En ön saflara geçip o kahpe karının oğluma elini sürdüğüne pişman edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى مقدمة القطار وسأجعل تلك الساقطة تندم لأنها وضعت يدها على ولدي. |
Ve yedi kardeşin en küçüğü olmak, Hiç bir zaman hiçbir şey için ön safta yer almadım. | TED | وكوني الأخت الأصغر, لم أكن أبداَ في مقدمة الصف. |
Demek oluyor ki, genç hanım sıranın önüne geçmek üzeresin. | Open Subtitles | هذا يعني , ايتها الصغيرة انك ستذهبي الى مقدمة الطابور |
Ertesi gün, hiçbir şey söylemeden Dersu takımın önünde yerini aldı. | Open Subtitles | اليوم التالي ..بدون التلفظ بكلمة درسو أخذ مكانه في مقدمة فرقتنا |
Ben, ilk özel öğretmenimden, annemden ilham alırken; bu da ben Stanford Üniversitesi'nde 200 öğrenciye Yapay Zeka'ya giriş dersini öğretirken. | TED | هذا أنا يجري إلهامي بواسطة معلمي الأول أمي وهذا أنا أقوم بتدريس مقدمة الى الذكاء الاصطناعي ل200 طالب في جامعة ستانفورد |
Şimdi, söylentiye göre, aslında benim gönüllü çalışmam beni ön saflara taşıdı. | TED | الآن، عبارة في الشارع كانت في الواقع أن عملي التطوعي في الواقع هو الذي جعلني في مقدمة الصف |
Bazıları öyle büyük ki onları müzeye sokmak için ön taraftaki geniş merdivenlerden taşımak zorunda kaldık. | TED | بعضها كبير جداً لدرجة أنه علينا إدخالها عبر البوابات الكبير في مقدمة المتحف |
Burada, bacağınızın arkasındaki kaslar kasılıyor, ön taraftaki kaslar da esniyor. | TED | هنا، تنقبض عضلات ساقكم الخلفية، بينما تتمدد عضلات مقدمة الساق. |
Burası beynin ön kısmı, burası da aşağı sarkan omurilikle beraber beynin arka tarafı. Ve beynin kafamın içerindeki yerleşimi de bu şekilde. | TED | هذه هي مقدمة المخ ومؤخرة المخ مع الحبل الشوكي متدلي وهذا هو الوضع الذي يكون عليه المخ داخل الرأس |
Buna orak deniyor. Kafanızın ön kısmından arka kısmına kadar uzanıyor. Oldukça sert bir şey. | TED | والتي تسمى بالمنجل، وهي تبدأ من مقدمة الرأس على طول الطريق حتى مؤخرة الرأس، وهي صلبة جداً. |
Peki rakiplerinizin önüne nasıl geçtiniz? | TED | إذن، كيف أمكنك أن البقاء في مقدمة المجموعة؟ |
Şimdi sıranın en önüne geliyor. | TED | والآن، وصلت النتيجة بمجملها إليك أنت الموجود في مقدمة الرتل. |
Odanın önüne doğru yürüdüm, şirket için doğru olduğuna inandığım strateji hakkında bir sunum yapacaktım. | TED | سرتُ إلى مقدمة الغرفة لتقديم العرض عن الخطة التي أعتقدُ أنها مناسبة للشركة. |
Buradan gedik açmak imkansız. Ayrıca cephaneliğin de tam önünde oturuyor. | Open Subtitles | مستحيل إختراقها من هنا وهو أيضا يجلس في مقدمة غرفة الشحن، |
Dişi geyik korkaktır ve kendi adamları ve düşman aile önünde birisine böyle hitap etmek kavga çıkacağı anlamına gelir. | TED | الخادم الجبان هو خواف. و استدعاء شخصا ما في مقدمة رجاله و العائلة التي هي خصم يعني أن ثمة عراك سيحدث. |
Bir sonraki cümle sorunun giriş kısmı olacak. | TED | اذاً الجملة التالية سوف تكون مقدمة للسؤال. |
Kolombiya Üniversitesinde Java'ye giriş dersi veren profesör arkadaşım Lev Brie, bilgisayar bilimi öğrencilerinden bahsetti. | TED | صديقي ليف بري، وهو أستاذ في جامعة كولومبيا، ويدرس مقدمة لجافا يحكي لي عن ساعات عمله بالمكتب مع طلاب علوم الكمبيوتر. |
3 helikopter, herkesin, uzay gemisinin önü olduğu konusunda aynı fikirde olduğu yere doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | أقتربت الثلاثة طيارات من المكان الذى تم الاجماع بأنه مقدمة هذه السفن الفضائية |
Bileğinizi büktüğünüzde bacağınızın önündeki kaslar kasılır, aynı anda bacağınızın arkasındaki kaslar da esner. | TED | عندما تثنون كاحلكم، تنقبض عضلات مقدمة الساق لديكم، بالتزامن مع ارتخاء عضلات ساقكم الخلفية. |
- Bu önsöz mü yoksa yüzüge kazınmış mani mi? - Gerçekten kısaymış oğlum. | Open Subtitles | هل هذه مقدمة انها كذلك |
Oh Paul. Daha başında etkilendim. Ne mükemmel bir ilk sayfa. | Open Subtitles | حصلت على بداية كل شيء يا لها من مقدمة رائعة |
Az önce kapsamlı bir Cylon saldırısının başlangıcı olduğu bilgisini verdiler. | Open Subtitles | ... لقد خمنت أن هذه مقدمة لهجوم شامل من قبل السيلونز |
Ve kendisi Cumhuriyetçi Konvansiyonu hakkındaki makalemin baş kahramanıydı. | TED | و صار مقدمة كود التعريف الشخصي الذي اجريته عن المعاهدة الجمهورية |
Ne hafif bir kıyafet pemve veya beyaz, pantolonumun önünü dar getirirler. | Open Subtitles | أي الملابس الخفيفة أبيض أو زهري يجعل مقدمة بنطالي ضيقة بشكل غريب؟ |
Bir askeri istihbarat robotu. Birliklerin önünden gidip, mağaraları inceliyor mesela. | TED | إنه روبوت ترصد للجيش من أجل أن يسير في مقدمة الفرق العسكرية, ويتفقد الكهوف مثلاً. |
Yapabiliyorsan burnu kaldır! | Open Subtitles | اهبط بالسفينة. حافظ على مقدمة السفينة إلى الأعلى إنْ تستطيع. |
Ama bir süre sonra takdim mektubunun sahte olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ولكن بعد مدة قصيرة , اكتشفت أن مقدمة الرسالة كانت مزيفة |
Bizler, bu dalgaya öncülük edecek kadar şanslıydık. | Open Subtitles | كنّا محظوظين جداً بتواجدنا في مقدمة تلك الموجة. |