LEM aya iniş için tasarlandı, motor ateşleyip yörünge düzeltmek için değil. | Open Subtitles | لا نستطيع تقديم أي ضمانات.. الوحدة القمرية مصممة فقط للهبوط على القمر |
Sıvı metal batarya yüksek sıcaklıklarda çalışmak üzere tasarlandı, en az ayarlama ile. | TED | بطارية المعدن السائل مصممة لتعمل على درجة حرارة مرتفعة مع ضبط أدنى. |
Rusya'ya yetişmekte kararlı olan Amerika, gençlere yöneldi. | Open Subtitles | أمريكا كانت مصممة ،على اللحاق بالركب فلجأت إلى الشباب |
tasarımcı olmak istememin nedeni gerçek sorunları çözmek istememdi. | TED | أردت ان أكون مصممة لأنني أردت أن أحل مشاكل حقيقية. |
Cevabımız, sentetik immün sistemleri oldu. Bunlar, kanser hücrelerini tanımak ve öldürmek için tasarlanmıştır. | TED | تحولت إجابتنا لتصبح أجهزة مناعة اصطناعية مصممة لتحديد وقتل الخلايا السرطانية. |
Buraya Asyalı insanlar için dizayn ettiğimiz... yeni ürünü sunmak için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا كي أقدم لكِ خطنا الجديد في منتجاتنا مصممة خصيصاً للأسيوين |
Eğer bilgiler doğruysa, barakalar 200 askeri barındıracak şekilde yapılmış. | Open Subtitles | هذه الثكنات مصممة لأستيعاب 200 رحل اذا كانت معلوماتي صحيحة |
Sadece kendi mutluluğumu sağlayacak şekilde davranmakta kararlıyım. | Open Subtitles | انا مصممة على التصرف فقط بالطريقة التي تسعدني. |
Dr. Delaney, tüm güç şebekesi çöktü ve senin acil durumlar için aldığın yedekler birkaç saatten fazla dayanabilecek şekilde tasarlanmadı. | Open Subtitles | الدكتور ديلاني، شبكة الكهرباء بأكملها في الأسفل والنسخة الإحتياطية للطوارئ الخاصة بك ليست مصممة لتدوم طويلا |
Sıvı metal bataryalar az üretilerek maliyeti düşürmek üzere tasarlandı, ama daha büyük olacaklar. | TED | بطارية المعدن السائل مصممة لتقلل التكلفة بالإنتاج القليل, لكنها ستكون أكبر. |
Binalar, taşıtlar, mimari, uygarlıklar... Hepsi buraya kadar oyuncu tarafından tasarlandı. | TED | أشياء مثل المباني، والمركبات، والهندسة المعمارية، والحضارات، كلها مصممة من اللاعب حتى هذه المرحلة. |
Atmosferik kaçışı ölçmek için tasarlandı. | TED | إنها مصممة لقياس مدى إفلات الغلاف الجوي. |
Sırtını dik tut, çeneni kaldır. kararlı görün. | Open Subtitles | افردى ظهرك، وأرفعى ذقنك بحيث تبدين مصممة على نيل هدفك |
Bu savaştan gül gibi kokarak çıkan kişi olma konusunda kararlı olduğu için gizli parfümlerine başvurdu. | Open Subtitles | لذا فقد قامت بالغطس في ذخيرتها من العطور المحرّمة ..مصممة بأنه في هذه المعركة ستكون هي من سيخرج منها برائحة الورد |
Bu Hollandalı tasarımcı Cindy van der Bremen'den bir dizi başörtüsü. | TED | هذه سيندي فان دير بريمن ، وهي مصممة هولندية التي أنجزت هذه السلسلة من ذوات الأغطية. |
Bir grafik tasarımcı olarak yaptığım iş stratejiyi izlemekken, şimdiki işim egomun liderliğinde kalbimi ve ilgi alanlarımı bana ve müşteriye yararlı olabilecek bir biçimde takip ediyor. | TED | بالتالي عندما كان عملي هو مصممة صور كان علي اتباع خطة, اما الان فأنا اتبع قلبي واهتماماتي وبارشاد من ذاتي لانجاز عمل ذو منفعة متبادلة لنفسي ولزبوني |
Steamer hızlı, sportif, çekici bir otomobildir şehir içinde ve kırlarda pikniğe gitmek için tasarlanmıştır. | Open Subtitles | ستيمر .. سيارة رياضية , سريعة و جذابة إنها مصممة للقيادة داخل المدن و النزهات الريفية |
Devamında aşağıya kaydırılabilen bir formda dizayn edilmiş, bahsettiğim hikayenin yazılı olduğu ve | TED | ويتبع هذا لوحة نصية، مصممة بشكلٍ عمودي، بينت فيها القصة على المحك. |
Size üzerinde çalıştığımız projelerden birinden bahsedeceğim; ReMotion Knee, diz üstünden ampute kişiler için yapılmış bir tip protez. | TED | لذا سأخبركم عن أحد المشاريع التي نعمل عليها ركبة إعادة الحركة، وهي ركبة اصطناعية مصممة لمبتوري الأطراف |
Size olan sevgim azalmadığı halde acı veren bir mücadele sonucunda kendi mutluluğumu halkım için feda etmeye kararlıyım. | Open Subtitles | بالرغم من أن مودتي لك ثابتة أنا أملك بعد كفاح مؤلم مصممة على التضحية بسعادتي لرفاهية شعبي |
Hayır, bunu yapmaya tasarlanmadı. | Open Subtitles | لا ، هذا مستحيل ليست مصممة للقيام بذلك |
Diğer odaların aksine bunlar dışarıdan panjurlar aracılığıyla gelen havanın bulunduğu sürdürülebilir bir pasif tasarım stratejisi kullanılarak yapıldı. | TED | اكتشف ان الغرف كانت مصممة بأستعمال طريقة تصميم متحملة الهواء أتى من الخارج من خلال |
Hamileliği süresince ayık kalma konusunda çok kararlıydı ve epey zorlu bir süreçten geçti. | Open Subtitles | لقد كانت مصممة على البقاء فائقة طوال فترة الحمل |
Hükümetim ayaklanma karşısında Mısır'ı desteklememeye karar verdi ve Sudan üzerindeki hakimiyetini bırakması için hidivi ikna etti. | Open Subtitles | حكومتي مصممة على عدم دعم مصر في مواجهة الانتفاضة وتضغط على الخديوي للتخلي عن السيطرة على السودان. |
Ağır zırhlarla donanmış askerleri sahil boyunca taşımak için tasarlanan arabalar insanları kendine hayran bıraktığı derecede korkutuyordu da. | Open Subtitles | مصممة بحيث تحمل جنوداً مدججين بالسلاح علي طول الساحل لقد أذهلت وروعت سواء بسواء |
Dinle, Web tasarımcısıyım yani çalışma zamanlarım oldukça esnektir ve hazır olduğunda bana haber ver. | Open Subtitles | اسمع انا مصممة مواقع لذلك اوقاتي مرنة جدا وفقط اعلمني عندما تكون مستعداً |
AF: Chris, bu, ekonomi için tasarlanmış inanılmaz bir madde. | TED | أ.ف: كما ترى، كريس، إنها مادة رائعة مصممة للنشاط الاقتصادي. |
Üç ordövrü birden almak için yapılan bir çatal tasarımı değil, ki lobide oldukça faydalı olurdu diyebilirim. | TED | إنها ليست بشوكة مصممة للإمساك بثلاثة مقبلات في آن واحد، والذي يمكن أن يكون مفيدا خارجا في الردهة، يمكنني القول. |