- Beş bin peşin. - İşi tamamladığında paranı alacaksın. | Open Subtitles | ـ 500 دولار مقدماً ـ ستحصل عليها عندما تتم المهمة |
100,000 $ peşin alırım. Saatte 550 $ mahkemeye gittiğimizde bir 100,000 daha. | Open Subtitles | أريد 100 ألف مقدماً و 550 الآن و 100 ألف عند نهاية المحاكمة |
O zaman bana 100 dolar avans verebilirsin sanırım. | Open Subtitles | فى هذه الحالة ، ربما أنك تدفع لى 100 دولاراً مقدماً |
avans için her zaman kapını çalmaktan hiç hoşlanmıyorum ama kazandıklarım da buhar olup uçuyor. | Open Subtitles | أعذرنى أكره أن أطلب الدفع مقدماً طوال الوقت ولكن ظروفى ليست على ما يرام |
Tabi her şeyi önceden çekip olası tüm felaket senaryoları için hazırlamazsan. | Open Subtitles | إلا إذا قمت بتسجيل البرنامج مقدماً. وقمت بتصوير جميع احتمالات الكارثة الممكنة. |
şimdiden rica ederim. Sana hakem nasıl tavlanır onu göstereceğim. | Open Subtitles | أنتِ على الرحب و السعة مقدماً سأريك كيف تكسبين الحكام. |
Başlamamız, ürünü dizayn ve inşa etmemiz için önden 2 milyon dolar alıyoruz. | Open Subtitles | صحيح؟ لقد أخذنا 2 مليون دولار مقدماً للبدء بالعمل , للتصميم و البناء |
Basit. Bu adamlar sıradan soyguncular. Parayı peşin alırlar... tüfekli adam 5.000, diğeri 2.500 dolar alacak. | Open Subtitles | إنهم رجال واضحة تقبض مقدماً خمسة آلاف للرجل ذات البندقية |
Ama eğer bu adamlar parayı peşin alıyorsa işi yapacaklarından nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | إن كان هذان الرجلان سيقبضان مقدماً كيف تتأكد أنهما سيفعلا دورهما ؟ |
- Çocuk bakacaksan parasını peşin al. - Peki, tamam. | Open Subtitles | إذا ذهبتِ لرعاية طفل، أحصلي على راتب مقدماً |
Bir yıl daha tutacaklarını sanıyordum. Emekliliğin için peşin ödeme bile yapmışlardı. | Open Subtitles | ظننت أنهم وظفوك لمدة عام حتى أنهم دفعوا لك مقدماً |
Yarısını şimdi alırım. 1000 dolar avans. Makineliler risklidir. | Open Subtitles | . النصف الآن ، 1000 دولار مقدماً البنادق الآلية بضاعة مطلوبة |
Bakın. 5 bin Frank alırım avans olarak. | Open Subtitles | اسمعي, سأحتاج خمسة آلاف فرنك. تُدفع مقدماً. |
Küçük bir avans almam mümkün olamaz mı? | Open Subtitles | هل لا أفترض أن هناك أي إمكانية للدفع مقدماً ؟ |
Burada oturup yazmamı izlemenin pek eğlenceli olmayacağını düşündüğümden bu kelimeleri önceden yazdım. | TED | كان علي ان اكتب هذه الكلمات مقدماً لكي لا أشتت البرنامج بمشهدي وانا اكتب على الحاسوب |
Gitgide, bir şeyler icat edenler bunu önceden söyleyemeyecektir. | TED | أكثر و أكثر , مبتكرون الأشياء لن يستطيعوا أن يقولوا ذلك مقدماً |
Program metnimi önceden göstereceğime söz vermezsem beni kovmayı düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يريد طردى إذا لم أتعهد بأن أجعله يرى كتاباتى مقدماً |
Düşündüm ki, şimdiden sıraya girip sana dans etmeyi teklif edeyim dedim parti başlamadan önce. | Open Subtitles | انا فكّرت فقط في أن أنضم للصف الآن و ادعوكِ للرقص. حسناً مقدماً, لكن الحفلة تبدأ. |
Şimdi, hepinize bir başka şeyi anlatmak istiyorum... ve verdiğimiz rahatsızlık için şimdiden özür dilerim. | Open Subtitles | الآن أود أن أخبركم جميعاً بشىء وأعتذر مقدماً للإزعاج |
CA: Tüketicilere şimdiki önermen önden çok fazla ödemeyin. | TED | ك أ: إذاً فإن اقتراح الحالي للزبائن هو عدم الدفع كثيراً مقدماً. |
- Tanrım hayır, asla umutlanmam. Umut, baştan surat asmaktır. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا لا آمل أبداً الأمل هو العبس مقدماً |
Şimdi bazılarınız sorabilir ve sizi temin ederim ki paranın yarısı nakden ve peşinen ödendi. | TED | الآن، ربما يتساءل البعض منكم، وأودُّ فقط أن أؤكد لكم، أنني تسلمت نصف المبلغ مقدماً. |
Bu sıkı kot kalçalarımı harika gösteriyor, ama bedelini ön taraf ödüyor. | Open Subtitles | يَجْعلُ هذه جينزِ النظرةِ الضيّقِ حمارِي عظيم، لَكنَّك تَدْفعُ الثمنَ مقدماً. |
Gelmeyi çok isterdim ama ameliyatlarım çok öncesinden ayarlanıyor yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | سأحب المجيء, ولكن جراحاتي محجوزة مقدماً لوقت بعيد وليس هناك ما أستطيع فعله |
Bitkileri ektik ve kira gününe daha birkaç hafta var. | Open Subtitles | إنتهينا من الزراعة ودفعنا لكِ إيجار عدة أسابيع مقدماً |
Her hamlemi önceden tahmin ediyorsun, üç hamle öndesin. | Open Subtitles | أنت تتوقع كل خطوة من خطواتي ثلاث خطوات مقدماً |