"مع مرور الزمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • içinde
        
    • zaman
        
    • bu zamanla
        
    Bu, bize bu cümlenin zaman içinde kaç defa tekrarladığını gösteren bir zaman dizini sunacak. TED ذلك يعطينا تسلسلا زمنيا حول مدى تردد استخدام هذه الجملة المعينة مع مرور الزمن.
    Sekse yıllar içinde olan şey -- genelde, seks eşittir bebektir, nihayetinde. TED الذي حدث للجنس مع مرور الزمن هو أنه عادة ممارسة الجنس تؤدي إلى انجاب الأطفال
    Belki savunacağınız bir başka düşünce de; "zaman içinde araç koltukları çok çok daha iyileşti." TED والشيء الآخر الذي قد يثير الجدل هو تحسن مقاعد السيارة مع مرور الزمن
    Bazı şeylerin zaman geçtikçe karıştırılması ve abartılması çok komik. Open Subtitles من المضحك كيف للأشياء أن تُحرّف وتتضخم مع مرور الزمن
    Buna son belgesel filmimde yer verdim. Adı: "Smoke That Travels" Yerli mirasımın ve kimliğimin bir parçası olan korkularımı açığa çıkarırken, insanları müziğin, şarkının, rengin ve dansın dünyasına kaptıran bir belgesel. Ve bu zamanla unutulacak. TED توجهت لذلك في أحدث فلم وثائقي عملته، "دخان تلك القبائل" والذي غمس الناس في عالمٍ من الموسيقى والأغاني والألوان والرقصات، وبينما أكتشف خوفي من ذلك الجزء من هويتي، تراثي المحلي سوف ينسى مع مرور الزمن.
    Iyi ve kötü arasındaki Herhangi bir vardiya zaman içinde doğal olarak gerçekleşmesi gerekiyordu. Open Subtitles أي إختلال بين الخير و الشر مفترض أن يحدث طبيعياً مع مرور الزمن
    Sanki zaman içinde mineralini kaybetmiş gibi. Open Subtitles كما لو أن العظم قد فقد مكوناته مع مرور الزمن
    Kullandıkları mavi boya derilerine geçtiğinden yıllar içinde o şekilde anılmaya başlamışlardır. Open Subtitles الصبغة الزرقاء التي يستخدمونها تطبع على جلودهم و مع مرور الزمن أصبحوا يشتهرون بها
    Ama yıllar içinde, gözlerim alıştı ve görebildim. Open Subtitles "ولكن مع مرور الزمن... تأقلمت عيناي وتمكّنتُ من الرؤية"
    İnsanların hikayesi, fikirlerin hikayesidir -- karanlık köşelere ışık saçan bilimsel fikirlerin, mantıklı ya da mantıksız bir şekilde benimsediğimiz fikirlerin, uğruna yaşadığımız ve öldüğümüz ve öldürdüğümüz ve öldürüldüğümüz fikirlerin, tarih içinde kaybolan fikirlerin, ve dogma, inanç haline gelen fikirlerin. TED قصة الإنسان هي قصة أفكار -- أفكار علمية تسلط الضوء على بقع مظلمة ، أفكار نتقبلها تارة بعقلانية وتارة بعاطفية ، أفكار قد عشنا ومتنا من أجلها ، قَتَلنا وقُتِـلنا من أجلها ، أفكار قد تضمحل مع مرور الزمن ، وأفكار قد تترسخ كعقيدة.
    Basho, 17 hecede bir arada etkisi yeni geçmiş olan fırtınadan çalkalanan bir okyanus, ve kendi galaksimizin akıl almayan güzelliğini birlikte yakalamıştı, beraberinde milyonlarca yıldız, belki yüzlerce ve yüzlerce --kim bilir kaç tane-- gezegen, ve belki de zaman içinde Sylvia ismi ile alınan bir okyanusla beraber. TED باشو في سبعة عشر بيتا وضع جنبا إلى جنب تمرد محيط قادته عاصفة مضت ووصف الجمال شبه المستحيل لمجرتنا مع ملايين النجوم وربما المئات و المئات من الكواكب - لا أحد يعلم عددها- وربما حتى المحيط الذي غالبا ما سينادي "سيلفيا" مع مرور الزمن
    Ama Jeolojik zaman geçtikçe, olası olmayan, neredeyse imkansız olaylar gerçekleşir. TED ولكن مع مرور الزمن الجيولوجي، الأحداث غير المحتملة، والتي هي نوعا ما شبه مستحيلة تحدث.
    Yeterince zaman geçtiğinde, her şeyin hatalı olduğu kanıtlanabilir değil mi? Open Subtitles مع مرور الزمن يتبيّن أنّ النظريّات خاطئة
    Yani, fizik kuralları, bu ayrıcalıklı özelliğe sahip. Yani fiziksel objeler, olabildiğince bir diğerinden farklıdır, ama bir şekilde matematiksel ve tesadüfi yapılarında ortak noktalar bulundururlar, ve bu zamanla gitgide artar. TED لذا قانونين الفيزياء تتميز بهذه الخاصية. الاشياء المادية (الطبيعية)، على قدر تباينها الشديد قد تتطابق في القوانيين الرياضية والهياكل السببية ويزداد هذا التطابق مع مرور الزمن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more