Sanat, gerçek duygular yaratan bir yanıltmadır, gerçeklik yaratan bir yalandır. | TED | الفن خداع يخلق مشاعر حقيقية كذبة تخلق حقيقة. |
Ama sadece kalıcı duygular. gerçek duygular değil | Open Subtitles | ولكنها مجرد مشاعر عالقة ليست هناك أي مشاعر حقيقية |
gerçek duygular işin içinde gibi görünüyor. | Open Subtitles | حتى للملكيين. حسنا، يبدو أن هناك مشاعر حقيقية. |
Onu bir eşya gibi görmendense bir kadına karşı Gerçek hisler beslemen çok sağlıklı bence. | Open Subtitles | إنظر ، أعتقد انه صحي أن لديك مشاعر حقيقية لمرأة بدلاً أن تراها كشيء |
Hiç bu kadının sana karşı gerçek duyguları olabileceğini ve onun kalbini kırmış olabileceğini düşündün mü? | Open Subtitles | ماذا بك اليوم على أي حال؟ هل وقفت مرة لتفكر أنه ربما يكون لهذه المرأة مشاعر حقيقية تجاهك و أنت فقط كسرت قلبها؟ |
Hissettiklerin, gerçek duyguların değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشاعر حقيقية. |
Bekle D.J., benim sana karşı gerçek hislerim var. | Open Subtitles | انتظر، دي جي، ولدي، مثل، مشاعر حقيقية بالنسبة لك. |
Ona gerçek duygular besliyordun. | Open Subtitles | -لقد كنتِ تكنين مشاعر حقيقية نحوه |
Gerçek kişiler, gerçek duygular. Mary Hart Show bunun için burada. | Open Subtitles | ناس حقيقيين,مشاعر حقيقية (هذا ما يتمحور عنه برنامج (مارى هارت |
Gerçek korku, gerçek duygular! | Open Subtitles | خوف شديد ، مشاعر حقيقية ! |
Gerçek hisler ve gerçek bir karar. | Open Subtitles | لقد كانت مشاعر حقيقية ، و قرار حقيقي |
Gerçek hisler ve gerçek bir karar. | Open Subtitles | لقد كانت مشاعر حقيقية ، و قرار حقيقي |
Tatlı bir adam, ve gerçek duyguları var. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف ولديه مشاعر حقيقية |
O gerçek duyguları olan, gerçek bir insan. | Open Subtitles | لقد كان شخص حقيقي وله مشاعر حقيقية |
gerçek duyguları falan yok. | Open Subtitles | ليس لديهم مشاعر حقيقية لديهم صوت صغير |
Yani bir düşün, hissettiklerin, gerçek duyguların değil. | Open Subtitles | -هذه ليست مشاعر حقيقية . |
Elbette gerçek hislerim var. | Open Subtitles | بالطبع لدي مشاعر حقيقية |