Hayatım boyunca, Çoğu şeyi gördüğüm doğrudur. | Open Subtitles | صحيح أنني شاهدت معظم الأشياء في حياتي ولكنني أجد أن الناس |
Çoğu şeyi söylemeden bırakmak daha iyidir. | Open Subtitles | معظم الأشياء من الأفضل ان تظل متروكه دون أن تقال. |
Bence, dünyamızdaki bir çok insan mevcut şeylerin çoğunu halihazırda keşfettiğimizi düşünüyor ve ümitlerini kaybetmiş durumdalar. | TED | أعتقد أن كثير من الناس على كوكبنا الآن، يئسوا، وهم يعتقدون أننا لقد وصلنا إلى نقطة حيث عثرنا على معظم الأشياء. |
Aslında 2100 yılına dair pek çok şey bildiğimiz türden. | TED | لكن بالفعل، في عام 2100 معظم الأشياء يمكن التعرف عليها بشكل مفاجئ. |
Düşünmenin diğer yolu, Çoğu şey gelişiyor. | TED | الطريقة الأخرى للتفكير هي، معظم الأشياء تتحسن. |
Hayatta pek çok şeyi bıraktığım gibi. | Open Subtitles | تماما كما فعلت مع معظم الأشياء في حياتي |
Gerçek şu ki, neden her şeyin çoğunluğu kötüdür? | TED | في الحقيقة لماذا معظم الأشياء سيئة؟ |
- Evet, etraftaki Çoğu şeyi ben yaparım. | Open Subtitles | -نعم, أنا أفعل معظم الأشياء هنا |
Çoğu şeyi askeriye karşılardı. | Open Subtitles | كان الجيش يوفر معظم الأشياء |
- Evet. Etraftaki Çoğu şeyi ben yaptım. | Open Subtitles | -نعم, أعمل معظم الأشياء هنا |
Çoğu şeyi. | Open Subtitles | معظم الأشياء |
Köpeklerin ağızları pistir ama doğal antikorlarıyla pek çok şeyin üstesinden gelebilirler. | Open Subtitles | أفواه الكلاب قذرة جداً لديها مضادات حيوية طبيعية لقتل معظم الأشياء |
Ama pek çok durumda, hala bir grup çocuk gibi davranıyoruz, oyun bahçesinin etrafında koşuyoruz, umutsuzca içine girmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لكن في معظم الأشياء نحن مازلنا مجموعة من الأطفال نركض حول أرض اللعب ونحاول بيأس أن نتأقلم |
Evet, çünkü hayatta Çoğu şey bu kadar da basit değil. | Open Subtitles | حسناً، لأن معظم الأشياء في الحياة ليست بهذه البساطة. |
Şef, El kitabını gözden geçirdim. Söylediğiniz Çoğu şey burada yer almıyor. | Open Subtitles | كنت أتفقد الكتيّب ، معظم الأشياء التي تقولها ليست به أصلاً |
Bir çok şeyi. | Open Subtitles | حسناً، معظم الأشياء. |
- Bir çok şeyi fark ederim. | Open Subtitles | -أنا ألاحظ معظم الأشياء |
(Gülüşmeler) Buna Sturgeon Yasası deniyor ve bunun anlamı: Bir şeyin çoğunluğu her zaman kötüdür. | TED | (ضحك) يُدعى قانون (ستورجيون) وهذا يعني أن معظم الأشياء دائماً ما تكون سيئة |