"مع كلّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bütün o
        
    • Kusura
        
    • rağmen
        
    • istemem
        
    • Anlattığı tüm
        
    • kadar zımbırtı varken
        
    Bütün o polislerin gelip gitmesiyle burası harabeye döndü. Open Subtitles مع كلّ الشرطة المجيئ والذهاب، هذا المكان حطام.
    Bütün o tecrübemle yediden daha fazlası olmam gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles ...ألا تعتقدين أنّني مع كلّ هذه الخبرة أستحقّ أكثر من سبعة؟
    Kusura bakmayın efendim ama bir şans vermeye değmez mi? Open Subtitles مع كلّ الاحترام أيّها الرئيس، ولكن ألا يستحقّ الأمر فرصة؟
    Bu dramaya rağmen, içimde bir şeyler bunun iyi olduğunu söylüyordu. Open Subtitles حتى مع كلّ الخلاف الذى بيننا شيئاً بداخلى كان سعيداً بذلك
    Saygısızlık etmek istemem efendim, ama sizin zamanınız geçti artık. Open Subtitles حسناً، مع كلّ الإحترام المستحق سيدى، فلنتبارى في ذلك
    Anlattığı tüm zırvalıkları bir kenara bırakırsak, neticede bu da bir pişirme işi. Open Subtitles مع كلّ هُراءه على جنَب،. فالعمليّة تُدعى "طبخ".
    İçinde bu kadar zımbırtı varken bunu nasıl içtiğini bilmiyorum Martinez. Open Subtitles لا أعرف كيف تستطيعين شرب هذا مع كلّ القذارة داخلها يا (مارتينز).
    Bütün o içkiler, masajlar ve muhtemelen sonunda sizden daha samimi olacağımız onlarca tatil arkadaşı. Open Subtitles مع كلّ المشاريب و التدليك و أصدقاء السفر الذين قد نصبح مقرّبين منهم أكثر منكم.
    Olup biten Bütün o korkunç şeylere rağmen hayat beni hâlâ mutlu ediyor. Open Subtitles مع كلّ الأشياء الفظيعة التي حدثت لا زالت الحياة تجعلني سعيدًا
    Bütün o bebeği dinleme konuşmalarından sonra şimdi vakit gelmiş olabilir. Open Subtitles مع كلّ حديثكِ عن الإستماع للطفل، يبدو أنّ الآن قد يكون الوقت...
    Kusura bakmayın, efendim, işimi çok profesyonelce yaparım. Open Subtitles مع كلّ إحترامي يا سيدي، آخذ عملي على محمل شخصي.
    Kusura bakmayın efendim ama bunu cevaplayamam. Open Subtitles مع كلّ إحترامي يا سيدي، لا أستطيع الإجابة عن ذلك السؤال.
    Kusura bakma bütün bu nakitle o kadar yol geldiğin için ama benim oğlan yoksa anlaşma yok. Open Subtitles آسف أنّك قطعت كلّ هذه المسافة مع كلّ هذا المال. لكن لا صفقة بدون فتاي.
    O kadar şahide rağmen oradan nasıl çıkıp gittiniz anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول أن أفهم كيف خرجتم من هناك مع كلّ أولئك الشهود.
    Ama hepsine rağmen, tek düzenli olarak yaptığım şey düzenli sıçmamdı. Open Subtitles لكن مع كلّ هذا، الشيء الوحيد الذي كان بإختياري هو أني كنت أتغوط بإنتظام.
    Bütün bu avantajlarımıza rağmen, çamurdan kitabeler ve taş araçlar kadar dayanıklı birşeyimizin olmaması oldukça ironiktir. Open Subtitles الأمر يبدو ساخر جداً لأنه مع كلّ هذا التقدّم الذي حققناه ليس لدينا شيء متين كالأقراص الطينية وأدوات الحجارة.
    Saygısızlık etmek istemem, Başkomutan ama insanların çareyi birbirlerini yemekte bulduğunu duydum. Open Subtitles مع كلّ الإحترام، أيّها القائد العام، سمعت بأنّ الناس الآن لجأت لأكل بعضها البعض.
    Beni dinleyin hanımlar, saygısızlık etmek istemem ama şirket işlerini yönetim kurulu toplantıları dışında konuşmamam yönünde talimat aldım. Open Subtitles إسمعن يا فتيات، مع كلّ إحتراماتي، لقد تمّ إعلاني بأنهُ لا يجب عليّ التحدث بأي موضوع حول العمل خارج إطار العمل.
    Seni neden Haven'da bırakayım? Saygısızlık etmek istemem ama izninize ihtiyacım yok efendim. Open Subtitles مع كلّ احترامي سيّدي، لست بحاجة لإذنك
    Anlattığı tüm zırvalıkları bir kenara bırakırsak, neticede bu da bir pişirme işi. Open Subtitles مع كلّ هُراءه على جنَب،. فالعمليّة تُدعى "طبخ".
    İçinde bu kadar zımbırtı varken bunu nasıl içtiğini bilmiyorum Martinez. Open Subtitles لا أعرف كيف تستطيعين شرب هذا مع كلّ القذارة داخلها يا (مارتينز).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more