"مستائة" - Translation from Arabic to Turkish

• üzgün
• kızgın
• üzgünsün
• sinirlisin

Evet onunla bir kafede buluştuğunuzu ve çok üzgün olduğunuzu söyledi.
أجل لقد قالت أنكِ قابلتها على كافيه وأنكِ كنتِ مستائة منها

Kafede buluştuk ve sana söyledim. üzgün olarak ayrıldın.
حسناً , لقد قابلتكِ في مكان القهوة وأخبرتكِ بعدها غادرتي مستائة

Lucy, kızgınsın, üzgün ve böyle hissetmekte de haklısın.
لوسي .. أنتِ غاضبة و مستائة و ينبغي أن تكوني كذلك

Ama anlamadığım tek şey senin neden bu konuda bukadar kızgın olduğun.
الأمر الوحيد الذي لا أفهمه لما أنتِ مستائة جدًا من ذلك ؟

Normal dışı bir durumdasın, bekâr bir anne olmanın zorluklarına kızgın olman bence normal.
أعتقد أنكي مستائة فقط من كونكي إمرأة عازبة تحت هذه الظروف الصعبة

Bak, biliyorum, biliyorum ve anlıyorum hala üzgünsün.
اسمعي، أنا أعلم وأفهم أنك لا زلت مستائة

Babanın seni üzgün görmesini istemezsin, değil mi?
لا تــريدين أنّ يراك والدك وأنتِ مستائة , أليس كذلك ؟

Ne yapmalıyım o zaman? Çok üzgün.
وماالذي يفترض بي فعله، انها تبدو مستائة

Ne olduğundan emin değilim ama çok üzgün görünüyordu.
لا أعرف ماذا حدث لكن بدت مستائة جداً

Bana göre üzgün olmak biraz bencilce olacaktır.
أن أكون مستائة عندها سأصبح أنانية

üzgün olup olmadığımı anlayacak kadar iyi tanımıyorsun beni.
أنت لا تعرفني جيداً بما يكفي لتعرف إذا كنت مستائة .

Emma üzgün.
إيما " مستائة , أريدك أن تأخذها للمنزل "

Çiftlikten ayrıldığında epey üzgün görünüyormuş.
قال أنها كانت مستائة عندما تركت المزرعة

Bu buradan ayrılırken neden üzgün olduğunu açıklar.
هذا يفسر لماذا كانت مستائة عندما ذهبت

Telefonda, üzgün gözüküyordun.
على الهاتف ، كنتِ تبدين مستائة

Biraz greyfurt ye. üzgün görünüyor.
كلي بعض الجريب فروت - تبدو مستائة -

Zavallı Joy büyük ihtimalle bugün beni düğüne davet etmediğinden, ona kızgın olduğumu düşünüp üzülüyordur.
لابد ان جوي المسكينة مستائة اليوم لانها تعتقد باني غاضب لانها لم تدعني

Bana o parayı vermenin tek nedeni onun bu parayı kabul etmeyecek kadar bana kızgın olmasıydı.
والسبب الوحيد لأجل ذلك أنها كانت مستائة مني في وقت كانت قد ترفض قبول ذلك

Evet, yapıyorsun, ama şunu bil ki küçük hanım, annene kızgın olman, acısını benden çıkarabilme hakkını vermez sana.
أجل,لقد كنت كذالك وعندي أخبار لكي,آنستي فقط لأنك مستائة من والدتك ليس سبباً لكي تخرجي هذا علي

Şimdi üzgünsün, bunu daha sonra konuşalım.
أنتِ مستائة سنتحدث عن هذا لاحقا

- Buffy, biliyorum üzgünsün ama avlanmaya çıkmanın zamanı değil.
( بافي ) أعرف أنكِ مستائة ولكن هذا ليس وقتاً للصيد

- Nancy, sinirlisin biliyorum.
أرى بأنك مستائة جدا الآن