Eğer kafasını kesmiş olsam üstüm başım kan içinde olurdu. | Open Subtitles | إذا كنت أنا من قطع الرأس كنت سأكون مغطى بالدم |
Buraya üstün başın kan içinde geldin senin kanın mıydı? | Open Subtitles | جئت إلى هنا مغطى بالدم أكان هذا الدم دمك؟ |
Bu olay yeri fotoğrafında, giysilerinizin kanla kaplı olduğu görünüyor. | Open Subtitles | في صورة مسرح الجريمة هذا يبدو مظهر ملابسك وكأنه مغطى بالدم |
Beni ya da heykelimi kanla kaplı görmüş. | Open Subtitles | -او رات تمثالا لى مغطى بالدم |
Çalınmamıştı. Çocuk, her yeri kan olduğu için montu attı. | Open Subtitles | لم يُسرق، تخلص منه الفتى لأنّه كان مغطى بالدم. |
her yeri kan. | Open Subtitles | إنه مغطى بالدم |
Korktum. Her yanı kan içindeydi. | Open Subtitles | كنت خائفاً لقد كان مغطى بالدم |
Locke yapmadığını söyledi ama kanlar içindeydi. | Open Subtitles | -لم يتمّ لمسه قال "لوك" بأنه لم يطلق النار عليها ولكنه كان مغطى بالدم |
Yardımcı adli tabip ilk bakışta adamın kan içinde olduğunu sanmış. | Open Subtitles | أعتقد أنه مغطى بالدم إتضح أنه طلاء احمر |
İkisi de kan içinde, ayaklarının dibinde bıçak. | Open Subtitles | كلاهما مغطى بالدم وسكين على أقدامهم |
İkisi de kan içinde, ayaklarının dibinde bıçak. | Open Subtitles | كلاهما مغطى بالدم وسكين على أقدامهما. |
Korktum. Her yanı kan içindeydi. | Open Subtitles | كنت خائفاً لقد كان مغطى بالدم |
Arka bacakları kanlar içindeydi. | Open Subtitles | مغطى بالدم, وبالكاد يستطيع الوقوف... |