Dur, anladım. Siz turneye çıkmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | انتظروا, فهمت أنتم لا تعرفون معنى أن نكون فى جولة |
Özgürlük Ordusu'na meydan okumanın ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتم تعرفون ما معنى أن تقفوا في وجه جيش التحرير، صحيح؟ |
Kendi vücudunda kilitli olmanın, nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun hiçbir temasta bulunmadan. | Open Subtitles | لا تفهم معنى أن يكون المرء محتجزاً في جسده بلا القيام بأي إتصال |
Orada, şehirdeki okulda, eşit olmamanın ne olduğunu deneyimleyecektim. | TED | وهناك، في حي المدرسة، عشت تجربة ما معنى أن تتعرض للامساواة. |
Sadece rengin yönetmesine izin vermenin ne anlama geldiğini kavramak istedim, içgüdülerime güvenmenin, izin almayı bırakmanın, | TED | أردت أن أفهم حقًا ما معنى أن أترك اللون يسود، وأن أثق بحواسي، وأن أتوقف عن طلب الإذن. |
Birkaç gün için bile olsa hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım. | TED | دعونا نتحدث للحظة عن معنى أن تكون في السجن ولو لبضعة أيام. |
Onu bir daha görmeyeceğimi söylemem anlamsız olur, çünkü göreceğim. | Open Subtitles | ولا معنى أن أقول بأنني لن أراها مرة أخرى، لأنني سأراها |
Ama tek kişi tarafından yetiştirilmenin nasıl olduğunu da bilirim. | Open Subtitles | لكن أعلم أيضاً معنى أن يربيني شخص واحد من والداي |
Destek veriyorlardı çünkü bu karmaşa ve çekişme zamanlarında, bu macera bizlere Amerikalı olmanın ne demek olduğunu gösterdi. | TED | يحفزوننا لأنه في زمن الارتباك والخلاف هذا، سمحت الرحلة باسترجاع معنى أن تكون أمريكيًا. |
Basitçe, ben asla sizin gibi olmanın ne demek olduğunu bilemeyeceğim ve siz de benim gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz. | TED | ببساطة، لن أعلم أبدًا ما يعنيه أن أكون مكانك وأنت أيضا لن تعرف معنى أن تكون مكاني. |
Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi. | TED | وبيّنت لي معنى أن تكون مستكشفاً في سنٍّ مبكّرة. |
Hwami'nin, Afrikalı olmanın ne demek olduğunu ve Afrikalı yaşamına dair, müthiş fikirleri var. | TED | تتناول هوامي بشكل رائع معنى أن تكون أفريقياً والحياة الأفريقية. |
Sürekli yalnız olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف معنى أن تكون وحدك طوال الوقت |
Böyle bir ebeveyne sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفين معنى أن يكون هناك أحد والديكِ . . |
Gerçekten sevecek şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum en sonunda... gerçekten tapacak... | Open Subtitles | وأن أعرف أخيرا معنى أن أحب صدقا، حبًا حتى العبادة |
Yalnızlığın ne olduğunu bilemezsin. Ben bilirim. | Open Subtitles | أنت لا تعرف ما معنى أن تكون وحيداً ، أنا أعرف |
Bütün çocukları arasında, kendisine çocuk olmanın ne olduğunu hatırlatanın sadece sen olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | , قال أنه من جميع أبنائه كنت الوحيد معنى أن تكون طفلاً |
Bir İslami Demokrasi vardır demek ne anlama gelirdi? | TED | ما معنى أن نقول أن هناك ديموقراطية إسلامية؟ |
Her şey aslında ne kadar anlamsız olduğunu gördüğümüzde anlam kazanıyor. | Open Subtitles | الأمور يعني فقط بقدر كما في معنى أن نسمح لهما. |
Kızını kaybetmenin nasıl olduğunu biliyorsun. Başkasınınkini de incitmek istiyor musun? | Open Subtitles | تعرف معنى أن تفقد ابنة أتريد أن تؤذي شخصاً آخر فعلاً؟ |
Belki sen köprü altlarında uyumak nasıl birşey bilmiyorsun... ve bir sonraki yemeğin nerden geleceğini bilmeden yaşamak ama ben yaşadım bunları | Open Subtitles | ربما لا تعرف معنى أن تنام تحت الجسور و لا تعرف أبداً متى ستأتيك وجبتك التاليه، و لكنى أعرف |