Bu, şu anda berbat görünüyor demek. Yani onu görmek, sana kendini iyi hissettirecek. | Open Subtitles | وهذا يعني أن مظهرها مروع مما يعني أن رؤيتها سترفع معنوياتك |
- Sinirli ama yine de güzel görünüyor. | Open Subtitles | إنها غضبنا ولكن بسبب ملابسها مظهرها جميل حتى مع الغضب |
Bakın, görünüşü tamamen normal ve şeytan çıkarmadan hemen sonra. | Open Subtitles | انظر لها لقد عاد مظهرها طبيعي بالكامل بعد طرد الشيطان |
Şimdi, bu üç fikre birden baktığımız zaman, beş duyu teorisine dikkat edeceksiniz biz bu ürünlerin sadece kullanım yolunu değiştirmedik aynı zamanda Görünüşünü de değiştirdik | TED | والآن, إذا نظرنا الى هذه الأشياء الثلاثة جميعها, سنلاحظ أن نظرية الحواس الخمسة لاتغير من طريقة استخدام هذه الأشياء فقط بل تغير أيضا من مظهرها وشكلها. |
Bu ülkede en sık rastlanılan cevaplar: iyi, zayıf, alçakgönüllü ve kullanılabilir tüm kaynakları görüntüsü için kullanmalı. | TED | الإجابات الأولى في هذه البلاد كانت: جميلة، نحيفة، ومتواضعة وبأن تستهلك جميع المصادر المتوفرة لتحسين مظهرها. |
Kabul edeyim ki, yaşlandıkça insan daha kolay tatmin oluyor ama dış görünüşüne bakıp da yatağa atmayacaksın onu. | Open Subtitles | أنا أعترف أنه كلما تقدم الرجل بالعمر كلما أصبح ذوقه سهل الارضاء لكن لا تدعها تفلت منك بسبب مظهرها خذها الى غرفة أخرى |
Ama nasıl göründüğünü unutmayacağımı da biliyordum. | Open Subtitles | لكني أيضاً علمت بأني لن أنسى أبدأ كيف كان مظهرها |
- Ayrıca güzel görünüyorlar. - Çok komiksin. | Open Subtitles | ــ بالإضافة , مظهرها جيّد ــ أنتِ مسليّة |
Victoria Ford'dan esinlendiğin belli ancak ona yeni bir görünüm de katmışsın. | Open Subtitles | ولكن من الواضح أنكِ حسّنتِ مظهرها كم من الوقت عملتِ لحسابها؟ |
Tip I uygarlıkla başlayalım; Bu, görünümünü değiştirmeye başlayan bir uygarlık | TED | فحياة بحضارة الحياة الأولى هي حضارة تبدأ بتغيير مظهره أو مظهرها. |
Sadece görünüşünden daha fazlasını önemsediğini gösterir. | Open Subtitles | أن أظهر اهتمامي بما هو أكثر من مجرّد مظهرها |
Çok akıllı görünüyor, sence de öyle değil mi, Piper? | Open Subtitles | يبدو مظهرها ذكياً، أليس كذلك، بايبر؟ |
görünüşüne bir zararı yok gibi görünüyor . | Open Subtitles | لا يبدو أن ذلك يؤثر على مظهرها |
Muhteşem görünüyor. Tamamdır. | Open Subtitles | يبدو مظهرها جميلاً - ها هو يبدأ بالتهكم - |
yüzlercesi arasından görünüşü, zerafeti, duruşu ve sevimliliği için seçtik. | Open Subtitles | اُختيرت من بين المئات من أجل مظهرها و حُسنها، أناقتها .. و سحرها الهائل. |
Sıradan bir görünüşü var ama vücudu mükemmel. Ne dersiniz? | Open Subtitles | مظهرها معتدل لكن جسدها ممتاز ماذا عن ذلك ؟ |
Ama kızının görünüşü hakkında, Bay Giles'a, iltifat edince kendisini rahatsız hissetti. | Open Subtitles | ورغم هذا, لا يبدو على السيد جيلز انه شخص مريح عندما مدحته على حُسن مظهرها |
Görünüşünü değiştirebiliriz ama asaleti ne olacak? | Open Subtitles | يمكننا تغيير مظهرها ولكن ليس طبقتها الأجتماعية |
Narsizm ne kadar acayip bir ruh hali kendi Görünüşünü de değiştirmiş. | Open Subtitles | ما الإحتمالات النرجسية للروح التي قد تغير مظهرها |
Ama bu sabahki görüntüsü tam bir vahşi gibiydi! | Open Subtitles | ولكن مظهرها هذا الصباح,كانت تبدو تقريبا بدائية |
Ama görünüşüne bakılırsa, bağımlılığı için para vermek zorunda kalacağına şüpheliyim. | Open Subtitles | ولكن من مظهرها أنا اشك أنها كانت تدفع مالاً من أجل عاداتها |
Nasıl göründüğünü bilmiyoruz, adını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف كيف يبدو مظهرها نحن لا نعرف اسمها |
- Aynı görünüyorlar fakat değiller. | Open Subtitles | مظهرها متشابه، لكنّها ليس نفس الخنفساء |
Fakat 15'ine geldiğinde görünüm düzeldi. | Open Subtitles | ولكن ببلوغها سن الـ 15 بدأ مظهرها يتحسن |
Onun görünümünü cinayetle iliskilendiren bir kant yok. | Open Subtitles | لم تقدم اية ادلة لتظهر علاقة بين مظهرها والجريمة. |
Bu aynı zamanda kurbanın, saldırganın dış görünüşünden şüphelenmediğini gösterir. | Open Subtitles | يعنى ايضا ان مظهرها لم يثر قلقه |
Göreve çağrılmayı beklerken, normal çocukluk görüntüsünü sürdürüyorlar. | Open Subtitles | ونحافظ بحرص شديدة على مظهرها الطبيعية بينما هم ينتظرون نداء الواجب |