"مقابلة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir görüşmem
        
    • bir röportaj
        
    • ile iş görüşmem
        
    • toplantım
        
    • bir randevu
        
    • bir röportajınız
        
    Columbia'da bir görüşmem vardı, annem de sana uğrmamı söyledi. Open Subtitles لدي مقابلة في كولومبيا وطلبت أمي أن آي لأراك
    Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. Open Subtitles عندي مقابلة في هذا المكان و لا أريد أن أبدو كالأحمق
    - Evet evdeyim. - Çukurda bir röportaj yapıyordum ve gerçekten iyi gidiyordu. Open Subtitles لقد كنت أعمل مقابلة في الحفرة وكانت تسير بخير
    bir röportaj için onun otel odasında buluştuk. Open Subtitles لقد التقينا من أجل مقابلة في حجرتها بالفندق
    Gelecek hafta Eikon ile iş görüşmem var. Open Subtitles حصلت مقابلة في إيكون الأسبوع المقبل.
    Needham galerisi ile iş görüşmem var. Open Subtitles لديّ مقابلة في معرض نيدهام.
    Londra'da toplantım vardı, eve dönüyorum. Open Subtitles كانت لدي مقابلة في لندن وأنا في طريقي إلى أمريكا
    - O zaman bir randevu ayarla. Open Subtitles إذن حددي موعدي معه حسناً، لديك مقابلة في الساعة 8:
    Önce Marks'la ilgili bir röportajınız var. Open Subtitles حسناً لديك مقابلة في صحفية بوست
    Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. Open Subtitles عندي مقابلة في الداخل ولا أريد أن أحمل ذلك فقط لدقائق
    sırtını sabunlamıyorum annne sabah bir görüşmem var alarmı 6 kur tamam mı alarma gerek yok ben horozlardan bile önce kalkarım Open Subtitles لن أدعكه! لدي مقابلة في الصباح لذلك أضبطي المنبه على السادسة صباحاً لا أحتاج المنبه!
    Sadece bu olanlar ve yarın erkenden bir görüşmem var. Open Subtitles وفي الغد لدي مقابلة في وقتٍ مبكر.
    Öteki hafta sonu Washington'da bir görüşmem var. Open Subtitles لدي مقابلة في واشنطن عطلة الاسبوع.
    Sana büyük market radyosunda canlı bir röportaj ayarladım. Open Subtitles حصلت لك على مقابلة في محطة اذاعية كبيرة والتي يجب أن تساعد حقاً
    Borsen veya Berlingske Business'le bir röportaj ayarlarım Ravn ekonomi politikamız hakkındaki vizyonunu açıklar ve hükümetin bir politikası olmamasını eleştirir. Open Subtitles مقابلة في برنامج اقتصادي ليشرح سياستنا الاقتصادية وينتقد الحكومة لانعدام سياستها الاقتصادية
    Luke'un üniversite seçeneklerini konuşmak için okulda toplantım var bugün. Open Subtitles لدي مقابلة في المدرسة اليوم.. لكي نناقش اختيارات "لوك" للجامعة.
    Sana benim ofisimde bir randevu ayarlayacağım. Open Subtitles سوف اعمل لك مقابلة في مكتبي
    11 Haziran'da, keskin nişancı için "hesap sorulabilirlik ve adalet" sözü verdiğiniz bir röportajınız oldu mu? Open Subtitles هل عملت مقابلة في 11 يونيو "توعد فيها "المسائلة والعدالة بالقناص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more