"مصدرا" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaynağı
        
    • kaynak
        
    • kaynağın
        
    • kaynağıydı
        
    Anlamadıkları şey, görünür mukavemetinin kaynağı aynı zamanda onun en büyük zaafının kaynağı olmasıydı. TED والذي لم يفهموه هو أنّ نفس الشيء الذي كان مصدرا لقوته الظاهرة كان نفس المصدر لضعفه المضني.
    Ve eğitim teknoloji ile birleşince, çözüm için büyük bir umut kaynağı oluşturur. TED والتعليم والتكنولوجيا معاً يشكلون مصدرا عظيما للأمل
    Bu şeyin içinde geçidi çalıştırabilecek bir güç kaynağı olabilir. Ah... Open Subtitles هذا الجهاز يحوى مصدرا للطاقة يمكننا إستخدامه لتشغيل البوابة
    Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de fayda sağlar. Çünkü, ilaç sektöründeki yenilikçi çalışmalar için kalıcı bir kaynak yaratır. TED كما يفيد الحكومات أو دافعي الضرائب، إذا أردت، لأنه يخلق مصدرا دائما للإبتكار الصيدلاني الذي سيكون موجودًا في المستقبل.
    Katil gizli kaynak kapsamına girmedikçe sizlerle bilgi paylaşmak konusunda istekliyiz. Open Subtitles نحن على إستعداد لمشاركتكم بهذه الوثيقة بما أنها ليست مصدرا سريّا
    Şu noktada tek söyleyebileceğimiz güvenilir bir kaynağın adım atmaya istekli olduğu. Open Subtitles كل ما بوسعنا قوله عند هذه المرحلة أن مصدرا موثوقا مستعدّ للمضي قدما
    Bu da bir yenilik kaynağıydı, çünkü bir çiftçi manuel el pompası alabilir, ona yapay güç ve elektrik ekleyerek elektirikli pompa elde edebilir. TED وقد كان هذا مصدرا للابتكار أيضا، حيث يقدر مزارع أن يستخدم مضخة يدوية، ويمكنهم إضافة هذه الطاقة الاصطناعية، هذه الكهرباء، وستتاح له مضخة كهربائية.
    Ve hapsedilen her mahkumun istemese bile masum bir neşe kaynağı olmasıdır. Open Subtitles و أجعل كل سجين محبوس يمثل كرها مصدرا للبهجة البريئة
    Eğer buna katlanmaya karar verirsen, bu kocaman bir endişe kaynağı olacak, özellikle onlar için. Open Subtitles إذا قررت تمر مع هذا، انها ستعمل يكون مصدرا للالضخمة المخاوف، وخاصة بالنسبة لهم.
    Carter'ın Jolinar deneyimi onu çok değerli bir bilgi kaynağı haline getiriyor. Open Subtitles تجربة كارتر مع جولنار تجعلها مصدرا قيما للمعلومات
    Siyasi bir kaynağı buraya getirince, ilerde işimize yarar diye daima onları el altında tutarız. Open Subtitles كلّما ندخل مصدرا قيّما إلى داخل البلاد، نتمسك بهم في حالة إحتياجنا لهم في المستقبل.
    Geçerli bir bilgi kaynağı gösteremeyeceklerdir. Open Subtitles هيئة المحلّفين لن تجد مصدرا موثوقا للمعلومات
    Teknoloji dağıtımı mahvediyor internet de artık haberlerin ve yorumların özgün kaynağı durumunda. Open Subtitles التكنلوجيا تتحكم بالتوزيع والإنترنت أضحى مصدرا مجاني وحرّ للأخبار و الأراء
    Tesla'n yeteri kadar güçlü değilse bir şekilde, bir yerden daha güçlü bir elektrik kaynağı bulman gerekiyor. Open Subtitles الجهاز ليس قويا كفاية لذا يجب عليك ان تجدي مصدرا قويا من الكهرباء بطريقة ما ، في مكان ما
    Milyonlarca dolar kazanabiliriz, ama iletişimin bu küçük parçası açık kaynak olmalıdır. TED ويمكننا الحصول على بلايين الدولارات فوق كل ذلك. لكن هذه الشريحة الخاصة من الإتصالات تحتاج لأن تكون مصدرا مفتوحا.
    J.J., bu adam çok da güvenilir bir kaynak değil. Open Subtitles جي جي,هذا الرجل ليس مصدرا موثوقا للمعلومات
    Demek ki ya başka bir kaynak buldu ya da başka bir kaynak, onu buldu. Open Subtitles الذي يعني هو أمّا وجد مصدرا آخرا... ... أومصدرآخر وجده.
    Ama bütün bu zaman boyunca, Mike hiç uçaktan inip bir odaya girdiğinde bir kaynağın fikrini değiştirdiğini gördün mü? Open Subtitles ولكن يا (مايك) كل هذا الوقت هل نزلت من طائرة وأتيت إلى الغرفة لتجد مصدرا قام بتغيير رأيه؟
    Güvenilir kaynağın, Billy Miles'ı nasıl durduracağını bildiğini söyledi mi? Open Subtitles هذا , uh، إئتمن مصدرا لك... أخبرك يعرف كيف يتوقّف أميال بيلي.
    - Yani kaynağın yok. - Hayır. Open Subtitles أنت لا تملكين مصدرا إذن - كلا -
    Şeker, bitkilerin yaşayıp büyümesi için hayatiydi ve aynı zamanda tüm hayvanlara bir yiyecek kaynağıydı. Open Subtitles السكريات التي تعتبر حيوية بالنسبة للنباتات للعيش والنمو و توفر أيضا مصدرا للغذاء لجميع الحيوانات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more