"مشاركة" - Translation from Arabic to Turkish

    • son
        
    • paylaşmayı
        
    • paylaşmak
        
    • paylaşmaktan
        
    • dahil
        
    • varım
        
    • aynı
        
    • katılım
        
    • işin
        
    • paylaşamam
        
    • paylaşabilir
        
    • paylaşabiliriz
        
    • paylaşabilirsin
        
    • paylaşma
        
    • paylaşalım
        
    Bu son maddeler, 11 Eylül külleri arasında yoğun olarak bulunmuştu. Open Subtitles كانت هذه المكونات مشاركة لاعبين رئيسيا في الرماد من سبتمبر 11.
    Seni banyo duvarına karşı çivileyip sanki dünyadaki son kadınmışssın gibi hissettiriyor mu? Open Subtitles فهل يعلقون كنت ضد الجدار دش واتخاذ تريد كنت مشاركة المرأة على الأرض؟
    Annem gençliğinde dinlediği bütün pop şarkılarını benimle paylaşmayı severdi. Open Subtitles أمي أحبتك مشاركة كل الأغنيات الصاخبة التي أحبتها وهى تكبر
    Ama tuvaleti ucuz bir suşiciyle paylaşmak acaba müşterilerim gelir mi? Open Subtitles لكن مشاركة حمام مع محل السوشي الرخيص كهذا هل سيأتون زبائني؟
    Etkilendiğim biriyle aynı ofisi paylaşmaktan endişe duyuyordum, ama asıl sorun rahatsız edici iş alışkanlıkları olan biriyle bir ofise tıkılmak. Open Subtitles لقد كنت قلقاً بخصوص مشاركة مكتب مع شخص منجذب إليه لكن المشكلة أن تكون متورط مع شخص في عادات العمل المزعجة
    Hükümetler yürümeyen işlere dahil oldular. TED الحكومات كانت مشاركة في الأعمال حيث لم يكن لديهم أية أعمال مشاركين بها
    Ama eğer bu yakın olmak ve sürekli bunun ne anlama geldiğini sınamamak anlamına geliyorsa ben varım. Open Subtitles لكن إذا كان هذا ما يعني أن نكون مقربان بدون أن نفحص ما يعنيه ذلك طوال الوقت إذن، أنا مشاركة.
    Ama tapındığı "put"a son bir kez... saygısını göstermeden gözlerini... kapatmak istemiyordu. Open Subtitles الرجل الذي لن يغلق عينيه ' دون دفع الجزية مشاركة واحدة إلى كائن من العشق له '.
    Charlotte, en son ne zaman uzun bir ilişki kurdun? Open Subtitles عندما كان مشاركة علاقتك على المدى الطويل؟
    Varlıklı bir New York restoranlar zinciri sahibinin kızı olan Jenny Brior son iki halkla ilişkiler danışmanını kovduktan sonra vereceği partiyi Samantha'nın düzenlemesine karar verdi. Open Subtitles بعد إطلاق النار لها مشاركة الدعاية اثنين، جيني بريير، ابنة صاحب مطعم،
    son isteğim paylaştığımız geçmişi unutmamanız. Open Subtitles طلبي الاخير ان تتقبلوا مشاركة الماضي معاً
    Kilinik verilerini uluslararası bilim topluluklarıyla paylaşmayı kestiler. TED لقد أوقفت الشركة مشاركة معلوماتها العيادية مع المجتمع العلمي العالمي
    Sosyoloji külliyatına bakarsanız yeni bilgileri paylaşmayı sevdiğimizi görürsünüz. TED أما إن كنت من قراء أدب علم الاجتماع، فإنك على دراية بأننا نهوى مشاركة المعلومات الجديدة.
    Bana sahip olacak kadar şanslı olursan asla paylaşmak istemezsin, inan. Open Subtitles صدقني، لو كنت محظوظ و حضيت بي لما اردت مشاركة أحد
    Fakat sonra, insanların EKT üzerinde aşırı olumsuz düşünceleri olduğunu görünce deneyimini paylaşmaktan vazgeçti. TED ولكن عندما أدركت أنّ لدى الكثيرين انطباعاً سلبياً عن العلاج بالصدمات الكهربائية، توقفت عن مشاركة تجربتها.
    Bazı gerçekleri paylaşarak başladım. Örneğin; ben her tür cinsel tacizi yaşadım, üç tecavüz dahil. TED بدأت الكتابة حول مشاركة حقيقة أني ناجية من جميع أشكال الاستغلال الجنسي، بما في ذلك ثلاث حالات اغتصاب.
    Lord Tech'in içine sızacaksanız ben varım. Open Subtitles إذا كنت سوف تتسلل لورد للتكنولوجيا، أنا مشاركة
    İlk olarak Sayın Başkan, emniyette kadınların katılım alanlarını genişletmeyi düşünüyor. Open Subtitles حسناً,أولاً يريد سيادتة توسيع مجالات مشاركة المرأة في قوة الشرطة
    İşin aslı, oğlunu benimle paylaşmaya dayanamıyorsun. Open Subtitles الحقيقة أنكَ لا تطيق فكرة مشاركة ابنك معي.
    Yeterli yiyeceğim yok, burayı sizinle paylaşamam. Open Subtitles طعامي لا يكفي، لا أستطيع مشاركة الغرفة معكم
    Sabah duasında fark ettiğim bir gerçeği paylaşabilir miyim Leydi Love? Open Subtitles هل لي مشاركة الوحي كان لي أثناء صلاتي الصباح، سيدة الحب؟
    Sana birşey demek istiyorum, şey düşündümde, eğer sende istersen hayatımızı paylaşabiliriz. Open Subtitles أريد أن أخبرك كنت أفكر لو كنتِ تريدين مشاركة حياتي
    Bu yüzden, hepsini tekelinize almak yerine, besin kaynaklarınızın bir kısmını benimle paylaşabilirsin. TED وبالتالي، يمكنك مشاركة بعض مواردك الغذائية بدلا من احتكارها.
    Yani araç paylaşma fikrinin güvenli ve denemeye değer olduğuna güvenmek zorundasınız. TED ولذلك، عليكم أن تثقوا بأن فكرة مشاركة الركوب هي آمنة وتستحق المحاولة.
    Bu miyop bakıştan rahatsız olunca arkadaşımın ve benim aklıma bir fikir geldi: Her Ramazan gecesi orucumuzu farklı bir eyaletteki farklı bir camide açalım ve bu hikayeleri blogda paylaşalım. TED أصابتنا هذه النظرة قصيرة المدى بالإحباط، فخطرت ببالنا أنا وصديقي فكرة مجنونة: بأن نفطر في مساجد مختلفة وفي ولايات مختلفة في كل ليلة رمضانية ومن ثم مشاركة تلك القصص في المدونة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more