"مسرعاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • hızlı
        
    • aceleyle
        
    • hız
        
    • koşarak
        
    • hızla
        
    • acele
        
    • hemen
        
    • koşup
        
    • gitti
        
    • alelacele
        
    • koşmaya
        
    • süratle
        
    • hışımla
        
    Eğer hızlı olmazsan, havaalanları, tren istasyonları ve sınırlar kapatılır. Open Subtitles اذا لم تتحرك مسرعاً المطارات اياك ومحطات القطار والمعابر الحدودية
    Yani arabayı hızlı kullanmaktan başka bir seçeneğin yok, değil mi? Open Subtitles لذا، ليس لديك خياراً آخر عدا أن تقود مسرعاً للمطار فقط
    aceleyle gitmiş. Acaba, profesyonel bir hırsızı bu kadar korkutan nedir? Open Subtitles ، لقد رحل مسرعاً أتعجب ما الذي قد يرعب لص محترف هكذا
    Hiç şüphem yok bu yana. her zaman hız güvenlidir. Open Subtitles لا شك لدي بذلك كنت دائماً مسرعاً وأميناً من الأخطار
    Sen koşarak babasına gelip büyük çocuklarını topunu aldığını söyleyen çocuk gibisin. Open Subtitles أنتِ مثل الطفل يعود إلى أبيه مسرعاً أخبريني بقصة الولد الكبير كيف سرق الكرة
    Kilisenin yanından geçtiğin hızla barın da yanından geçsen, çok daha iyi olur, küçük şaşı. Open Subtitles لو مررت بالحانة مسرعاً كما مررت على الكنيسة كان ذلك من الأفضل لك وحتى تغض بصرك
    oradasın. acele edin. onu hemen getirin. Open Subtitles ها أنت ذا تعال مسرعاً ، اصعدوا به للمسرح
    Benimle hemen şimdi gelmezsen sapıtacağım. Open Subtitles ، إذا لم تأتي معي في الحال سأمضي مسرعاً من هنا
    Bir anda iniyorum, deli gibi hızlı, ve karanlık gibiyim, "Huh!" TED انقضضت مسرعاً وأنا مثل الظلام، سريع جداً.
    Şimdi anımsıyorum, bir yıl önce yolda iki kişi vardı, otomobili giderek daha hızlı sürüyordum! Open Subtitles الآن إننى أتذكر منذ عام مضى كان هناك شخصان يسيران فى الطريق و كنت أقود السيارة مسرعاً
    Ama çok hızlı gidiyordu. Open Subtitles مع أنه حقاً كان مسرعاً جداً محرقاً مطاط عجلاته
    Judah, beni affet. Dün gece aceleyle çıktım. Open Subtitles جودا يجب أن تسامحني لقد غادرت مسرعاً الليله الماضيه
    - Üç gün önce biri aceleyle ayrılmış. Open Subtitles شخص ما رحل من هنا مسرعاً منذ ثلاثة أيام مضت شخص ما؟
    hız yapıyordun, kenara çekmeni istedi. Ceza yazmadığı için şanslısın. Open Subtitles ‫كنت مسرعاً, وقد أرادك أن تتوقف ‫والآن سيحرر لك مخالفة
    Yine de ehliyet ve kayıt belgenizi görmeliyim efendim. Köprüden geçerken hız yapıyordunuz sanırım. Open Subtitles علي ان أرى رخصتك و دفتر التسجيل سيدي,اعتقد انك كنت مسرعاً عبر الجسر
    O yüzden seni aradığım zaman gelip tutuklamayı yapacaksın. koşarak gelsen iyi olur. Open Subtitles لذا ستقوم بهذا الاعتقال، وسأتصل بكَ، ويحسن بكَ أن تأتي مسرعاً
    Görevlilerden biri, Moxon düştükten hemen sonra McDeere'ın tanımına uyan birisinin koşarak uzaklaştığını görmüş. Open Subtitles شخص ما وصف ماكدير ورأه يهرب مسرعاً مباشرةً بعد سقوط ماكسون
    Bir savaşçı, güneşte atılmış bir ok kadar hızla ve dosdoğru sana geliyor. Open Subtitles جاء لك محارب مسرعاً ومباشرة مثل السهم المنطلق للشمس
    At değiştire değiştire tozlu mesafeleri kateden Hutter ilerde hayal meyal görünen Karpatlar'ın zirvesine varmak için acele etti. Open Subtitles و انطلق "هيتر" مسرعاً يجتاز الصحاري والجبال "حتى لاحت في الأفق أمامه قمم جبال "كاربثين
    Yolun karşısına koşup annene ne korkunç bir kadınla evli olduğunu mu söyledin? Open Subtitles هل هرعت مسرعاً لإخبار والدتك عن الزوجة الرهيبة التي تزوجتها
    Sonra kararını verip merdivenlerden çabucak inerek beyefendinin muayenehanesine gitti. Open Subtitles ثم بدا أنه اتخذ قراره لذا نزل للأسفل مسرعاً لغرفة جراحة سيدي
    alelacele çıkıp gitti. Open Subtitles حَسناً، هو بالتأكيد خَرجَ مسرعاً من هنا بسرعة.
    Sopasını yere attı, tepeye koşmaya başladı. Open Subtitles رمى مضربه، وجاء مسرعاً نحو المقدمة
    Sarı Yüzgeçli Orkinos, okyanusta bir o yana, bir bu yana süratle yüzerek eğlenceli vakit geçirebilir. Open Subtitles يجعلُ سمك التونة صفراء الزعنفة وقته جديّاً، فهو يقطع المحيط مسرعاً مشرّقاً للغرب وَ مغرّباً للشرق
    Marshall da bir hışımla GUB'a gittiğinde Zoey'le karşılaşmış. Open Subtitles لذلك اندفع ( مارشال ) مسرعاً إلى ( جي إن بي " حيث التقى بـ ( زوي "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more