"مع أمي" - Translation from Arabic to Turkish

    • annemle birlikte
        
    • annemin yanında
        
    • Annemle beraber
        
    • annem ve
        
    • annemin yanına
        
    • annem ile
        
    • de annemle
        
    • Annemle mi
        
    • annemle olan
        
    • ve annem
        
    • Anneme karşı
        
    • annemle ilgili
        
    • Annemle de
        
    • annemle bir
        
    • de anneme
        
    bir evde tüm kış boyunca annemle birlikte kalsaydım, muhtemelen çıldırırdım. Open Subtitles لو كنت مع أمي طوال الشتاء في منزل ,سأصاب بالهلع
    Evden ayrılırken değil de, annemle birlikte dışarıdayken. Open Subtitles يخرج مع أمي في موعد لا أن أتذكره وهو يرحل
    İlk birlikte takılmamızın annemin yanında olmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن تكون جلستنا الأولى مع أمي أيضا
    Kısa süre sonra ebeveynlerim boşandılar, ve ben de Annemle beraber Türkiye döndüm. TED وبعد فترة قصيرة, انفصل والِدَيَّ, وجئت الى لتركيا مع أمي.
    annem ve krek kokain bağımlısı akrabalarımla beraber Oakland, Kaliforniya'da büyüdüm. TED نشأت في أوكلاند، كاليفورنيا، مع أمي وأفراد أسرتي المدمنين على الكوكايين.
    Hayır, gittim. Yazın annemle birlikte öğlen yemeğe gittik. Open Subtitles لا ، كنت هناك مع أمي نتناول الغداء طوال الصيف
    annemle birlikte huzur içinde. İstediği şey de buydu. Open Subtitles إنه يعيش بسلام مع أمي, لطالما كان هذا ما يريده
    annemle birlikte karar verdiklerini söylediler bana da ne yapmak istediğimi sordular ama muhtemelen yine de yatıracaklardı beni. Open Subtitles قالوا أنني عنيدة الأتفاق مع أمي ثم سألوني ما أريد أن أفعله لكن أعتقد أنهم سيجعلوني أبقاء على أي حال
    Ben on yaşındayken annemle birlikte bir araba kazası geçirdik. Open Subtitles حسنًا, عندما كنت في العاشرة حصل لي حادث سيارة وأنا مع أمي
    Hayatımda ilk kez iyi para kazandım ve Noel'i annemle birlikte kutlamak için evime geldim. Open Subtitles و لأول مرة في حياتي حصلت على ربح جيد و أنا عائد إلى البيت لأمضي العيد مع أمي
    Oradayken annemle yatamıyorum, çünkü annemin yanında o yatıyor. Open Subtitles عندما يكون موجوداً لا أستطيع النوم مع أمي لأنه يكون في فراشها
    Her gece annemin yanında oturup annemin şu sözlerini dinlemekten keyif aldığımı mı düşünüyorsun? Open Subtitles أجل حسنا, و هل تظن أني كنت أستمتع بوقتي و أنا جالس طوال اليوم مع أمي و هي تقول
    Beni Annemle beraber geçireceğim süreden alıkoyacak problemler olmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك أي مشكلة تبعدني عن قضاء الوقت مع أمي
    Hadi ama. Annemle beraber kuzu güveç yemek istemiyorum. Open Subtitles بالله عليك, لا أريد أن أتناول حساء اللحم مع أمي
    Bu polis memuru Joe Charles. Ambulansta annem ve Carol'la birlikteymiş. Open Subtitles هذا الضابط جو تشارلز لقد جاء في الإسعاف مع أمي وكارول
    Asıl kötü haber; bu gidişle annemin yanına taşınacak olmam gibi görünüyor. Open Subtitles حسناً , الخبر السئ يجعل الأمور تبدو وكأنني سأعود وأسكن مع أمي
    Hayır,lütfen,hatırladığın başka bir şey var mı? Ölmeden önceki geceki sesini hatırlıyorum. Mutfakta annem ile konuşuyordu. Open Subtitles كان يتحدث مع أمي في المطبخ كان يخبرها كم يكره العمل
    Christo ile görüşmek için yarın Miami'ye gidiyorum ve Kiki de annemle kalacaktı ama haftasonu için sende kalabilir. Open Subtitles سأذهب لميامي غدا للقاء كريستو ,وكانت كيكي ستبقى مع أمي لكن يمكنك أن تأخذها أنت هذا الويك إند كله
    Burada Annemle mi kalıyorsun? Hayır. Open Subtitles هل أنت هنا مع أمي
    Bunun temelleri annemle olan ilişkime kadar uzanıyor olabilir. Open Subtitles وأعتقد أن هذا له علاقه بعلاقتي مع أمي أتفهم هذا
    ve annem öldükten sonra, bizi ne kadar odada bırakacaklarını da biliyorlardı. TED كانوا يعرفون الوقت اللازم ليتركوني لوحدي في الغرفة مع أمي بعد أن توفيت.
    Anneme karşı iyi olmak istememle aynı şey. Open Subtitles بنفس الأسلوب , أنا أحاول أن اكون جيدا مع أمي
    Her dakika annemle ilgili bir şey yapmam gerekiyordu. Open Subtitles أشياء لأفعلها كل دقيقة كان عليّ أن أفعلها مع أمي
    Öyle ama görev beni çağırıyor. Gitmeden Annemle de bir akşam yemeği yemem gerek. 91 yaşında. Open Subtitles حسناً , الحكومة تطلبني ولكن سيكون لدي بعض الوقت لأقضيه مع أمي قبل الذهاب
    annemle bir hayatın vardı ama. Open Subtitles ولكن كان لديك أيضاً بالفعل الحياة مع أمي
    Ben de anneme katlanamıyorum. Open Subtitles بالنسبة لي, فالأمر مع أمي. نحن غير متوافقَين بالمرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more