"مشاعرها" - Translation from Arabic to Turkish

    • duygularını
        
    • duyguları
        
    • hislerini
        
    • hisleri
        
    • duygularıyla
        
    • duygularının
        
    • duygularından
        
    • hissettiğini
        
    • duygularına
        
    • karşı
        
    • Kalbini
        
    • düşüncelerini
        
    Geçici bir tedbir olarak duygularını uyuşturmak güçlerinin yıkıcılığını azaltabilir. Open Subtitles تبليد مشاعرها يمكن أن يقلل من خطورة قواها.. تدبير مؤقت.
    Yılbaşı gecesi bana karşı olan gerçek duygularını öğrendim. Open Subtitles في هذه الحفلة التي تقيمها إكتشفت مشاعرها نحوي.
    Onun düşünceleri, anıları, hatta duyguları. Benim için anlamsız değiller. Open Subtitles أفكارها، ذكرياتها، حتى مشاعرها انهم ليسوا بلا معنى بالنسبة لي
    Onu umursamadım... bana karşı olan hislerini, kendisine karşı olan hislerini. Open Subtitles لأني لَم أكتَرِث بِها حولَ مَشاعرها تِجاهي و مشاعرها تجاهَ نَفسِها
    Karım bu hikâyeye bayılır. Ondaki romantik hisleri kabartıyor. Open Subtitles زوجتي معجبة بهذه القصة كثيراً لدرجة أنها تحرك مشاعرها الداخلية
    Son derece nazik,iyi yetiştirilmiş bir bayan.Bir hanımefendi duygularını gizler. Open Subtitles إنها سيدة بعادات شريفة و نشأت لتخفي مشاعرها
    Kızım benimle aynı fikirdedir. Onun bu konuyla ilgili duygularını biliyorum. Open Subtitles إن إبنتى توافقنى الرأى إننى أعرف مشاعرها تجاه هذا الأمر
    - Kız kardeşiniz çok mutlu görünüyor. - duygularını saklamaz. Open Subtitles ــ أختك تبدو سعيدة جداً ــ نعم، ماريان ترفض أن تكبت مشاعرها
    Annem duygularını turuncu boyayla kapatmaya çalışıyordu. Open Subtitles الآن , أمي تحاول أن تخبئ مشاعرها بالطلاء البرتقالي
    Ona, o gece konuşanın hap olmadığını söylemek istiyordu ama gerçek duygularını rafa kaldırdı. Open Subtitles أرادت إخباره أنه لم يكن تأثير المخدر وحده لكنها تجاهلت مشاعرها
    Bilmiyorum, belki duygularını girmeleri bir kanal olarak onu kullanın. Open Subtitles لا أعرف ، ربما تستخدميه كواسطة لتتوصلى إلى مشاعرها
    Ama duyguları sadece onun duygularıdır. Open Subtitles ولكن تذكّري، مشاعرها تدل على مشاعرها فحسب.
    Yargısı kişisel duyguları tarafından gölgelenmiş. Teal'c yandı. Tarih oldu. Open Subtitles مشاعرها الشخصية تطغى على حكمها تيلك انتهى.أصبح تاريخ
    Onun hislerini geri kazanmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles يجب أن تكون هناك طريقة لاستعادة مشاعرها.
    Sanırım hislerini incittim ve böyle bitmesini istemiyorum. Open Subtitles قطعاً.. لقد آذيت مشاعرها ولا أريد للأمور أن تنتهي بهذه الطريقة
    Fena değildi. Buraya vardığımız an hisleri hakkında konuşmaya başladı. Open Subtitles لا بأس، ولكنها بدأت بالتحدث عن مشاعرها ما ان وصلنا الى هنا
    Belki hisleri incinmiş, belki sorgular olmuştur. Open Subtitles ربما ذلك جرح مشاعرها أو جعلها تتسائل على كل حال
    Ben her zaman duygularıyla ilgili onunla konuşuyorum. Her şey hakkında. Open Subtitles أنا أتحدث إليها عن مشاعرها طوال الوقت، نتحدث عن كل شيء
    Şahsi duygularının kararını etkilediğini düşünüyorum. Open Subtitles انني اقول انها فقط تدع مشاعرها الشخصية تحكم علي قرارها
    Acımasız kocasına olan nefretinden, bana olan duygularından ondan kurtulmak için korkunç bir şey, onu zehirlediğinden söz etti. Open Subtitles كراهيتها لزوجها العنيف و عن مشاعرها المتزايدة لي و عن الوسيلة الشنيعة التي اتخذتها
    Bana karşı gerçekten neler hissettiğini söyledi. Open Subtitles لقد عبرت عن مشاعرها الحقيقية لى
    duygularına karşılık vermeyecek birine nasıl âşık olduğunu anlattı. Open Subtitles ولقد أوضحت لى وقوعها فى الحب منذ زمن بعيد بحيث لا يمكنه أن يرجع مشاعرها
    Kalbini kırdın, o da intihar etmekle tehdit etti. Open Subtitles لقد جرحت مشاعرها ، هددت بالإنتحار هذا شيء غير طبيعي
    Eğer kızım düşüncelerini değiştirirse, tekrar görüşebiliriz. Open Subtitles إذا استطعت أن تجعل ابنتي تغير مشاعرها إذاً اعتقد بأننا سنلتقي مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more