"معسكر إعتقال" - Translation from Arabic to Turkish

• toplama kampı
• kampında
• tehcir kamplarına
• kampına
• kampını
• toplama kampının

Bakın, ...burasının bir otel olduğunu kimse söylemedi, burası bir toplama kampı.
النظرة... ... قاللا أحدهذا أبداكانفندقا ، لكنّه من غير المحتمل معسكر إعتقال.

Buranın bir toplama kampı olarak kullanıldığına inanmak zor.
من الصعب التصديق أن هذا المكان كان معسكر إعتقال

Kamp bundan böyle durgunluktan kurtulacak ve Nazi hükmü altındaki en büyük toplama kampı olacaktı.
المعسكر لن يكون ركوداً بعد الآن بل أكبر معسكر إعتقال في الدولة النازية

O adam, babam yani toplama kampında doğduğumu anlattı.
ذاك الرجل، أبي، أخبرني قصة بأني ولِدت في معسكر إعتقال نازيّ،

Birileri o stajyerleri tehcir kamplarına göndermeli.
شخصاً ما عليه إرسال هؤلاء المستجدين إلى معسكر إعتقال

Heuberg'deki toplama kampından sonra bizi çalışmamız için uydu kampına... yolladılar.
بعد معسكر إعتقال هيوبرغ ، أرسلونا للعمل في مخيمات للأقمار الصناعية

Sadece eski japon gözetim kampını incelemek istemiştim.
كنا فقط نريد إستكشاف معسكر إعتقال اليابانيين القديم

İkinci Dünya Savaşı sırasında bir Japon toplama kampının etrafına inşa edilen tel örgülerden.
الأسوار المحيطة اليابانية معسكر إعتقال خلال الحرب العالمية الثانية

İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampı vardı.
لقد كان معسكر إعتقال أثناء الحرب العالمية الثانية

Dr No burayı bir toplama kampı gibi yönetiyor.
دكتور نو يدير المكان مثل معسكر إعتقال

Yarı imha merkezi, yarı toplama kampı olan Birkenau 1942'den bu yana Auschwitz'teki toplu katliam alanlarından biriydi.
بيركنوه" جزء من معسكر إعتقال" جزء من مركز إبادة كان موقع القتل الجماعي في "آوشفيتس" منذ 1942

Ekim 1941'de, Auschwitz toplama kampı'nda yürütülmekte olan radikal bir girişimde bulunulmuştu.
"في معسكر إعتقال "آوشفيتس في أكتوبر 1941 مبادرة جذريّة كانت تـُنجــز

250 km uzakta ise, Auschwitz toplama kampı'nın hemen dışındaki evinde karısı ve dört çocuğuyla yaşamakta olan Rudolf Hoess Slovakların gelmesini bekliyordu.
على بُعد 150 ميل في بيته خارج "معسكر إعتقال "آوشفيتس حيث عاش مع زوجته وأطفاله الأربعة رودلف هيس" مُنتظر وصول السلوفاك"

Auschwitz'in kuruluşundan itibaren, vahşice uygulamaların yapıldığı bir toplama kampı olduğunu kendisi de bizzat itiraf eder.
وفي إعترافاته الخاصه أن "آوشفيتس" كانت من البداية معسكر إعتقال حيث مورست وحشية عظيمة

California'da Oak Creek adında bir toplama kampı yoktu.
لم يكن هنالك معسكر إعتقال في كاليفورنيا

Güneybatı Polonya'daki, "Auschwitz" olarak tanınan bu toplama kampında Komutan Rudolf Hoess, artık kadın ve çocukların da dahil edildiği masum sivillerin toplu olarak yok edilmesi görevini organize etmekle meşgûl olmaya başlamıştı.
"هنا في معسكر إعتقال "آوشفيتس "في جنوب غرب "بولندا "القائد "رودلف هيس سينحرف بمهمّة تنظيم القتل الجماعى للمدنيين الأبرياء لتشمل

Bir toplama kampında.
إنّه في معسكر إعتقال.

Sanırım Silva, toplama kampında esirdi.
أعتقد أنّ (سيلفا) ربّما قد كان سجيناً في معسكر إعتقال.

Isaac'i ise Yahudi Mahallesinin tasfiyesi için öldürmeyip bırakmışlar, daha sonra da bir ölüm kampına göndermişlerdi
اسحاق بقى لتصفية الغيتو ثم وضع في معسكر إعتقال

Hitler'in niyeti, yalnızca bir toplama kampını veya şehri yeniden organize etmek değil ülkeleri bütünüyle yeniden şekillendirmekti.
نوى "هتلر" ليس فقط أن يُعيد تنظيم معسكر إعتقال ، و مدينة لكن إعادة تشكيل كامل البلاد

1940 baharında SS Yüzbaşısı Rudolf Hoess, yeni bir Nazi toplama kampının komutasını almak üzere, Polonya'nın içlerine doğru yol alıyordu.
فى ربيع 1940 "النّقيب " إس إس " "رودولف هيس سافر عبر بولندا لشغل وظيفة قائد معسكر إعتقال نازي جديد