"مضايقتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahatsız ettiği
        
    • üzmek
        
    Hiçbir şey sigorta şirketinin rahatsız ettiği fakir kadından sempatik değildir. Open Subtitles لا شيء يسبب التعاطف اكثر من الدفاع عن امرأه ضعيفه والتي يتم مضايقتها من قبل شركة تأمين
    Bayan Moretti merhumu rahatsız ettiği için FBI'dan uzaklaştırıldı. Open Subtitles لقد أوقفت الآنسة (موريتي) من العمل . بمكتب التحقيقات الفيداليّ بسبب مضايقتها للمتوفّى
    Ne yapabileceğime bakarım. Ama doktorlar onu şu anda üzmek istemez sanıyorum. Open Subtitles سأرى ما بإمكاني فعله، لكن لا أظن أن الأطباء يودون مضايقتها الآن
    Ben de Naomi için aynı şeyi istiyorum ama sen de onu üzmek istemiyorsun. Open Subtitles وأردتُ أن تعلم نومي بهذا أيضاً, إلا أنّك لم ترد مضايقتها.
    - Onu daha fazla üzmek istemiyorum. - Pekâlâ. Open Subtitles أنا لا أُريدُ مضايقتها أكثر مما فعلت
    - Sadece özür dilemek istedim. Ne seni ne de onu üzmek istemedim. Open Subtitles -أريد أن أقول آسف ، لم أقصد مضايقتها
    Doğum gününde üzmek istemedim. Open Subtitles -لم أشأ مضايقتها في عيد مولدها
    - Onu üzmek istemiyorum. - Elbette. Open Subtitles - ولا أريد مضايقتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more