"معظم الأوقات" - Translation from Arabic to Turkish

    • çoğu zaman
        
    • Genelde
        
    çoğu zaman gerçek hayattaki olaylar, kafamızda tasarladığımız gibi gerçekleşmez. Open Subtitles معظم الأوقات ، لا تقيس الحياة ما يدور في رؤوسنا
    çoğu zaman susturulmuş olanların hikâyelerini yükseltmeye çalışacak şekilde mesleğimi icra etme çalıştım. TED لقد حاولت إنشاء ممارسة تعمل على رفع قصص من تم إسكاتهم في معظم الأوقات.
    çoğu zaman bunun farkında bile olmayız. Dikkatimizi vermek istediğimizde farkında olmadan yöneliyoruz. TED وذلك يحدث دون وعي منا في معظم الأوقات دون وعي منا. حتى لو أردنا أن ننتبه.
    çoğu zaman bir kurum içerisindeyiz, Stanford Hapishane Çalışması kurumların bireylerin davranışını etkilemedeki gücünü inceliyor. TED معظم الأوقات نحن نعمل ضمن مؤسسات، وعليه كانت دراسة سجن ستانفورد تبحث في سلطة المؤسسات في التأثير على السلوك الفردي.
    Evet, orası Genelde kafası karışık, kızgın beysbol meraklılarıyla dolar. Open Subtitles أجل ، في معظم الأوقات ، يمتلئ المكان بجماهير البيسبول المرتبكين
    Seni düş kırıklığına uğratmak istemem ama Kullanıcı'lar da çoğu zaman böyle çalışır. Open Subtitles لا أريد إحباطك يا صاح. ولكن في معظم الأوقات هذا هو حال المستخدمين أيضاً
    Seni düş kırıklığına uğratmak istemem ama Kullanıcı'lar da çoğu zaman böyle çalışır. Open Subtitles لا أريد إحباطك يا صاح. ولكن في معظم الأوقات هذا هو حال المستخدمين أيضاً
    Bu mesajlar çoğu zaman şifrelidir. Özellikle Dr. Gonzo'nun mesajları. Open Subtitles لا تحاول أبداً فهم رسالة صحفية، في معظم الأوقات نستخدم الشفرات
    çoğu zaman bağırmazsan, seni kimse dinlemez. Open Subtitles في معظم الأوقات إن لم تصرخي لن يصغي أحد إليكٍ
    Bunun senden uzaklaşmak istememle alakası yok çoğu zaman. Open Subtitles وهذا ليس له دخل إرادتي للهرب منك معظم الأوقات
    Fakat çoğu zaman ben onu koruyor gibiydim. Open Subtitles و لكن في معظم الأوقات كان الأمر و كأنني كنت أنا من يعتني به
    çoğu zaman bunu söylemekte zorlanıyor olabilir ama seni de en az herkesi sevdiği kadar seviyor. Open Subtitles ربما يشق عليها قول هذا معظم الأوقات ولكنها تحبك بقدر ماتحب الآخرين
    Evet ama çoğu zaman insanlar benimle birlikte görünmek zorunda kalmamak için beni bir blok ötede bırakırlar. Open Subtitles حسناً ، نعم ، لكن معظم الأوقات الناس فقط يوصلوني بعيداً من هنا حتى لا أحد يراهم معي
    kasılmalar hattında, evrim çoğu zaman yavaş yavaş gider ve sonra birden vın,.. Open Subtitles نظرية القفزات تقول أن التطور تحرك ببطء في معظم الأوقات ثم كان هناك لحظة مدهشة
    Diane çoğu zaman çok heyecanlıyken Michael sakindi veya öyle gözüküyordu. Open Subtitles أقصد، بقدرِ ما كانت هي سهلة الإنفعال في معظم الأوقات كان هو هادئاً ، أو بدا كذلك.
    İnsanlar, dürüstlük en iyi davranıştır derler ama çoğu zaman keşke söylemeseydim dersin. Open Subtitles أعلم أن الأشخاص يقولون أن الصراحة هي الحل الأمثل ، لكن معظم الأوقات . تنتهي و أنت تتمني لو تركت فمك مغلقاً
    Benimse büyük ihtimalle çoğu zaman, ...ölmüş olmamı dileyen bir oğlum var. Open Subtitles ولديّ إبن في معظم الأوقات يتمنى لي الموت
    çoğu zaman sana yardımcı oluyorum ben. Open Subtitles أنا عادة أكون داعمًا أكثر منكِ في معظم الأوقات.
    Genelde sadece şarkı söyleyip abur cubur atıştırıyoruz, o kadar mühim bir şey değil. Open Subtitles فى معظم الأوقات تكون فقط موسيقى و وجبات غذائية خفيفة ليس بالأمر الكبير
    Genelde tanıtım. Ama son işimde beton dökmüştüm. Open Subtitles في معظم الأوقات التراكيب الهيكلية ولكن وظيفتي الأخيرة هي في نصب الخرسانة
    Ama çok özel bazı durumlar haricinde Genelde hasta bir insan ile sağlıklı bi insan arasındaki farkı söylemeniz pek mümkün değil. TED لكن في معظم الأوقات لا تستطيعون معرفة الفرق بين شخص مريض و شخص صحيح-- فقط في بعض هذه الحالات الخاصة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more