"مشابهة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • benzer
        
    Harika, değil mi? Ve binalarda da benzer problemlerimiz var. TED عظيم ، أليس كذلك ؟ حسنا ، لدينا مشاكل مشابهة في البنايات.
    Adanın tüm bölgelerinde buna benzer manzaralar görebilirsiniz. TED يمكنكم أن تروا مشاهد مشابهة في جميع أنحاء الجزيرة.
    Linux işletim sistemini kullanan programcılar 2003 yılında benzer bir sorunla karşılaştı. TED مبرمجو نظام التشغيل لينكس واجهوا مشكلة مشابهة في عام 2003.
    Burada kaç kişi okul veya işyerinde benzer tecrübeler edindi? TED الآن، كم عدد الأشخاص هنا الذين مروا بتجربة مشابهة في المدرسة أو مكان العمل؟
    Sizin de benzer bir emir vermenizi tavsiye ederim, efendim. Open Subtitles أقترح عليك سيدي أن تعتمد قواعد مشابهة في الصرامة
    Biliyor musun, ben de kariyerimin başlangıcında benzer hatalar yaptım. Open Subtitles أتعلمين، لقد إرتكبتُ أخطاء مشابهة في بداية حياتي العمليّة
    Ve Midtown bölgesindeki benzer kulüplere takıldığına inanıyoruz. Open Subtitles و نظن انه قد يكون يذهب الى ملاهٍ مشابهة في مقاطعة منتصف البلدة
    Ünlü muhabir Dasguptası'nın evinde benzer bir olay. Open Subtitles حادثة مشابهة في منزل المراسل المشهور داسجوبتا
    - Üç seçim bölgesinde benzer şikayetler devam ediyor... Open Subtitles و قد تم تسجيل شكاوى مشابهة في مناطق أخرى
    Geri dönüş size başarılı bir güzergâh için dört seçenek ve eğer önce bu odayı yok ettiyseniz benzer bir grup seçenek sunuyor. TED إذ تقوم امكانية العودة هذه على إتاحة أربعة خيارات مختلفة لمسار ناجح، وخيارات مشابهة في حال قمتم بتدمير هذه الغرفة أولاً.
    Konsere devam eden paylar düşük olsa da daha ciddi taahhütlerde benzer yanlış hesaplara duyarlıyız, evler, ortaklar ve iş gibi. TED في حين أن رهانات استمرارية الحفلات الموسيقية تكون منخفضة فنحن مُعرّضون أيضًا لأخطاء مشابهة في مواقف تحتاج قرارًا صارمًا، كالمنزل، ومع الشركاء، وفي العمل.
    Ondan önce, Sovyetler Birliği'nde buna benzer iki ceset bulmuştuk. Open Subtitles لقد أخرجنا اثنتين أخريتين من مواقع مشابهة في (الاتحاد السوفيتي)
    Evet, aslanlarda arılarda da var olan arı kovanındakine benzer bir zihniyet oluşturuyor bir tür süper organizma ama bu her şeyden öte,çılgınca bir şey. Open Subtitles ونعم، لدينا تحول يبدو أنه ينتج خلية مشابهة في الأسود... كتلك الخلايا الموجود في النحل كبعض أنواع الكائنات الفائقة
    "Bizim Şehrimiz" isimli ağ ile, Meu Rio takımı olarak öğrendiklerimizi kendi şehirlerinde de benzer girişimlerde bulunmak isteyen kişilerle paylaşmayı umuyoruz. TED عن طريق شبكة مدننا، فريق "ميو ريو" يأمل أن يشارك ما تعلمناه مع الأشخاص الآخرين الذين يريدون أن ينشئوا مبادرات مشابهة في مدنهم.
    Tanzanya, Mozambik, Kenya ve Etiyopya'da da diğer ortaklarımızla, aynı hedeflere ulaşmak için, en fazla sayıda hayatı, en kısa sürede kurtarmak için benzer projeler üretiyoruz. Bu projeleri ülke çapında uygulanabilecek sistematik bir biçimde, ve dünyanın her yerinde uygulanabilir bir model ile gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. TED ولدينا مشاريع مشابهة في تنزانيا، موزمبيق، كينيا واثيوبيا وشركاء آخرين يحاولون تحقيق نفس الشئ، لإنقاذ أكثر أرواح بأقصى سرعة نستطيعها، لكن لفعل ذلك بطريقة سلسلة يمكن تطبيقها على كل البلد ثم مع نموذج يمكن تطبيقه في أي بلد في العالم.
    Central City'de buna benzer açıklanamayan şeylerin olduğu bir davamız var. Open Subtitles نحن نعمل على قضيّة مشابهة في مدينة (سنترال)
    Nina dosyayı benzer suçlar var mı diye M.O.s.'a gönderdi. Open Subtitles أرسلت (نينا) القضية إلى قاعدة البيانات الوطنية من أجل جرائم مشابهة في الأسلوب
    Atlantis'te bulduğumuz kapsüle benzer. Open Subtitles وجدنا حاوية مشابهة في "(أطلانطيس)"
    Çünkü Cannes'ta buna benzer bir olayımız var. Open Subtitles لأنه لدينا قضية مشابهة .في (كان)
    Delikler Piccolo flüdüne benzer bir yapıdalar... Open Subtitles الثقوب تحمل نوتات موسيقية مشابهة في التركيب (في مزمار (بيكولو ... العلامات , بي , سي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more