"مصادفه" - Translation from Arabic to Turkish

    • tesadüf
        
    • rastlantı
        
    Sana ne yaptığımı anlattığım gün kaybolması sadece bir tesadüf yani? Open Subtitles اذا الحقيقه انه اختفى باليوم الذي اخبرتك عنه هذه فقط مصادفه?
    Sadece tesadüf mü bilmiyorum ama taksimetreyi açmayan bir taksici bir polisi öldürmüş. Open Subtitles لا أعرف إن كان هذا مجرد مصادفه ولكن هناك مفتش شرطه قـُـتل بواسطة سائق تاكسى
    Zaten kullanılıyordu. Dünyadaki bütün gazeteciler dururken onu seçmeleri tesadüf değil. Open Subtitles لقد كان يتم استغلاله بالفعل,انه ليس مصادفه لاختياره هو
    Basit bir rastlantı! Kazadan beri karşılaşmadılar. Open Subtitles مصادفه عاديه إنهما لم يتقابلا منذ الحادث
    Burası, 1856 Temmuzunun 9'unu 10'una bağlayan gece tuhaf bir rastlantı ile beraber doğduğum ev. Open Subtitles هذا هو المنزل الذي حدثت فيه مصادفه فريده من نوعها ولدت في منتصف الليل ما بين اليوم ال تاسع والعاشر من يوليو عام 1856
    Bunun, sadece bir tesadüf olduğunu düşünebilirsin. Open Subtitles سأذهب تستطيع ان تتظاهر بان هذه مجرد مصادفه
    Beni kaçıran kişilerin, bana bu hediyeyi vermeleri tesadüf olamaz. Open Subtitles الناس الذين أخذوني لا يمكن ان تكون مصادفه ان يعطوني هذه الهديه الرائعه
    Şimdi ikimiz burada, bu kitaba bakıyoruz, ama bu sadece tesadüf, sanırım. Open Subtitles الان , بما اننا هنا ننظر ألى هذا الكتاب ولكن, افترض انها مجرد مصادفه
    Emin olduğum tek şey, Ajan Douglas'ın kafasına mermi yemesiyle, Wo Fat'in Japonya'dan aynı gün getirilmesi, tesadüf değil. Open Subtitles انا متأكد من شي واحد فقط إنها ليست مصادفه فقط ان العميلة دوجلاس قتلت برصاصه بالراس
    - Er Brown'ın çalıştığı barda bulunması basit bir tesadüf olabilir. Open Subtitles ظهورها فى الحانه التى يعمل بها العريف براون ربما يكون ببساطه مجرد مصادفه
    Sos gecesinin bulaşıkların bende olduğu hafta sonuna denk düşmesi tesadüf mü? Open Subtitles أتلك مصادفه أن تكون ليلة الحساء تصادف يوم غسيلي للأطباق؟
    Yani rüyanın bir öngörü olduğunu söyleyebilirsin ama aslında sadece bir tesadüf. Open Subtitles اتقولين ان ذاك الحلم هو الحاضر؟ حقا انها مصادفه
    Selam, bu ne tesadüf. Seninle burada karşılaşmak ne hoş. Open Subtitles مرحبا,يالها من مصادفه من المذهل مقابلتك هنا
    İnanılmaz bir tesadüf. Değil mi, canım? Open Subtitles يالها من مصادفه لا تصدق أليس كذلك ياعزيزي؟
    Sadece bir tesadüf olabilir ama tüm sistem, yaklaşık... Open Subtitles ربما يكون الأمر مجرد مصادفه ولكن النظام بأكمله
    tesadüf olamaz. Open Subtitles لأخذ مكان حارس مريض في الحبس الإنفرادي لا يمكن لذلك أن يكون مصادفه
    Delphine'in söylediği bedelin onun hayatı olduğunu söyleyebilecek kimse yok ya da sadece korkunç bir tesadüf olduğunu. Open Subtitles لم يقل أحد بأن حياتها كانت الثمن أقوال ديلفين أو مصادفه غريبه.
    Bunun tesadüf olması için, şarkıların birçok ortak noktası olması gereklidir. Open Subtitles لديهما بكل بساطه عديد النقاط المشتركه ليكون ذلك مصادفه
    Buralarda birçok insanın olması rastlantı mı bilemiyorum. Open Subtitles لا أدري إذا كانت هناك أي مصادفه , أو أن هناك بعض الناس يمرون بهذه الأمكنه
    Kaza sırasında orada bulunmam bir rastlantı olamaz. Open Subtitles انها لم تكن مصادفه لقد كنت هناك عندما تحطت الشاحنه لقد تم ارسالى لمساعدتك على الفرار
    Ne büyük bir rastlantı! Çünkü o gün, bugündür! Open Subtitles يا لها من مصادفه لان اليوم هو ذلك اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more