Dubai'de, o muhteşem Emirates Kuleleri'nin dibinde ve çölün ortasında gelecek hakkında bir vizyon oluşturuluyor. | TED | وفي دبي، تقع أسفل أبراج الإمارات الرائعة، فكرة مستقبلية في وسط الصحراء. |
gelecek nesil nanopartikülleri daha da geliştirebilmek için karaciğerdeki bağışıklık hücrelerini geçici olarak devre dışı bırakabiliriz. | TED | لذا فهناك خطط مستقبلية لتحسين جزيئات النانو لنزع الخلايا المناعية بشكل مؤقت من الكبد |
Tek bildiğimiz geleceğin teknolojisiyle tesadüfen karşılaşan bir adam olduğun. | Open Subtitles | كل ما نعرفة انك فقط رجل جاء عبر تقنية مستقبلية |
Ve elbette sen kendin ve yaptıkların şeyler, bize benimseyeceğimiz ve minnettar olacağımız geleceğin bir görüntüsünü verdi. | TED | وانا متاكدة انك وعملك لقد اعطيتمونا صورة مستقبلية عن اليمن نقدرها ونمتن لها |
Bunlar gibi gelecekteki olaylar, gelecekte seni etkileyecek. | Open Subtitles | أحداث مستقبلية كهذه ستؤثر بك في المستقبل |
Pekala, yani karşımızda mücevher çalan ve korsana benzeyen elinde de gelecekten çıkma bir silah olan bir adam var. | Open Subtitles | نواجه رجلا لديه بندقية مستقبلية يسرق المجوهرات ويشبه قرصانا |
O gelecek pozlama sorunları herhangi çözecek, biliyorum, şimdi, değil mi? | Open Subtitles | أتعلمون ، هذا قد يحل أي مشكلة مستقبلية تتعلق بكشف السحر أليس كذلك ؟ |
Hayır, ben bir whitelighter ben bir gelecek whitelighter, değilim. | Open Subtitles | لا ، أنا لست مرشدة بيضاء مستقبلية . أنا مرشدة بيضاء |
Sana söylemiştim, sen bir gelecek beyazışıklısın. | Open Subtitles | كما ترين ، لقد قلتُ لكِ ، أنتِ مرشدة بيضاء مستقبلية |
Dinler tarihinden biri olup olmadığımı sordun, benim gibi başkaları olup olmadığını, gelecek için yeni kimlikler yaratıp yaratmadığımı. | Open Subtitles | سألتموني عن التاريخ الديني إن كان هناك آخرون مثلي إن كنت كونت شخصيات مستقبلية |
Bir yıldır beraberiz ve gelecek için planlarımız var. | Open Subtitles | نحن نعرف بعضنا منذ سنة ولدينا خطط مستقبلية |
Öyle büyük ki, tarihteki her an, geçmis ve gelecek, çatlayacak. | Open Subtitles | شديد الضخامة حتى أن كل لحظة في التاريخ ماضية أو مستقبلية سوف تتصدع |
Filmler geleceğin vizyonunu bize buraya, şimdiye getirirler. | TED | تستطيع الأفلام جلب رؤى مستقبلية لنا هنا والآن. |
Bu nedenle, araştırma sahnesinden başlangıç aşamasına geçtikçe geleceğin otomatik odaklarının normal gözlüklere biraz daha benzemesini planlıyoruz. | TED | لذا كي نتقدم، بينما ننتقل من بحث إلى إنشاء شركة، خططنا لصنع عدسات مستقبلية تبدو في النهاية مثل النظارات العادية |
Bu nedenle geleceğin askerî konuları da dahil konuşulacak epeyce şey vardı. | Open Subtitles | وهكذا تطرق الحديث لأمور مستقبلية عدة بالأضافة للأمور العسكرية الحالية |
Bir gelecekte, silahlı polisler içeri girecek ve sen panikleyip herkesi öldüreceksin. | Open Subtitles | شرطة مسلّحة مستقبلية واحدة تستلم ذلك الباب، تضطرب والناس يموتون |
Seninki gelecekte danışmanlık yapmayı düşüneceğimiz ajanslardan biri olabilir. | Open Subtitles | أننا متاحين , لدرجة أن عدة وكالات سوف تأخذ إعتبارها لإستشارات مستقبلية |
gelecekte yapılacak olan silah pazarlığını tartışıyor olmaları muhtemel. | Open Subtitles | محتمل أنهما يناقشان إتفاقية أسلحة مستقبلية |
İşsizlik, gelecekten ümitsiz olmak... ve Neo Nazi Cumhuriyetçilerinin gittikçe artan seçim başarıları... cesareti kırılmış olan FAC vatandaşlarının kapitalizme arkalarını dönmeye işçilerin ve köylülerin ülkesinde yeni bir hayat arayışına sebep oluyor. | Open Subtitles | البطالة، توقعات مستقبلية متشائمة وانتصارات انتخابية متزايدة للجمهوريين النازيين الجدد جعلت مواطني جمهورية ألمانيا الفيديرالية يديرون ظهورهم |
İşsizlik, gelecekten ümitsiz olmak... ve Neo Nazi Cumhuriyetçilerinin gittikçe artan seçim başarıları... cesareti kırılmış olan FAC vatandaşlarının kapitalizme arkalarını dönmeye işçilerin ve köylülerin ülkesinde yeni bir hayat arayışına sebep oluyor. | Open Subtitles | البطالة، توقعات مستقبلية متشائمة وانتصارات انتخابية متزايدة للجمهوريين النازيين الجدد جعلت مواطني جمهورية ألمانيا الفيديرالية يديرون ظهورهم |
Qi imparatoru muazzam yetenekli ve ileri görüşlü biri. | Open Subtitles | الإمبراطور تشي رجل نابغة وذو رؤية مستقبلية. |
İleride bir daha böyle sorunlar yaşamamam için gerekli. | Open Subtitles | فكّرت أن هذا قد يساعدكم في أيّ مشاكل قانونية مستقبلية |
Barney'in ilişkilerdeki geleceğe dair planlar yapma prensibini hiçbiriniz hatırlamıyor mu? | Open Subtitles | أنتم تذكرون ما قاله بشأن الارتباط بمواعيد مستقبلية في العلاقات العاطفية |
Bu üç ciddi derin değişim, gelecekteki şeyler gibi değildir. | TED | و هذه ثلاث تغييرات جذرية و هي ليست أمور مستقبلية |