| Bunu birine söylemeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن قلت ذلك إلى أي أشخص |
| Şehrin bu tarafına geçmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن رأيت هذا الجانب من المدينة |
| - uzun zaman oldu günah çıkarmayalı. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن قمت باعترافي الأخير |
| Uzun zamandır camiye gitmedim. | Open Subtitles | وقد مضى وقت طويل منذ أن ذهبت إلى المسجد. |
| Uzun zamandır ekilmemiştim. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن إنتظرت موعداً |
| Aşk mektubu almayalı epey uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن تلقيتُ خطاباتٍ غرامية. |
| Bilmiyorum. Böyle giyinmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لا أعلم ، مضى وقت طويل منذ أن لبست فيها هكذا |
| Her şey geçmişte kaldı. Birliği bırakalı uzun zaman oldu. | Open Subtitles | كل هذا بالماضي، مضى وقت طويل منذ أن استقلت من سلك الشرطة |
| Yani, birini evime çağırmayalı uzun zaman oldu. Ve... | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن دعوت أي شخص ..يظهر امامي ، و |
| Bu kadar güzel bir kadın görmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن رأيت امرأة جميلة. |
| Paris'e gitmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | حسناً لقد مضى وقت طويل منذ أن كنت ُفي باريس |
| O günü düşünmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن فكرت في ذلك اليوم |
| Dünyadaki en güçlü ülkelerin çoğu ülkelerinin geleceği için çalışan insanlara ücretli izin sunalı uzun zaman oldu ve geleceği temsil eden bebeklere. | TED | لقد مضى وقت طويل منذ أن قامت أقوى دولة على وجه الأرض بتقديم إجازة وطنية مدفوعة الأجر للأشخاص الذين يقدمون خدمات لمستقبل هذا البلد والأطفال الذين يمثلون ذلك المستقبل. |
| Tüm ailemle beraber akşam yemeği yemeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | حسناً... مضى وقت طويل منذ أن تناولت العشاء مع جميع أفراد عائلتي |
| Onlar böyle bir şey görmeyeli uzun zaman oldu, unuttular. | Open Subtitles | -لقد مضى وقت طويل منذ أن شاهدوا هذا العرض |
| Uzun zamandır internet kullanmama izin verilmemişti. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن سمح لي التفاعل |
| Ama Uzun zamandır gerçek anlamda yaşamıyorsun. | Open Subtitles | لكن لقد مضى وقت طويل منذ أن عشت حقاً. |
| Uzun zamandır canlı birini doğramamıştım. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن قمتُ بتقطيع حية |
| Biri bana böyle destek çıkmayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن كان شخص ما على استعداد لدعمي هكذا |
| Biri bana karışık kaset yapmayalı epey uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن صنع لي أحدهم شريطاً. |
| Ama yaşayan bir ruh görmeyeli uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | كن مضى وقت طويل منذ أن رأيت روحاً عايشة أخرى |