Jake'in ailesi üç nesildir yatırım işleri ve bankacılık üzerine çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت عائلته من مستثمري البنوك على مدى ثلاثة اجيال |
Jake'in ailesi üç nesildir yatırım işleri ve bankacılık üzerine çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت عائلته من مستثمري البنوك على مدى ثلاثة اجيال |
Evet; yatırımcım da bunu seve seve yapacak ama yapacağın diğer şeyler hakkında dürüst olma niyetin yoksa seni destekleyemez. | Open Subtitles | أجل ، ذلك ما ينوي مستثمري فعله بكل سرور لكن إن كنت غير مستعد لتكون مخلصا تجاه التدابير الأخرى التي تتبناها، حينها لن يكون قادرا على دعمك |
Zavallı piç. - Bu benim yatırımcım. | Open Subtitles | الوغد المسكين - ذلك مستثمري - |
Bu Dünya bankasının bir paket çözümü, bizler özel sektör yatırımcıları çekmek için ihtiyaç duyulan şeyleri yapıyoruz. | TED | نوفر لكم مجموعة حلول متكاملة من البنك الدولي حيث نأتي ونقوم بكل ما يلزمك لاستقدام مستثمري القطاع الخاص. |
Ama babasının yatırımcıları çok sabırsız ve insafsızlar ve John Ross'a verebileceğin variller sadece yatırımcıları geçiştirebilir ta ki John Ross'un planı tıkır tıkır işleyene dek. | Open Subtitles | لكن مستثمري والده غير صبورين و غير عقلانيين و البراميل التي تستطيعين منحهم إيّاه |
Artık J.R.'ın yatırımcılarının kimler olduğunu Marta'nın gerçek adını biliyoruz. | Open Subtitles | الآن نعلم من هم (مستثمري (جي آر و نعلم إسم (مارتا) الحقيقي |
Bu Peter Gregory gittiğine göre tüm Raviga yatırımcılarının paralarını alıp gitmeye yasal olarak hakları var. | Open Subtitles | انه يعني ان الآن (بيتر جريجوري) رحل و كل مستثمري (ريفيجا) لديهم الحق التعاقدي لسحب أموالهم و الانصراف |
Babanın yatırımcılarından bahsetti. | Open Subtitles | أخبرتني على مستثمري والدك |
O kulübün yatırımcılarından biri. | Open Subtitles | إنه أحد مستثمري النادي |
Bütün bir hafta, bunalımdaki yatırım bankacılarını paranoyak kadınları tedavi edip buraya geliyorsun, biraz da kamu hizmeti yapıyorsun. | Open Subtitles | ...أنت تعالج إذاً ال مستثمري البنوك المكتئبين و ربات البيوت الموسوسات طوال الأسبوع؟ و تأتي هنا لتقوم ببعض العمل في سبيل الله؟ |
Grapevine Walter Kendrick'in özel bir grup yatırımcıyı biraraya getirdiğini ve bu yatırımcıların hatırı sayılır bir miktar parayla UNR'ye yatırım yapacaklarını söylüyor. | Open Subtitles | يقول (جريبفاين) أنّ (والتر كندرك) حشد مجموعة من مستثمري القطاع الخاصّ، و هم على وشك إستثمار كميّة غزيرة من رأس المال! |
Sonra Asyalı yatırımcıları başarıya ulaştırdım Vietnam ve Laos'u açan anlaşmayı bitirdim, sonra da ticaret odası yenilikçi ödülünü kabul ettiğim evime uçtum. | Open Subtitles | وأرسلتها في طريقها ثم صحبت مستثمري الأسيوي راكباً المنطاد في بلاد النبيذ، وحصلت على صفقة في (فيتنام) و(لاوس)، |
- Şu kadın, Markridge'in ana yatırımcılarından... | Open Subtitles | "هذه المرأة، أحد كبار مستثمري "ماركريدج |