bıktım artık bu evdeki herkesin sevimli oyuncağı olmaktan. | Open Subtitles | أنا مستاء من الكون سخرية الكلّ |
Buradaki saçmalıktan bıktım. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | أنا مستاء من هذه القذارة, هل تسمعني؟ |
Siz medyumlardan harbiden bıktım ama artık! | Open Subtitles | .تعرفين , اصبحت حقا مستاء من روحانيتك |
Eşinizin ölümü yüzünden üzgün olduğunuzu anlıyorum ama bu, ölümcül bir hata yapmanız için mazeret değil. | Open Subtitles | أنا أتفهم أنك مستاء من وفاة زوجتك لكن هذا ليس عذرا لارتكاب خطأ فادح آخر |
Kuzeyli misafirimizin gelmesi olayı yüzünden üzgün olduğu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك مستاء من الحادثة الأخيرة التي استقبلت فيها ضيف من الشمال |
Buna gerçekten kızdım. Direk bana yöneltti, değil mi? | Open Subtitles | أنا مستاء من ذلك، ذلك موّجه إلي، أليس كذلك؟ |
Bazılarınızın alan kodu değişikliği, nedeniyle kızgın olduğunuzu biliyorum özellikle dinamitle sarılı olanlarınızın. | Open Subtitles | أعرف أن بعضكم مستاء من تغير رمز المنطقة خاصة المغطين بالديناميت |
Bu adamdan bıktım artık. | Open Subtitles | أنا مستاء من هذا الرجل |
- Artık bıktım. | Open Subtitles | - ماذا ؟ - أنا مستاء من هذا , ايه |
- Artık bıktım. | Open Subtitles | - أنا مستاء من هذا , ايه |
Biliyormusun, bence, en sonda, kendime kızdım. | Open Subtitles | أعتقد في النهاية أنني مستاء من نفسي. |
- İşte buna kızdım. - Neye kızdığın umurumda değil! | Open Subtitles | أنا مستاء من قولك - لا أهتم - |
Sizler acı çekerken insanlar sadece konuşuyor. kızgın mısınız? | Open Subtitles | هل أنت مستاء من أن الناس يتحدثون بينما أنت تعانى |
Ayrıca böyle ufak bir rekabetten dolayı kızgın olsaydın şimdiden kurşun yağıyor olması lazımdı. | Open Subtitles | وإن كنت حقاَ مستاء من منافسة وقت قصير لكانت تحتوي الرصاص |