Benim için de oldukça küçük düşürücüydü, o türden insanlarla uğraşmağa alışık değilim. | Open Subtitles | كان اذلالاً لي ايضا انا لست معتادة على التعامل مع أناس من صنفه |
Sana ihtiyacımız olabilir, Bu konuyu gerçek insanlarla, görüşmeni istiyorum. | Open Subtitles | تحتاج إلى أن تستند إلى مقابلات الحقيقي، مع أناس حقيقيين. |
Ve kızımı itip kakan insanlarla aynı adada kalmaya ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | ولا يجب أن نكون على نفس الجزيرة مع أناس يتجاهلون ابنتي |
CA: Vay canına.Yani sen şimdi burada TED'deki insanlara bir şekilde yardım edebilecek olan insanların♪ bu rüyanın gerçekleşmesi için yardım etmeleri için mi konuşuyorsun? | TED | ك.أ. : واو. لذا تتواصل مع أناس هنا في تيد للحصول على أناس قد يساعدونك بطريقة ما لتحقق هذا الحلم |
Oldukları kişiden rahatsızlık duyan doğaüstü kişilerle çok zaman geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت وقتًا طويلًا مع أناس خارقين والذين لم يرضوا بماهياتهم. |
Şimdi (belki) sizin için konuşamam, ama göründüğü kadarıyla konu şu ki konuşamadığımız insanlarla seks (bile) yapmıyoruz. | TED | أنا لا يمكنني التحدث باسمكم، لكن يبدو أن أننا لا نستطيع ممارسة الجنس مع أناس لانعرف كيف نتكلم معهم. |
Vatandaş olmayan insanlarla bu anı paylaşmayı çok az kişi düşünür, ancak o gece kaybetme olasılığım yüksekti. | TED | وبقليل من التفكير في تقاسم تلك اللحظات مع أناس ليسوا مواطنين لكنهم دفعوا الكثير لخسارة هذه الليلة |
Onlar tanıdıklarım ve tanımadıklarımın yer değiştirdiği yere aitler. ve sanal ilişkiler bağlamında, tanımadığım insanlarla zaten bir şeyler yapıyorum. | TED | ينتمون لعالم فيه أناس أعرفهم مقابل أناس لا أعرفهم, وفي سياق روابطي الرقمية, أنا بالفعل أقوم بأشياء مع أناس لا أعرفهم. |
Her gün, yüz milyonlarca insan çevrimiçi oluyor ve asla tanışmadıkları insanlarla çalışıyor. | TED | كل يوم، مئات الملايين من الناس يتصلون عبر الانترنت و يعملون مع أناس لم يلتقوا بهم مسبقاً. |
Bu konularla ilgili insanlarla omuz omuza çalıştık. | TED | وجدنا أنفسنا نقف جنبا إلى جنب مع أناس شغوفين باستهداف تلك القضايا المتداخلة. |
Bazı insanlar evlerini aileleriyle değil, günlük çevrenin sağlık ve ekonomiyle ilgili faydalarını anlayan insanlarla paylaşmayı seçiyorlar. | TED | يختارُ بعض الناس تقاسم المنازل ليس مع عائلاتهم، لكن مع أناس آخرين يفهمون الفوائد الصحية والاقتصادية للمجتمع كل يوم. |
Ayrıca bizim gibi insanlarla aynı dünyayı paylaştıkları için tehdit altındalar. | TED | وهي أيضاً مهددة لأنها تتشارك الأرض مع أناس مثلنا. |
Kredi almanın zor olduğu bu ortamda, yerel piyasa ve pazarlarda, tanıdığınız ve güvendiğiniz insanlarla iş yapıyorsunuz. | TED | بادراك انه من الصعب الحصول على قروض في هذه البيئة فانت تمارس الأعمال مع أناس تثق بهم في السوق المحلي |
Bu şekilde giyinmiş insanlarla savaş nasıl kazanılacak? | Open Subtitles | كيف يُفترض أن نكسب حربا مع أناس يلبسون هكذا |
veya okul yönetimi... veya otobüsün üreticisi... sizin gibi ızdırap çeken insanlarla anlaşmak için... kendi avukatlarını topluyorlar. | Open Subtitles | مجلس المدينة، لجنة المدرسة صنّاع الباص يشحنون بطاريات محامييهم حتى يتفاوضوا مع أناس غارقين في حزنهم مثلك |
Böyle değersiz insanlarla tartışmaya zamanım yok. | Open Subtitles | إنسى الأمر أيها السائق،ليس لدى وقت لأتجادل مع أناس من طبقة وضيعة |
Arap alfabesini nasıl kurtarabilir ve onurlandırabilir ve başka insanlara, başka kültürlere anlatabilirdim? | TED | كيف يمكنني حفظ وتكريم الأبجدية العربية ومشاركتها مع أناس آخرين وثقافات أخرى؟ |
Diğer insanlara kahkahalarla bağlı olmama rağmen hâlâ onlardan derinden kopuktum. | TED | كنت أقوم بالتواصل مع أناس آخرين من خلال الضحك، ومع ذلك بقيت مفككة بشكل كبير. |
Zamanımı ve kabiliyetimi böyle insanlara harcamak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أقضي وقتي وموهبتي . عاملاً مع أناس مثله |
Size benzemeyen, sizin gibi düşünmeyen veya sizin gibi konuşmayan kişilerle çalışırken paylaştığınız arkeolojik keşif misyonu tüm bu yüzeysel farkları yok ediyor. | TED | عندما تعمل مع أناس لا يشبهونك في الشكل، أو يفكرون أو يتكلمون مثلك، مهمتكم المشتركة في الكشف عن الآثار تمحي كل الفروقات السطحية. |
Ama bak, Ama gidip kendine benzeyen kişilerle yaşaman gerekir. | Open Subtitles | لكن ، إسمع قد يتوجب عليك أن تعيش مع أناس آخرين |
Bu veriyi, o cihazın varlığını ispatlamakta kullanabileceğine inanan kişilerle çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اعمل مع أناس بإستخدام مفتاح الرحلة هذا بإمكانهم إثبات وجود الجهاز |