"مسبوق" - Translation from Arabic to Turkish

    • emsalsiz
        
    • benzersiz
        
    • eşi benzeri
        
    • emsali
        
    • kontörlü bir
        
    • olağanüstü bir
        
    • eşi görülmemiş
        
    • tırmalayacak bir
        
    Sayı ve kalite olarak, emsalsiz bir ölçekti bu. TED حسب كل من الكمية والنوعية لقد كان هذا مستوًى غير مسبوق
    fırsat eşitliği olarak adlandırılan bir ulusta... emsalsiz bir ırkçılık ile yıkılabilir. Open Subtitles عندما تتمزق الأمة المعروفة منذ قَرن بالمساواة في الفرص بعنف عرقي غير مسبوق
    Bu toplumun güveninin benzersiz şekilde ihlali demek. Open Subtitles سيكون هذا إنتهاكا غير مسبوق لثقة العامة
    Bu benzersiz bir şey. Open Subtitles -هذا أمر غيرُ مسبوق .
    Kefalet Projesi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kefalet sistemini hedef alacak. TED سيهاجم مشروع الكفالة نظام الكفالة المالي على نطاق غير مسبوق.
    Bu daha önce emsali görülmemiş bir askeri işbirliği olmalıdır,... ..aynı zamanda bunu gizli tutacağınızı da taahhüt etmelisiniz. Open Subtitles هذا سيتطلب مستوى من التعاون العسكري الغير مسبوق بالإضافة إلى الإلتزام منكم جميعاً للحفاظ على السرية القصوى
    Ayrıca kontörlü bir cep telefonu aldım işleri halletmek çok daha kolaylaştı. Open Subtitles {\pos(200,220)}وأيضاً إشتريت هاتف نقال مسبوق الدفع {\pos(200,220)}والذي جعل صنع الخِدع أسهل بكثير
    Bir görevi, olağanüstü bir şekilde sonuçlandırdığın için senin adına tam bir onaylamada bulunacağım. Open Subtitles سأتابع بنفسي أن تحصلي على اعتراف كامل بعملكِ هذا الغير مسبوق
    Tüm bu yaşlılar daha önce eşi görülmemiş ve el değmemiş bir pazarı temsil etmekte. TED كل هؤلاء كبار السن يمثلون سوقًا واسعًا غير مسبوق وغير مستغل.
    Volski'lere sevimsiz gelecek ve senin de kulaklarını tırmalayacak bir isim. Open Subtitles إسمى غير مسبوق على الأذان الفوليشية وقاسى عليهم
    Bu emsalsiz bir şey, ama parti başkan yardımcısını ararsan.. Open Subtitles هذا غير مسبوق لاكن إذا وضعت نداء لرئاسة ألحزب
    Müthiş, emsalsiz mutlak bağlılık sahnelerine seyirci oluyoruz. Open Subtitles نحن نعاين مشهدا رائعا و غير مسبوق من الإخلاص الرقيق
    Arada ben varken idareye emsalsiz bir erişimimiz olacak. Open Subtitles معي أنا كحبل نجاتكم سنتمكن من الوصول بشكل غير مسبوق إلى الإدارة.
    TMD: Bu emsalsiz bir şey olacak. TED تي مورغان: سوف يكون حدثًا غير مسبوق.
    - Bu benzersiz bir şey. Open Subtitles - هذا امر غير مسبوق .
    Bu yüzden de kendi çocuklarını eğitmek için eşi benzeri görülmemiş bir şekilde zaman ve kaynak harcamaktadırlar. TED لهذا السبب ينفقون الوقت والموارد بشكل غير مسبوق لتعليم أطفالهم.
    eşi benzeri görülmemiş bütçe açıkları ekonomiyi felce uğratıyor. Open Subtitles إنعكاس غير مسبوق متوقع فى أثره على الإقتصاد
    Patterson Dünya'nın yaşını bulmaya çalışırken şans eseri, eşi benzeri görülmemiş bir kitlesel zehirlenme olayının kanıtlarına denk gelmişti. Open Subtitles في بحثه عن عمر الأرض تعثر باترسون على دليل يفيد بتسمم جماعي على نطاق غير مسبوق
    kontörlü bir hat aldım. Open Subtitles لقد إشتريت هاتفا مسبوق الدفع.
    Fenerler, sizi olağanüstü toplantıya çağırdım çünkü olağanüstü bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Open Subtitles أيها الفوانيس , لقد طلبتكم لهذا الإجتماع الغير .. مسبوق لأننا نواجه خطرٌ لم نرى له مثيل
    İnsanların hakim olduğu bir gezegende Dünya'daki sistemlere eşi görülmemiş bir baskı koyarak yaşıyoruz. TED نحن نعيش في كوكب يسوده البشر، الذين يمثلون ضغطاً غير مسبوق على أنظمة كوكب الأرض.
    Volsk kulaklarına hoş gelmeyecek ve seninkini de epey tırmalayacak bir adım var. Open Subtitles إسمى غير مسبوق على الأذان الفوليشية وقاسى عليهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more