"مستندة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanarak
        
    • dayalı
        
    • üzerine kurulu değil
        
    "Platin kitap"taki tariflere dayanarak. Open Subtitles مستندة على الأوصاف من الكتاب البلاتيني نفسه
    Bu ön bilgilere dayanarak, şöyle bir hipoteze vardım. Open Subtitles مستندة على هذه البيانات التمهيدية، جئت إلى الفرضية التالية:
    Bu tahmini nasıl bir kanıta dayanarak söylüyorsunuz? Open Subtitles أي نوع من الأدلة التجريبية أنت مستندة على هذا الافتراض؟
    Bir çocuğun dilin alıcısı, kullanıcısı ve sonrasında okuyucusu olarak ustalığını artıran mekanizmadaki düzeltmeleri yürütmek üzere beynin plastisitesine dayalı bir yaklaşımı tasarlamak için bu stratejilerin kullanılması hakkında konuşacağım. TED سأتحدث عن استخدام هذه الاستراتيجيات للقيام بتصميم مقاربة للدماغ مستندة على المرونة تقود إلى تصحيحات في آلية الطفل والتي تزيد من كفاءة الطفل كمستقبل ومستخدم للغة، وبعد ذلك ، كقارئ.
    Dünyanın en iyi eczacılık firmaları vücut geliştirici vitaminler ve kimyaya dayalı maddeler üretiyorlar. Open Subtitles البعض مِنْ العالمِ الأجودِ شركات صيدلية معادن كمالِ أجسام صنعِ، فيتامينات , مواد كيمياوية كُلّ مستندة على الكيمياءِ،
    Eminim şahsi deneyime dayalı bir gözlemdir. Open Subtitles لا شك أن الملاحظة مستندة على تجربة شخصية
    Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorsun çünkü bu ilişki seks üzerine kurulu değil. Open Subtitles أنت لا تَعْرفُي عن ماذا تَتحدّثُين... لأن هذه العلاقةِ... لَيسَت مستندة على الجنسِ.
    İkincisi, bir kedinin tanıklığına dayanarak bir dava aldığını gördüm. Open Subtitles ثانيـًا، رأيتك تأخذ قضية مستندة على شهادة قطة
    Eğer müdahale etme fırsatım varsa, Sayın yargıç, biz sorularımızı yalnızca kendi bilgilerimize dayanarak soruyoruz. Open Subtitles إذا سمحت لي بالتدخل , نطرح أسئلة مستندة على معرفنا الخاصة
    Ofisinizin doğruluğunu kabul etmediği bir ifadeye dayanarak. Open Subtitles مستندة على دليل بأن مكتبك قد شهد إنكاراً.
    SG-1'deyken karşılaştığın ileri teknolojiye dayanarak, öyle mi? Open Subtitles مستندة على التقنية المتقدّمة واجهتها مع إس جي -1؟
    Erimiş liflere dayanarak, polyester bir gömlek giydiğini söyleyebilirim. Open Subtitles مستندة على ذابتْ الأليافَ، هو كَانَ يَلْبسُ من المحتمل a قميص بولسترِ.
    Biz üzerinde bulduğumuz klüp kartına... dayanarak öldüğünü sandık, ama yanıldık. Open Subtitles مستندة على a بطاقة عضويةِ جمنازيومِ نحن وَجدَ على جسمِه نحن كُنّا خاطئون.
    Önceki tecrübelerine dayanarak bir öngörüde bulundun ve bunu açıkça söyledin, hepsi o kadar. Open Subtitles تَرى شيءاً أنت إعتقدْ يُؤثّرَ على النداءِ، مثل إنطباعِكَ العامِّ a حيّ مستندة على التجربةِ المحترفةِ، تَقُولُه.
    Dünyanın en iyi eczacılık firmaları vücut geliştirici vitaminler ve kimyaya dayalı maddeler üretiyorlar. Open Subtitles البعض مِنْ العالمِ الأجودِ شركات صيدلية معادن كمالِ أجسام صنعِ، فيتامينات , مواد كيمياوية كُلّ مستندة على الكيمياءِ،
    Bana gelince , terfimle birlikte... ..sonunda kendi tecrübelerime dayalı kitaplar yazabildim. Open Subtitles أما بالنسبة لي، بترقيتي الجديدة، أنا يمكن أن أؤلف كتب أخيرا مستندة على تجاربي
    Gidip Serena'yı bulacağız böylece adaletsiz şekilde genetik özellikler bahşedilmiş siz ikiniz beraber olabileceksiniz ve ben de insanın hayatındaki sadece bir prensibe dayalı olan en iyi seksten kurtulabileceğim. Open Subtitles حتى تستطيعان أيها المباركان البقاء معًا وأتمكن من الهروب من ممارسة أفضل علاقة تمر على الإنسان مستندة على مبدأ
    Yeteneklerim eğitimden ziyade deneyime dayalı. Open Subtitles ماهرتني مستندة على التجربة بشكل أكبر من التدريب الرسمي
    Sayın Hakim bu geçerli kanıtlara dayalı acil bir duruşma. Open Subtitles سيّدي القاضي، هذه جلسة طارئة مستندة على دليل مقبول
    Seks üzerine kurulu değil mi? Open Subtitles َليسَت مستندة على الجنسِ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more