Bu iş, mutfağın ışıklarını yakmaya benzemiyor. | Open Subtitles | لن يكون هذا بسهولة إعادة النور إلى مطبخك |
Sana mutfağın için borç verdim, yaptırmadın bile! | Open Subtitles | القروض التي أعطيتها لك لتشطيب مطبخك الذي لم تبنيه أصلاً |
Ona bak, dünyayı geziyor, bense mutfağında marul doğramakla vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | وهى تسافر حول العالم وأنا عالق هنا فى مطبخك أغزل الخس |
Eğer yalan söylediğin ortaya çıkarsa, gelip seni kendi mutfağında öldürürüm. | Open Subtitles | إن إكتشفت أنك كاذب سأعود لأقتلك فى مطبخك. |
3 saat sürdü ama sanırım mutfağını buldum. | Open Subtitles | لقد استغرق الامر حوالى ثلاث ساعات ولكننى وجدتك مطبخك فى النهاية |
Gece içiyorum dediğinde ben mutfakta falan içtiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقد بانك قلت بتناولك مشروب فى متتصف الليل كنت تقصد فى مطبخك |
Herkes gittiği için bir değişiklik yapıp yönetici mutfağına gidebilirim demiştim. | Open Subtitles | بما أن الجميع قد رحلوا فكرت أن علي الاهتمام بأمر مطبخك على سبيل التغيير؟ بمقابل؟ |
Endişe etmeyin, mutfağınız 3 hafta içinde hazır olacak. | Open Subtitles | لا تقلقي ، سيتم الانتهاء من إعادة بناء مطبخك خلال 3 أسابيع |
Sana mutfağın için borç verdim, yaptırmadın bile! | Open Subtitles | القروض التي أعطيتها لك لتشطيب مطبخك الذي لم تبنيه أصلاً |
Hala senin mutfağın sayılır. Değil mi anne? | Open Subtitles | إنه مازال مطبخك أليس كذلك يا أمي ؟ |
karar verdik ki etsiz bir mutfağın olmalı. | Open Subtitles | فقررنا أنه يجب أن يكون مطبخك بلا لحوم |
mutfağında ve fantezilerindeki sevişmelerimiz hatırına, bana yardım et. | Open Subtitles | في ذكرى ممارستنا للحب في مطبخك و في خيالاتك، ساعدني الآن |
mutfağında donuyla duran bir adam var. Şşşş. | Open Subtitles | هنالك رجل يتجول في مطبخك بملابسه الداخلية |
Tanımadığın birinin ofisinde konuşmak, kendi mutfağında konuşmaktan daha mı iyi gelecek? | Open Subtitles | ستشعر براحة أكثر عند تحدثك إلى غريب في أحد المكاتب مما تفعل في مطبخك الخاص؟ |
mutfağını biraz karıştırıp yiyecek bir şeyler bulayım mı? | Open Subtitles | ما رأيك أن أفتش مطبخك وأبحث لنا عن شئ نأكله؟ |
Kendi mutfağını yönetmeye hazırsın. | Open Subtitles | أنت مستعد لإدارة مطبخك الخاص لذا لا تضيعها. |
Neden mutfağını hatların o kadar gerisinde tuttun, üşüyüp, her yerimiz uyuşana dek yiyecek bir şey bulamazdık. | Open Subtitles | لَم تُبقي مطبخك خلفالحدودحتّىوقتنـاهذا، نحن لا نحصل على أيّ شيء للأكل إلـىأننبردوننـام! |
Çağırmazsa, mutfakta kalmaya devam et. | Open Subtitles | إذا لم يكن ، فقط ابقي جالسه في مطبخك. |
Seni piç. Bu kez beynini o sikilmiş mutfağına dağıtacağım! | Open Subtitles | سأرفس رأسك في جميع أنحاء مطبخك الداعر |
Sığır baldırı alarak başlıyoruz ki bu noktada her şeye yetişen eşime teşekkürlerimi sunuyorum ve mutfağınız tabakhane gibi kokana kadar pişirin. | Open Subtitles | تبدأ بقدم العجل. والذي أنا متحيزّة لشكر زوجي القديّس. وتغليه حتى تبدو رائحة مطبخك كالمدبغة. |
Yalnız Gazoz Yapıcı hariç, gerçekten mutfağınızı eski bir birahane gibi gösteriyor. | Open Subtitles | مــا عدا إنفجار قارورة الصــودا، فذلك يجعل من مطبخك كــأنه منقوع في الجعة. |
Mutfağınızda oynayabileceğiniz magnetler rüzgar türbinlerini ve modern enerji üretimini anlamanızı sağlar. | TED | المغناطيسات التي يمكنك اللعب بها في مطبخك تأخذك إلى توربينات الرياح وتوليد الطاقة بطرق حديثة. |
Bu mutfağınızdaki buzdolabı kadar soğuktur. | TED | ذلك ببرودة المجمد الموجود في مطبخك |
Bir kaç yıl önce mutfağının tadilatına giriştiğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين منذ عدة سنوات عندما دخلتى مطبخك |
Kişisel “polypill”nizi her sabah mutfak veya banyo dolabınızda yazdırabilirsiniz. | TED | يمكن أن تطبع الحبة المتعددة الخاصة بك، في كل صباح في مطبخك أو في خزانة حمامك. |