"معلمتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğretmeni
        
    • öğretmenine
        
    • öğretmenini
        
    • öğretmeninin
        
    öğretmeni yarından itibaren kalmamı yasakladı. Open Subtitles و, انت تعلم، معلمتها قالت بانه بداية من الغد ليس مسموحاً لي بالبقاء اكثر
    öğretmeni, sağlıksız olduğunu öğretmişti. Open Subtitles حذّرتها معلمتها أن الجنس غير صحّي
    Onun anaokulu öğretmeni golf eğitmeni, deniz kuvvetleri kayıt memuru. Open Subtitles معلمتها معلم الجولف والمجند في البحرية
    - Merhaba. Sue, öğretmenine şükranlarını sunmak istedi. Open Subtitles سو ارادت تقديم العزاء فى معلمتها
    Eğer ev öğretmenini tam günlüğüne göndereceksen, istemelisin. Open Subtitles وانا لست في حاجه لتصريح اذاً سوف تصبحين معلمتها المنزليه اليوم
    Kızımın okuldan ayrılmasını sabırsızlıkla bekliyorum ki ona öğretmeninin ne kadar cadaloz olduğunu söyleyebileyim. Open Subtitles لا يسعُني الانتظار حتى يتركن بناتي تلك المدرسة، لذا يمكنني إخبارها كيف كانت معلمتها اللعينة.
    İkinizin birlikte olması değil, öğretmeni olduğunuz için. Open Subtitles ليس علاقتكما, ولكن مسألة انك معلمتها
    aşçılık öğretmeni TED وهذه معلمتها للطهي.
    Yani birinci sınıf öğretmeni. Open Subtitles معلمتها في الفصل الأول.
    öğretmeni beni çağırdı. Open Subtitles حسنا، معلمتها راسلتني.
    Malia'nın eski okulunda bazen öğretmeni okuldan sonra kalırdı. ...ona biraz okuma konusunda yardımcı olurdu. Open Subtitles في مدرسة (ماليا) القديمة,معلمتها كانت تبقى بعد الدوام احيانا" لتساعدها قليلا" بالقرأءة
    - Ama artık öğretmeni değilim. - Anlıyorum. Open Subtitles لكنني لم اعد معلمتها
    öğretmeni Riley'yi bugün hiç görmemiş. - Ne? - En son ne giyiyordu? Open Subtitles ـ معلمتها لم ترى (رايلي) طوال اليوم ـ ماذا؟
    Sam'in öğretmeni. Open Subtitles أنها معلمتها
    Ben öğretmeni olurum. Open Subtitles سأكون معلمتها.
    Ve onun öğretmeni. Open Subtitles و معلمتها...
    Ama güzel tarafı, öğretmenine bir gün eskiden New Mexico'da yaşadığını ve ertesi günü de eskiden periler ülkesinin prensesi olduğunu söylüyor. Open Subtitles ربما لا الأخبار الجيدة أنها أخبرت معلمتها يوماَ أنهم يعيشون في " المكسيك " وفي اليوم التالي كانت الأميرة
    Bu seneki öğretmenini seviyor. Open Subtitles لقد أحبت معلمتها هذه السنة الانسة...
    öğretmeninin gözleri önünde birisi tarafından kaçırıldı... Open Subtitles لقد تم أختطافها أمام أنظار ... معلمتها ... عندماكانت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more