| Bu dağınıklık için özür dilerim. Bu günlerde hayatım biraz karışık. | Open Subtitles | معذرة على الفوضى لقد انقلبت حياتى رأسا على عقب مؤخراً |
| Bu mutlu buluşmanızı böldüğüm için özür dilerim ama buraya samuray tahvillerini konuşmaya geldik. | Open Subtitles | معذرة على مقاطعة لقاء الأصدقاء السعيد هذا ولكننا هنا للحديث عن سندات الساموراي |
| Böldüğüm için özür dilerim ama bunu görmek istersiniz. | Open Subtitles | أنتم، معذرة على المقاطعة، لكنّني أعتقد أنّه يجب أن تروا هذا. |
| Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama bunu düzeltmesi epey bir zaman alır. | Open Subtitles | معذرة على مضايقتكِ لكن سيستغرق اصلاح هذا وقتًا |
| Böyle sert önlemlere başvurduğumuz için kusura bakmayın. Ama oldukça ısrarcıydınız. | Open Subtitles | معذرة على اضطرارنا للجوء إلى إجراءات صارمة نوعا ما، لكنك كنت مثابرا جدا |
| Günaydın, Bay Kimball. Güldüğüm için kusuruma bakmayın, ama... | Open Subtitles | صباح الخير، معذرة على ا لضحك ولكن |
| Efendim, böldüğüm için özür dilerim fakat bu önemli. | Open Subtitles | سيدي؟ معذرة على المقاطعة لكن الأمر هام |
| Gecikme için özür dilerim. Her şey hazır. | Open Subtitles | معذرة على التأخير ولكننا جاهزون لك الآن |
| Aksaklık için özür dilerim. | Open Subtitles | معذرة على هذا الانقطاع. |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim efendim. | Open Subtitles | معذرة على مقاطعتك سيّدي |
| Saldırgan tavırları için özür dilerim. | Open Subtitles | معذرة على عدوانيتهما |
| - Of, yaşadığım için özür dilerim! | Open Subtitles | -أوه، معذرة على بقائي على قيد الحياة ! |
| Böldüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | معذرة على المقاطعة - |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Paul Stadler siz misiniz? | Open Subtitles | معذرة على الإزعاج، أأنت (بول ستادلر)؟ |
| Beyler, böldüğüm için kusura bakmayın. | Open Subtitles | مرحبًا, يا رفاق, معذرة على المقاطعة |
| Emrivaki yaptığım için kusura bakmayın. | Open Subtitles | معذرة على هذا المجئ المفاجئ |
| Kelime oyunu için kusura bakmayın. | Open Subtitles | معذرة على التلاعب اللفظي. |