| Affedersiniz bayım. Vurulmadan önce geri çekilir misiniz? | Open Subtitles | معذرةً سيدي، هلاّ تراجعت قبل أن أطلق عليك النّار ؟ |
| Affedersiniz... siz Whitbydeki arazinin sahibi Dr.Seward mısınız ? | Open Subtitles | معذرةً أأنت الدّكتورَ سيوارد الذي يمتلك مصحّة في ويتبى؟ |
| Pardon, çocuğun ve çiçeklerin ait oldukları yere gittiklerinden emin olur musunuz? | Open Subtitles | حسناً معذرةً أيمكنك التأكد بأن تعود هذه الزهور و الفتى إلى مكانهما؟ |
| Affedersin, usta. Pardon. Bunun icin sag ol ama burada kalamazsin. | Open Subtitles | آسف يا صاح، معذرةً أشكركَ على هذا لكن لا يمكنكَ البقاء |
| Anlamadım. "Yüzük taşıyıcısı" dedin, değil mi? | Open Subtitles | معذرةً, انت تقصد حاملوا الخواتم أليس كذلك ؟ |
| Afedersiniz, bunu sessizce yapabiliriz ya da büyük bir yaygara koparabilirim. | Open Subtitles | معذرةً, هل يمكننا عمل ذلك بهدوء أو يمكنني عمل ضجة كبيرة؟ |
| Buradaki bütün o rahatlama seansını bozduğum için Üzgünüm ama yardımına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | معذرةً على تخريب جو المنتجع الذي وضبّتيه هنا لكنني لا أحتاج إلى مساعدتك |
| Özür dilerim. Yapmam gereken yol düzenlemeleri var. | Open Subtitles | معذرةً أيها الجنرال, أمامى بعض الترتيبات للسفر. |
| Affedersiniz bayan. Bayan. Şiirler şaşırtıcıdır, tamam mı? | Open Subtitles | معذرةً يا سيدتي، يا سيدتي القصائد رائعة، حسناً؟ |
| Affedersiniz, dikkatinizi verebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | معذرةً, أيمكننى الحصول على إنتباهكم من فضلكم؟ |
| Affedersiniz bayım. Oranın kadınların bölümü olduğunu bilmiyor mu? | Open Subtitles | معذرةً سيّدي، ألا يعلم أنّ هذا جانب السيّدات؟ |
| Affedersiniz bayım. Bir dakika konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | معذرةً سيّدي، أبوسعنا التحدّث معك للحظة؟ |
| Pardon kaba olmak istemedim. Ya göz görüyorum ya da peçe | Open Subtitles | معذرةً ، لا أريد أن اكون وقحـاً لا أثـق بك حقـاً |
| Neden her zaman, "Pardon"demek zorundayız birisinin ne dediğini duyamayınca? | Open Subtitles | لماذا نقول دائماً "معذرةً"، عندما لا نسمع كلام شخص ما؟ |
| Affedersin, ama adın neydi? | Open Subtitles | معذرةً, لكن أيمكنك أن تخبرني أسمك مجدداً ؟ |
| - Affedersin Chet. Associated Press'ten Dallas ibareli son bir haber geldi. | Open Subtitles | معذرةً يا تشِت, هذه أخبار عاجلة من أسوتشيتد بريس من دالاس, |
| Anlamadım Efendim. | Open Subtitles | معذرةً يا سيدي؟ |
| Afedersiniz bayan, sizin iç in yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | معذرةً , سيدتى , هل هناك شىء آخر يمكن أن أفعله لأجلك ؟ |
| Bir bok yapmak zorunda değilim! Ağzımı bozduğum için Üzgünüm. | Open Subtitles | ليس عليّ فعل شيء معذرةً على ما صدر من فمّي |
| Özür dilerim ama tekrar izlemeliydim. | Open Subtitles | معذرةً على التأخير، لكن كان عليّ أن أشاهد هذا ثانيةً. |
| - Anlayamadım. İşlerin kötü olduğunu anlıyorum ama bunu düzeltmek için ne yapıyoruz? | Open Subtitles | ـ معذرةً ـ أفهم إنها سيئة، لكن ما الذي نفعله لإصلاحها |
| - Hiç sanmıyorum Efendim. - İzin verirseniz Efendim sanırım onu şurada gördüm. | Open Subtitles | ـ لا أظن ذلك، يا سيدي ـ معذرةً سيدي، أظن إنني رأيتها هُناك |
| Kaynaklarım var. Ve onlar 8 milyonu çok fazla buluyorlar. Afedersin, ama 8 milyon 6 yüzbin dolar liste fiyatı. | Open Subtitles | بل لدي شركة مبيعات وإنهم لا يقبلون بـ 8 مليون بل معذرةً 8.6 مليون دولار على قائمة الأسعار. |
| İzninizle beyler. İyi geceler Dük. | Open Subtitles | معذرةً أيها السادة عِمت مساءً يا صاحب السمو |
| Affedersin, canım. Cevap vermem lazım. İzninle. | Open Subtitles | آسف ، عزيزتي ، يجب أن أرد على هذا معذرةً |
| Bunu sorduğum için Kusura bakmayın ama ailelerin çocuk yetiştirme tarzlarıyla bazı sorunlar yaşadık. | Open Subtitles | معذرةً على سؤالي، لكن كانت لدينا مشاكل تتعلق بدريب الآباء لأطفالهم |
| Siklemediğim için Kusura bakma... ama, şu anda sizinle aynı duyguları paylaşamayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، معذرةً على عدم اهتمامي ولكن لا يبدو أنني لديّ أي تعاطف معكم الآن |
| Müsaadenizle. | Open Subtitles | المستشار ليس له سلطة هناك، معذرةً. |