Ama kısa bir süre sonra, birkaç hafta sonra Google'dan bir mesaj aldım. diyordu ki, hey birisi sana zarf bırakmış. | TED | لكن بعدها بفترة قصيرة وصلتني رسالة، بعدها بعدة أسابيع، من غوغل تقول، لدينا مغلف لك. |
Sonra kocası içeri girdi. Bir zarf getirdi. Şu kalınlıkta yüz dolarlıklar vardı. | Open Subtitles | فجأة يدخل الزوج مع مغلف بهذه السماكة من فئة مائة دولار |
Grant bana bir zarf verip biri, Denver'a gittiginde açmami söylemisti. | Open Subtitles | جرانت اعطانى مغلف قال لو اى احد كان ذاهب الى دنفر على ان افتحه |
Naylon kaplı mobilyalarında oturup ucuz şeylerle doyan küçük aileler. | Open Subtitles | منازل ذات أثاث مغلف بالبلاستيك وأجواء أسرية حميمة. |
Yanlışlıkla Sarah Stubbs'a içinde nakit 30 bin olan zarfı verdik. | Open Subtitles | نحن دون قصد سارة ستابس مغلف مع 30،000 النقدية في ذلك. |
Boya paketi içeride bir şey bulmamız ihtimalini sıfıra indirmiş. | Open Subtitles | مغلف الصبغة طمس كثيراً أي فرصة للعثور على شيء في الداخل هذا يترك الخارج أليس كذلك ؟ |
Sadece bir zarfa bir şeyler koyup üzerine bir pul yapıştırmayı hayal etmem bile neredeyse yıllar aldı. | TED | استغرق مني ذلك أكثر من عشر سنوات حتى لأتخيل وضع شيء في مغلف والقيام بلعق الطوابع. |
Üst çekmecende, aç bak, üstünde ismin yazılı bir zarf var. | Open Subtitles | الآن يوجد في داخل درجك مغلف و اسمك موجود عليه |
Üst çekmecende, aç bak, üstünde ismin yazılı bir zarf var. | Open Subtitles | الآن يوجد في داخل درجك مغلف و اسمك موجود عليه |
Bana bir zarf uzattın, ve bir adamın... virüse yakalanmış olabileceğini söyledin. | Open Subtitles | أعطيتني مغلف مذكور فيه ان هناك رجل يحمل الفيروس |
Yani zarf büyük, bilmiyorum sanırım girdim. | Open Subtitles | مغلف كبير ، لذا لا أعلم ، أعتقد أنني قُبلت |
Aslına bakarsan ona avukatının imzalaması için hazırladığı evraklar bulunan büyük bir zarf göstermiş. | Open Subtitles | كواقع الأمر، أظهرت له مغلف كبير مليء بأوراق من محاميها كانت في طريقها لتوقيعه |
Görünüşe göre yanılmışsın. Başkan'ın masasında zarf yoktu. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنّكَ مخطئ لم يكن هناك مغلف على مكتب العمدة |
Her şeyi, senin arabaya binip, bilinen bir Rus casusuna bir zarf vermen için yaptık. | Open Subtitles | وفعلنا كل ما لخداعك في التسلق في سيارة وتسليم مغلف إلى المنطوق روسية معروفة. |
Cebinde bedelini ödemiş olduğum resim dolu bir zarf var. | Open Subtitles | لديك مغلف من الصور في جيبك لقد دفعت ثمنها , صحيح ؟ |
Dün eve gittiğimde beni bekleyen bir zarf vardı ve içinde Brooklyn Film Akademisinden bir kabul mektubu. | Open Subtitles | يوم أمس عندما وصلت إلى المنزل، كان هناك مغلف في إنتظاري، وفي ذاخل كان يحمل أخبار أنه تم قبولي |
Karısına selofan kağıt paket içerisinde çikolata kaplı badem gönderin. | Open Subtitles | ارسل لزوجتة فستق مغطاة بالشوكلا واللوز بصندوق مغلف بالسيلفون ، شهية. |
Hayır, hayır, hayır, yanlış zarfı mı verdi? | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا. لا، انه أعطاهم مغلف الخطأ؟ |
Araya boya paketi koyabildiniz mi? | Open Subtitles | هل نجحت بإدراج مغلف صبغة العين ؟ أجل |
Bence bu konuyu gerçekten düşünmelisiniz, bu yüzden bir zarfa koydum ve ona verdim. | Open Subtitles | عليك التفكير في هذا برأيي لذا دونته ووضعته في مغلف واعطيتها إياه |
Kilde kızartılmış uyluk. | Open Subtitles | فخذ مشوي مغلف بالصلصال |
Ateş parşömenini bulup 90 ronin'i yenmene ve Yaeko'nun babasını kurtarman yardımı olacak. | Open Subtitles | لتساعدك على ايجاد مغلف النار , منازلة (المرتزقة التسعين الجوعى , انقاذ والد (يايكو |
Çerçevesi kaslardan yapılmış bir resme sarılmış bir heykel o. | Open Subtitles | هو تمثال مغلف بلوحة بإطار مصنوع من العضلات |