"معاناة" - Translation from Arabic to Turkish

    • acısını
        
    • acılarını
        
    • acılar
        
    • acısı
        
    • acı
        
    • acıları
        
    • mücadele
        
    • ıstırap
        
    • zarar
        
    • çilesi
        
    • ızdırap
        
    • ıstırabı
        
    • acıyı
        
    • acının
        
    • eziyet
        
    Bence sizler ve ben şefkatin milyonların acısını durdurmak için gerekli olan güce sahip olduğunu görerek kendimizi gururlu ve cesaretli hissedebiliriz. TED وأظن أنه أنا وأنت، بصراحة، يمكننا الشعور بالفخر ونتشجع لرؤية كيف امتلك التعاطف القوة لينجح في إيقاف معاناة الملايين.
    Bu yüzden ben farklıyım. İnsanların en ufak acılarını bile hissedebiliyorum. Open Subtitles لهذا السبب أنا مختلف، يمكنني إستشعار أدنى معاناة للإنسان
    Bitirmek için, en fakir bir milyar insan bilmediğimiz acılar çekiyorlar. TED حتى أختم: هناك أشياء في معاناة الأفقر مليار انسان, لا نعلمها
    Elbette ki birçoğu diyecektir ki hayvanların acısı Yahudilerin, kölelerin çektiği acıyla karşılaştırılamaz. Open Subtitles على الرغم من أن البعض سوف يقول أن معاناة الحيوانات ربما لا تقارن
    Sonsuz gibi görünen çatlakların kenarında haritasız şekilde ve ileride neyin beklediğini bilmeden yapılan bu yolculuk inanılmaz derecede acı vericiydi. Open Subtitles مع حافةٍ يبدو وأنّ لها امتدادٌ أبدي وبلا خريطةٍ ترشدهم وبلا أدنى فكرةٍ عمّا ينتظرهم، لقد كانت رحلةً من معاناة الأمرّين
    Bu yüzden her bitkisel gıda seçimimizde hayvanların çektiği acıları azaltmada katkımız olur. TED لذلك في كل مرة نختار وجبة نباتية، فإننا نشارك في تقليل معاناة الحيوانات.
    Alt köşeden başlayarak yerden çıkıyor, mücadele ederek yükselmeye çalışıyorlar. TED يبدؤون من الركن السفلي منطلقين من الأرض، يحاولون في معاناة أن يرتفعوا.
    Böyle insanların yanında yer alıp halkın çektiği ıstırap ile alay ediyorsun. Open Subtitles أنت تحطّ من قيمة الناس هكذا. وأنت تقومُ بالسخرية من معاناة المواطنين.
    Bizim sorumluluğumuz insanların acısını azaltmak ve doğayı korumak için yapabileceğimiz her şeyi yapmaktır. TED إنها مسؤوليتنا لفعل كل ما نستطيع للمساعدة بتخفيف معاناة البشر وحماية البيئة
    Böylece insan acısını altına dönüştüremeyecek. Open Subtitles لكي لا يجني المزيد من الذهب من معاناة البشر
    Evet, biliyorum, bizim duygularımız ve şefkatimiz yok, müvekkillerimizin acılarını anlamak istemeyiz. Open Subtitles أجل ، أعرف هذا نحن لا نملك مشاعر أو تعاطف لا تعاطف مع معاناة العملاء
    Başkalarının acılarını önemsemeyenlerden rahatsızım. Open Subtitles و مستاء من الناس الذين يسخرون من معاناة الآخرين
    Entrika, kaçırılma, ifadesi zor acılar karşısında cesaret. Open Subtitles مكائد و إختطاف شجاعة صارخة في وجه معاناة لايمكن أن توصف
    Tanrı'nın lütfunu böyle geri çevirdiğine göre Çok büyük acılar çekmiş olmalı dedi. Open Subtitles قال لابد أنها تحمّلت معاناة عظيمة لتتخلص من الهدية الأعظم للرب
    Zamanla, halkınızın acısı bizim bakış açımızı görmeniz için sizi ikna edecektir. Open Subtitles مع الوقت, معاناة شعبك ستُقنعك بِوجهة نظرنا.
    Şu efsanevî hergeleyi kurtarmak adına yeterince acı çekilmedi mi? Open Subtitles ألم تحدث معاناة كافية من أجل إنقاذ ذلك الوغد الوهمي؟
    Ama ben başka insanların acıları yüzünden daha fazla ağlamak istemiyorum. Open Subtitles لنتوقف عن البكاء . من أجل معاناة الأشخاص الآخرين
    Başlarda, her mücadele bir öncekinden farklı geldi. Open Subtitles في البداية، كلّ معاناة تبدو مختلفة عن المعاناة التي تسبقها.
    Harici koşulları mutluluk ve ıstırap olarak yorumlayan zihin değil midir? TED أليست قدرتنا العقلية هذه على ترجمة الحالة الخارجية لحاله سعادة أو معاناة ؟
    fakir insanların sadece üretim esnasında zarar görmediğidir. Fakir insanlar ürünlerin kullanılması TED ان معاناة الفقراء لا تتوقف فحسب على الانتاج بل هي تنسحب أيضاً
    Onlara göre, bir tek savaşın çilesi yoktu aynı zamanda ailelerini de geçindirme endişeleri vardı. Open Subtitles بالنسبة لهم ليست معاناة الحرب ماقلقون منها بل أيضاً بقاء أسرهم على قيد الحياة
    Altın Tanrıça marka allığımı kullandığım her sabah, bir hayvanın ızdırap çekeceğini biliyorum. Open Subtitles أننى عندما أضع أى مستحضر تجميل سيكون هذا ثمنه معاناة أحد الحيوانات المساكين
    Bir bağımlılığın ortaya çıkardığı... ıstırabı gösteriyor. Open Subtitles .. ترينا مدى معاناة .. المدمن الذي توقف عن التعاطي
    Moralim bozulduğunda ya da kederle dolduğumda kimsenin duymak istemeyeceği ruhumdaki ızdırabı ve acıyı.. Open Subtitles أشعر بالحاجة ، حين أكون مكتئباً أوحينيتغلبعلى القلق.. أن أعبر عن معاناة روحي كلأحزاني..
    Hayır! Ve ne olursa olsun, acının kaynağı da olmayacaklar. Open Subtitles لا, سيكونوا مصدر ولكن لن يكونوا مصدر معاناة
    Karanlık, acı, eziyet. Open Subtitles ظلام. ألم. معاناة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more