| senden hoşlanıyorum, Gigi ile yatmam çok aptalca ve yanlıştı. | Open Subtitles | أنا معجب بك النوم مع جيجي كَان أمر خاطئ وغبي |
| Çünkü senden hoşlanıyorum biliyorsun ve bence ben takılabilmemiz için bir yol buldum. | Open Subtitles | لأنك تعرف بأنني معجب بك وأعتقد بأنني أكتشفت طريقة لنا لنستمر بالتسكع معاً |
| İnan bana, patron seni korur. seni seviyor. Zekanı takdir ediyor. | Open Subtitles | اضمن لك أن رئيسي سيوفر لك الحماية انه معجب بك. |
| Başçavuş... onun senden hoşlandığını söyledi. | Open Subtitles | نائب الرقيب يقول أن هانا معجب بك |
| Ağabeyim senden hoşlandı. Genellikle kimseyi sevmez. | Open Subtitles | أن أخي معجب بك وهو لا يعجبه أحدا في العادة |
| O şeyi takmana rağmen o da seni sevdi. | Open Subtitles | إنّه أيضًا معجب بك برغم ارتدائك ذلك الشيء. |
| Anlamıyorum, ama... Seni takdir ettiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | انا لا افهمك ولكن .. اريدك ان تعرف اني معجب بك |
| Asıl demek istedim, senden hoşlanıyorum ve... kendimi tamamen senin liginin dışında hissediyorum. | Open Subtitles | ماأودقولهحقاً, هو أنني معجب بك و أنا اشعر بالاهانة و الحزن |
| - Maureen, senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | مرحباً مورين أنا معجب بك لنذهب لنقود في الحارة بضعة مرات و نتزوجو لا أعرف و ننتظر النشوة |
| Seni böyle bir duruma sokamayacağım kadar senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | وأنا معجب بك جداً لكي أخاطر بعلاقتنا لتكون نوع من الإلتفاف |
| "Sarhoş oldum ve bunlar oldu." durumu değil. senden hoşlanıyorum. - Yalnızca beklentiye kapılmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ليس كأنني ثملت و عاشرتك , أنا معجب بك , لكن لا أرغب أن تضعي أي توقعات هنا |
| seni seviyor olmalı. | Open Subtitles | اذا استمر معك لشهر هو أكيد معجب بك |
| Hala hayattasın çünkü seni seviyor. | Open Subtitles | إنه معجب بك لإنك مازلت حياً |
| - Philip'in etrafında olmasından hoşlanıyordun çünkü senden hoşlandığını düşünüyordun. | Open Subtitles | - أنتي فقط أحببتي - أن تجعلي فيليب حواليك لأنك ظننتي أنه معجب بك |
| Onun senden hoşlandığını söyledi. | Open Subtitles | يقول أن هانا معجب بك |
| Cazibeni arttırıyorum. Belli ki senden hoşlandı. | Open Subtitles | اطور من جاذبيتك المكبوحه من الواضح انه معجب بك |
| O da seni sevdi. | Open Subtitles | هو معجب بك , أيضاً |
| Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama Seni takdir ediyorum. | Open Subtitles | أعرف وكيف لا يفعل ذلك , لكنني معجب بك. |
| seni seviyorum, yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | انا معجب بك يا ارشى اريد فقط المساعده |
| Her neyse, bence Angel Senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | إمّا هذا أو ذاك، أعتقد أن الملاك معجب بك |
| Evet ayrıca uzun zamandır sana abayı yakmış. | Open Subtitles | نعم و هو أيضاً معجب بك إلى الأبد |
| İzin verir misin, lütfen? Bir hayranın olduğunu unutmam ne mümkün? | Open Subtitles | بالكاد أنسى أن هناك معجب بك وهو أيضاً رجل قانون |
| Yıllardır size hayranım... ve basında hakkınızda çıkan her şeyi topladım. | Open Subtitles | أنا معجب بك منذ سنوات ولقد جمعت بالكامل كل المقالات التي تتحدث عنك في الصحف |
| Bak Mary, senden çok hoşlandım. | Open Subtitles | حسناً .. انظري يا ماري .. انا معجب بك كثيراً |
| Vay anasını. Büyük hayranınım. O pislikleri öyle güzel dövüyorsun ki. | Open Subtitles | أنا معجب بك جداً، ضربك لأولئك الرجال كان لا يقدر بثمن، أنت لعين قوي البأس |
| seni sevdim. 850$'a sana 24. bölüm, 9. koltuk, 1 2. sırayı ayarlarım. | Open Subtitles | لأنى معجب بك, مقابل850 سوف احصل لك فى قسم 24, صف 9 خلف المقعد ب12 |
| İşine karışmak istemedim. Sadece senden hoşlandığım için söyledim. | Open Subtitles | حسنآ,أنا لا أقصد أن أتدخل فى شئونك الأمر فقط أننى معجب بك |