"مستقلاً" - Translation from Arabic to Turkish

• bağımsız
• serbest
• bagimsiz

Üçüzlerden her biri kendi amniyon kesesi içinde birbirlerinden bağımsız olarak gelişimlerini sürdürüyorlar.
كل واحد في داخل جيبه الأميني الخاص به.. ينمو مستقلاً تماماً عن الآخر.

Sizin de mali yönden bağımsız olmanız yalnızca birkaç aya bakıyor.
أنت أيضاً تستطيع أن تصبح مستقلاً مالياً في غضون شهر وحسب

Ama şöyle bir şey var ki: aldığımız verilere göre nehir, volkanik aktiviteden bağımsız olarak kaynıyor.
ولكن هناك شيء: تُظهر البيانات وجود النهر الذي يغلي مستقلاً عن النشاط البركاني.

Zaten kendi davasına son verdi yani artık serbest çalışamayacak.
حسناً انه بالفعل قد انهى عمله لذلك هو لن يكون مستقلاً في عمله

Sizin de mali yönden bagimsiz olmaniz yalnizca birkaç aya bakiyor.
يمكنك ايضاً أن تصبح مستقلاً مالياً خلال اشهر

Hayır, ona bu kadar bağımsız olmayı sen öğrettin.
لا ، أنت من علمته كيف يكون رجلاً مستقلاً للغاية

Bana bir tane bağımsız film göster ki puding yiyen ibne kovboylar hakkında olmasın.
أجل، أريني فيلماً مستقلاً لا يتمحور حول رعاة بقر شاذين يتضاجعون

bağımsız olma fikrinin, annenin sizi yetiştirme tarzından çok farklı olduğunu biliyorum.
اسمع أنا أعلم أن فكرة أن يكون الانسان مستقلاً تختلف تماماً عن الطريقة التي ربتك بها والدتك

Tripp bağımsız, kendine bakabilen bir yetişkin olacak.
تريب سيكون مستقلاً ، واثق من نفسه ، راشد

Eğer muayene odasını yıkarsak ve ayrı yaşama mekânları yaparsak, hepimiz bağımsız olabiliriz.
اذا ما هدمنا غرفة الفحص وقمنا ببناء مكان اقامة منفصل ,بامكان كلانا أن يكون مستقلاً

Aslında, bugün bir yapımcıyla buluşacağım, beraber bağımsız bir film çekme konusunu konuşacağız.
في الحقيقه سألتقي مع منتج هذا اليوم سوف نصنع معاً فلماً مستقلاً

Aslında ıskalamadım. Soruşturmaya bağımsız bir taraftan devam ediyorum.
في الواقع لم أفعل ذلك، أنا أتّبع خطاً مستقلاً بالتحقيق

Onun olabildiği kadar bağımsız olmasını istiyorum.
أريد منه أن يتعلم بأن يكون مستقلاً بقدر استطاعته

Evet, ailemden bağımsız kalmakla alakalı o baş makaleyi yayımladığımdan beri insanlar ilgi gösteriyorlar.
حسناً,منذ أن قمت بنشر ذلك المقال حول البقاء مستقلاً عن أسرتي, الناس بدؤوا يولون اهتماماً كبيراً.

Küçük meleğinin, artık bağımsız ve kendisinden uzakta olmasını kabullenemiyor.
لا تتحمل ملاكها الصغير اصبح مستقلاً و بعيدة جداً .. بعيداً عنها.

bağımsız taraf olmak istiyorsan, muhasebe sana çek yazabilir bugün.
اذا أردت عقداً مستقلاً فالمحاسب يستطيع اعطاءك شيك اليوم

Ya senin emrindeki adamların her biri, bağımsız olmayı isteyip adaleti, kendisinin yerine getireceğine karar verip intikam peşinde koşmaya kalksa, ne olurdu?
ما الذي ستفعله لو كنت بين قواتك كل شخص يريد أن يكون مستقلاً ليحقق العدالة بيديه ويسعى للثأر بنفسه

Küçük meleğinin, artık bağımsız olmasına ve ondan çok uzaklaşmasına katlanamıyor.
لا تتحمل ملاكها الصغير اصبح مستقلاً و بعيدة جداً .. بعيداً عنها.

Bir mimarım. serbest çalışıyorum. Bahçe tasarımı uzmanlık alanım.
أنا مهندس معماري, و أعمل مستقلاً, و أتخصص في التصاميم الصديقة للبيئة

Başvurduğum tüm işler serbest çalışmamı istedi zaten.
اقصد كل ما قمت بمقابلات له كان عملاً مستقلاً

Evet, şirketin kadrosunda yirmi tane serbest çalışan var, şuna dikkat et özellikle dört işçi, kurbanlar restorandayken beraber çalışıyorlarmış.
اجل ، الشركة لديها 20 عميلاً مستقلاً ...في الكشف ، لكن إليكم هذا اربعة عملاء محددين كانوا يعملونَ معاً ليلةَ

Sizin de mali yonden bagimsiz olmaniz yalnizca birkac aya bakiyor.
يمكنك ايضاً أن تصبح مستقلاً مالياً خلال اشهر