| Eh, şu anda çok meşgulüm bir bardak çay içmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، أنا مشغول جداً الآن يجب أن أتناول كوب من الشاي |
| Şu anda çok meşgulüm ama sanırım bir şeyler imzalayabilirim. | Open Subtitles | أنا مشغول جداً الآن، لكن أظن أنني أستطيع توقيع شيء. |
| Ofisim New York'da. Orası çok yoğun. | Open Subtitles | مكتبي في نيو يورك يبدو أنه مشغول جداً هناك |
| Toprak Kralı, dünyanın en güzel şehrinin idaresi ile oldukça meşgul durumda. | Open Subtitles | ملك الأرض مشغول جداً بإدارة أفضل مدينة في العالم |
| Değerlendirmemi yapamayacak kadar meşgul olduğunuzu söylemiştiniz. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّك كُنْتَ مشغول جداً ليَعمَلُ تقييمُي. |
| Beni önceden aramalıydınız. çok meşgul bir adamım. | Open Subtitles | كان عليكم الاتصال سابقاً انا رجل مشغول جداً |
| Neyse canım. Ben hallederim. çok meşgulsün. | Open Subtitles | حسناً، إسمع استطيع أن أقوم بهذا نفسي أنت مشغول جداً |
| Ben de onlar için üzülüyorum ama çok meşgulüm. | Open Subtitles | لقد كنت قلق عليهم ايضاً ولكنني مشغول جداً |
| Son zamanlarda, seninle çok görüşemiyoruz ama ben çok meşgulüm, Ro da hamile kimseyle görüşemiyoruz. | Open Subtitles | شيء مؤسفُ اننا لم نراكم مؤخراً لكن أنْا مشغول جداً ورو حامل لذا لم نلتق باحد |
| Programım çok yoğun, çok meşgulüm. | Open Subtitles | الجدول الزمني الذي لدي مُمتلى. مشغول جداً |
| Demek istediğim, onunla ilgilenirdim ama çok meşgulüm. | Open Subtitles | وددت لو باستطاعتي زيارته ولكنني مشغول جداً |
| Son zamanlarda çok meşgulüm... kendimi pek formda hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا مشغول جداً حالياً الآن وأشعر أنني متوعك |
| Burada çok meşgulüm. Sudoku kitabının 509. sayfasındayım. | Open Subtitles | أنا مشغول جداً بالأسفل هنا وصلت إلى كتاب السودوكو رقم 509 |
| Anlıyorum ama şu an şirketimde çok yoğun günler yaşıyorum. | Open Subtitles | أجل، ولكن أنا مشغول جداً بعملي بالمؤسسة. |
| Hal, çok yoğun olacaksın, ben aklına bile gelmem. | Open Subtitles | هال، ستصبح مشغول جداً أنت حتى لن تفكر بشأني |
| Kaptan körfezdeki petrol kriziyle uğraşmakla oldukça meşgul. | Open Subtitles | الكابتن مشغول جداً فى التعامل مع أزمة نفط الخليج |
| Bugün yardımcı olamam. oldukça meşgul bir adamımdır. | Open Subtitles | لم أتلقى أيّة مساعدة أنا رجلٌ مشغول جداً |
| Merkezdeki herkes savaşmakla o kadar meşgul ki ben pek dikkat çekmiyorum. | Open Subtitles | تقريباً كل شخص هنا في مركز العمليات مشغول جداً بمكافحة الحرب عن أن يحاول الانتباه لي وهذ أمر جيد |
| Kocam çok meşgul bir insan, ben de Harvard'dan mezun oldum... | Open Subtitles | زوجي رجل مشغول جداً و أنا تخرجت من هارفارد |
| Vasiyet imzalamakla ve onu kullanmak yerine flört etmekle çok meşgulsün. | Open Subtitles | أنت مشغول جداً بتوقيع وصاياك والتغزّل بالحل، عوض استغلالها |
| Seninle yıllar önce tanışmak istedim ama çalışmakla çok meşguldüm, buraya zaman ayırmak için. | Open Subtitles | أردت أن أقابلك منذ سنوات، ولكني كنت مشغول جداً لتوفير هذا المكان. |
| Orada bir şeyler karıştırıyor olursanız fark edemeyecek kadar meşgulüm demektir. | Open Subtitles | ولو تمكنتما من الدخول إلي هناك فأنا مشغول جداً ولن ألاحظ |