Bu bir televizyon dizisi. Bu bir rol. Seni aptal! | Open Subtitles | انه مسلسل تلفزيوني, هذا تمثيل أيها الغبي |
Sana az önce bahsettiğim televizyon dizisi vardı ya. | Open Subtitles | لأجل مسلسل تلفزيوني. واحدًا من الذين تحدّثوا إليك منذ زمن. |
Betty'nin burada olma nedeni pembe dizi olamaz. O bir pembe dizi insanı değil! | Open Subtitles | ماكانت بيتي ستحضر هنا من أجل بطل مسلسل تلفزيوني |
Oda arkadaşın bir pembe dizi yıldızı. | Open Subtitles | أجل، كما أن زميلك في السكن نجم مسلسل تلفزيوني |
Meksika'daki bir dizi için üç yıllık anlaşma önerdiler. | Open Subtitles | لقد عرضوا علي مسلسل مسلسل تلفزيوني في المكسيك، بعقد لمدة 3 سنوات |
Anında en çok satan. Yani, kitap, film TV dizisi. | Open Subtitles | سوفَ تُحقق هذهِ القصة أفضل مبيعات أعني، كتاب، أو فيلم، أو مسلسل تلفزيوني |
Boktan bir TV şovundaki bir kızdım. | Open Subtitles | كنت امرأة جميلة في مسلسل تلفزيوني فاشل. |
Aylardır pembe diziden çıkmış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ كما لو أنكِ ممثلة في مسلسل تلفزيوني لشهور |
Sizin gerçekte izlediğiniz herhangi bir film, televizyon dizisi yok mu? | Open Subtitles | أهنـاك فـيلم، أو مسلسل تلفزيوني قمـتم بمشاهدته فعلاً ؟ |
Sana az önce bahsettiğim televizyon dizisi vardı ya. | Open Subtitles | لأجل مسلسل تلفزيوني. واحدًا من الذين تحدّثوا إليك منذ زمن. |
O, 20. yüzyıl televizyon dizisi karakteri, Single Female Lawyer (Bekar Bayan Avukat). | Open Subtitles | كانت إحدى شخصيات مسلسل تلفزيوني من القرن العشرين، "محامية عزباء". |
İzlenirken en çok nefret kusulan televizyon dizisi. | Open Subtitles | إنه أكثر مسلسل تلفزيوني تُكره مشاهدته. |
Üniversiteden mezun oldun, bir pembe dizi için bir bölüm yazdın, ve öğretmenlik işi teklifi aldın ki bunu romanını yazmak için geri çevirdin. | Open Subtitles | فقد تخرجت من الكلية وكتبت حلقة مسلسل تلفزيوني كما أنه عرض عليك عمل في التدريس وأنت رفضته لتتفرغي لكتابة روايتك |
Hemen önünüzde oynanan bir pembe dizi gibiydi. | Open Subtitles | كما لو أنها مسلسل تلفزيوني طويل ولكنه واقعي |
Dün, bir pembe dizi seyretmek için sabırsızlandığımı farkettim. | Open Subtitles | بالأمس وجدت نفسي أتطلع لمشاهدة مسلسل تلفزيوني -أي واحد؟ |
Bir pembe yapıyor, "Zamanın Kumları" Çok saçma bir dizi. | Open Subtitles | ولدية مسلسل تلفزيوني... رمالالوقت انه عرض سخيف |
- Ama sadece bir dizi değil. | Open Subtitles | لكنَّهُ ليسَ مسلسل تلفزيوني وحسب. |
- Konuşan araba olan 80'lerin TV dizisi. | Open Subtitles | مسلسل تلفزيوني من الثمانينيات برفقة سيارة ناطقة |
O bir TV dizisi. | Open Subtitles | ذلك مسلسل تلفزيوني |
Mindhorn, 25 yıl önce oynadığım bir TV şovundaki kurgusal bir karakter. | Open Subtitles | "مايندهورن" شخصية خيالية في مسلسل تلفزيوني أدّيت دوره منذ ربع قرن. |
Aylardır pembe diziden çıkmış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ كما لو أنكِ ممثلة في مسلسل تلفزيوني لشهور |