"مفعوله" - Translation from Arabic to Turkish

    • etkisini
        
    • etki
        
    • etkisi
        
    • İşe
        
    • etkili
        
    • işe yarıyor
        
    • işe yaradığını
        
    antibiyotiklerin etkisini göstermesi için 8 saat verin, sonra ısıtın ve kalbini şoklayın. Open Subtitles انتظروا ثماني ساعات كي يأخذ المضاد الحيوي مفعوله ثم أعيدوا تدفئتها وشغّلوا قلبها
    etkisini göstersin, onu öldürdüğüne sen de inancaksın. Open Subtitles عنما يبدأ مفعوله ستقسم على انك قتلتها بنفسك
    Hipnoterapinin tam etki gösterebilmesi için zihnini huzurlu bir hâle getirmeliyim. Open Subtitles أريده أن يكون في مزاج هادئ حتى يعطي التنويم المغناطيسي مفعوله
    Ve dağıtma alanından etki göstermesi de en az 12 saat alır. Open Subtitles ‫وفي المنطقة المستهدفة، ستمضي 12 ‫ساعة على الأقل قبل أن يأخذ مفعوله
    O olaylar, hâlâ bitirilmesi gereken bir domino etkisi yarattı. TED لقد كان لهذه الأفعال أثر متعدي لم ينته مفعوله بعد.
    Ama bu ilacın etkisi sadece 2 saatçik sürüyor. Open Subtitles ذلك الدواء، على أيّة حال يستمر مفعوله لساعتين.
    Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin? Open Subtitles انه يلسع قليلاً ولكن مفعوله أكيد, أترين؟
    Ona verdiğim ilaç kısa süre etkili. Daha fazla gerekebilir. Open Subtitles المخدر الذي أعطيته له مفعوله ضعيف ربما يحتاج المزيد منه
    Ne kadar çok sürsem, o kadar az işe yarıyor. Open Subtitles كلما أستعملته , قل مفعوله المستحضر لا ينفع
    Bir saat sonra evine döndüğünde, Veronal etkisini gösterecekti. Open Subtitles وبعد ساعة واحدة، عندما تعود إلى المنزل سيأخد الفيرونال مفعوله
    Pralidoxime çok etkilidir ama etkisini göstermesi zaman alır. Open Subtitles البراليدكسيم مؤثر جداً يتطلب فقط بعض الوقت ليبدأ مفعوله
    Zehir 4 günde etkisini göstermiş. Önce güçsüz olan kalbi vurmuş. Open Subtitles السم يستغرق أربعة أيام ليبدأ مفعوله يهاجم القلب أولاً لضعفه
    Pamuğu kaldırana kadar, ilaç etkisini gösterecektir. Open Subtitles إنه فقط قذر عندما نقبع الرقعة سيأخذ مسحوق البوركس مفعوله
    Hiperaktif değilsen, ters etki yapıyor. Open Subtitles مفعوله يكون عكسي إن لم يكن متناوله مصاب بتشوش الانتباه
    Özellikle de senin üzerinde böyle olumlu etki bırakan birini. Open Subtitles في طرد مخلوق، لا سيّما شخص مفعوله إيجابي عليك
    Ve epidural'in etki etmesi için yeterli süre yok. Open Subtitles والتخدير سيأخذ الكثير من الوقت ليبدأ مفعوله
    Uyuşturucu ilaçların kişiye etki etmesi ortalama 36 ila 48 saat sürer. Open Subtitles يستغرق الأمر من 36 إلى 48 ساعة لمفعول المخدر للوصول إلى كميّة كافية من الدم ليأخذ مفعوله
    Sanırım sakinleştiricinin etkisi geçiyor. Open Subtitles أعتقد أن المهدئ الذي أتناوله انتهى مفعوله
    Migren, sanırım. Bir şeyler içmiştim. Galiba etkisi geçti. Open Subtitles أظنّ أنّه الصداع النصفي، أخذت دواءً لكن أظنّ أنّ مفعوله قد زال
    Görünen o ki, size verdiğim ilaçların etkisi altına girmişsiniz. Open Subtitles يبدو أن الدواء الذي أعطيتك قد أخذ مفعوله.
    etkisi ne kadar sürer bilmiyorum. Open Subtitles لا أدري كم من المدّة يستغرق حتى يبدأ مفعوله.
    Dana, o anı cildime yaptırmam işe yaradığı anlamına gelmez. Open Subtitles أتعلمين دانا, فقط لاني علمت اللحظة, أنتظر أن اتقدم, لا يعني أن هذا أخذ مفعوله
    İki türlü de daha etkili oluyor. Open Subtitles بكلا الحالتين , مفعوله أقوى من العادي
    Şu sprey gerçekten çok işe yarıyor. - Ne? Open Subtitles يبدو أنّ جهاز الإستنشاق يؤدي مفعوله حقاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more