| Sizin eşkalinize uyan birinin kaçakçılık yaptığına dair isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | وصلتنا معلومة من مجهول بأن شخصٌ يطابق مواصفاتك يُهرّب الممنوعات |
| Buradaki çalışma koşullarıyla ilgili isimsiz bir ihbar gelmiş ve Leonard adında biri kadını şüpheliler listesine almış. | Open Subtitles | لقد وردتهم معلومة من مجهول حول ظروف العمل هنا وشخص يدعى ليونارد، وضعها في قائمة المشتبه بهم |
| Carlton takımında yeterince uzun oynamadığı hakkında isimsiz bir ihbar olmuş. | Open Subtitles | لقد كان، وأنا أقتبس، "معلومة من مجهول". إنها لم تكن مع فريق كارلتون فترة طويلة. |
| İsimsiz bir ihbar üzerine evine gittik. | Open Subtitles | ذهبنا لمنزله بناء على معلومة من مجهول |
| - İsimsiz ihbar. | Open Subtitles | لقد كانت معلومة من مجهول. |
| Çünkü fişlerden kesinti yapıldığını söyleyen isimsiz bir ihbar aldık, o yüzden de defterlerinize bir göz atmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لأننا في الحقيقة تلقينا معلومة من مجهول تفيد بأن شخص ما هنا كان يختلس الفاتورات، إذن، نحن فقط بحاجة لإلقاء نظرة على دفاترك. |
| Chad Emigh'ın yeri ile ilgili isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | حصلنا على معلومة من مجهول (عن مكان (تشـاد إيمـج |
| İsimsiz bir ihbar mı? | Open Subtitles | معلومة من مجهول |
| İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا معلومة من مجهول. |
| İsimsiz bir ihbar geldi. İsimsiz mi? | Open Subtitles | لقد كانت معلومة من مجهول. |
| İsimsiz bir ihbar. | Open Subtitles | كانتْ معلومة من مجهول. |
| Tribune gazetecisi Anne Stevens'a isimsiz bir ihbar olarak gönderilmiş. | Open Subtitles | أُرسلت وكأنّها معلومة من مجهول لـ(آن ستيفنز)، مراسلة تريبيون. |
| En sevdiğimiz hücreden gelen isimsiz bir ihbar. | Open Subtitles | معلومة من مجهول من قبل الخلية |
| Senin Tatiana Boriskaya adında kayıp bir kişi için isimsiz bir ihbar yapman gerekiyor. | Open Subtitles | أريدك أن تعطي معلومة من مجهول عن شخص مفقود (تاتيانا بوريسكايا) |