"مسموماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • zehirli
        
    • zehirlenmiş
        
    • zehirliydi
        
    • zehirlenerek
        
    • zehirliymiş
        
    • zehirlenmeyi
        
    • zehirlendiğini
        
    Sonraki dört dakika içindede tüm sektör zehirli olacak. Open Subtitles القطاع بأكمله سيكون مسموماً لمدة أربعة دقائق أخرى
    Dokunmayın sizi aptallar! zehirli olabilir! Open Subtitles لا تلمسوه أيها الحمقى ربما يكون مسموماً
    Leo'yu zehirlenmiş gibi gösterdi. Open Subtitles انه يجعلها يبدو وكأنها مسموماً
    Kuşun zehirlenmiş olduğunu söylediler. Open Subtitles أخبرونا بأنه مات مسموماً.
    Onun kanı zehirliydi, evliliğimiz değil. Open Subtitles , دمها كان مسموماً و ليس زواجنا
    Bir zehir uzmanı olarak başkente geliyorsunuz ve birkaç gün sonra torunum zehirlenerek ölüyor. Open Subtitles لقد وصلت غلى القلعة وتعتبر خبير في السموم، وبعض بضعة أيام مات حفيدي مسموماً.
    Şarap zehirliymiş. Open Subtitles كان النبيذ مسموماً
    Bir düşünsene, arsenikle zehirlenmeyi. Open Subtitles تخيل, أن تموت مسموماً بالزرنيخ
    zehirlendiğini kesin olarak onayladık. Open Subtitles تأكدنا أنه مات مسموماً بالتأكيد
    Korkma, zehirli değil. Open Subtitles إنه ليس مسموماً
    zehirli değilse tabii. Open Subtitles إلا إذا كان مسموماً
    Ok zehirli olmalı. Open Subtitles لابد أن السهم كان مسموماً
    Ye. zehirli olmadığına yemin ederim. Open Subtitles كُلي أعدكِ، إنّه ليس مسموماً
    zehirli değil, değil mi? Open Subtitles ليس مسموماً ، صحيح؟
    Jamal zehirli olup olmadığını bilmiyoruz. Open Subtitles . (جمال) توقف لا نعلم اذا كان مسموماً ام لا
    zehirlenmiş olduğunu düşündü, ama bunu kim yapmış olabilirdi? Open Subtitles كانت مقتنعه أنه مسموماً
    zehirlenmiş, evet. Open Subtitles كنتُ محقّة، فلقد مات مسموماً
    zehirlenmiş de olabilir. Open Subtitles -قد يكون مات مسموماً .
    Sanırım o şeytanın mızrağı zehirliydi. Open Subtitles ...أعتقد أن أعتقد أن رمح الشيطان كان مسموماً
    Hançer zehirliydi. Open Subtitles الخنجر كان مسموماً
    Hançer zehirliydi. Open Subtitles الخنجر كان مسموماً
    Son zamanlarımı zehirlenerek geçirecek biri değilim. Open Subtitles أنا لست الشخص الذي سيقضي آخر لحظاته مسموماً
    - Tutkusuydu. Kalp krizinden öldüğünü sanmıyorum, bence zehirlenerek öldü. Open Subtitles كثيراً - لا أظنه مات إثر نوبة قلبية، أظنه مات مسموماً -
    - Hançer zehirliymiş. Open Subtitles - لقد كان مسموماً -
    Bu kadar güneşli bir günde zehirlenmeyi istemem. Open Subtitles لا أريد أن أموت مسموماً في يومٍ مشمس.
    Ama park ettikten sonra zehirlendiğini düşünürsek hiçbir şey bulamayacığımız ihtimal. Open Subtitles (رايان) و(أسبوزيتو) أصدرا أمراً قضائياً هذا الصباح. لكن بما أنّه ماتت مسموماً بعد إيقافها، بعد متوقفة انه،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more