"مقصودة" - Translation from Arabic to Turkish

    • istenmeyen
        
    • kazara
        
    • kasıtlı
        
    • kasıtsız
        
    • istemeden
        
    • görünebilmek için yapılmış
        
    • sonuç
        
    • sonuçlar
        
    • tesadüfi
        
    Dikkatimi kundakçılık bilimine çekmek gibi istenmeyen bir sonucu olmuştu. Open Subtitles التي لها العواقف الغير مقصودة في إحراق إهتمامي بعلم الحرائق.
    Gelecek teknoloji her zaman iki şeyi beraberinde getirir: vaatler ve istenmeyen sonuçlar. TED التكنولوجيا المستقبلية دائماً ما تأتي بشيئين: وعد وعواقب غير مقصودة.
    Sanırım âşık olma süreci için kazara ikonlara dönüşeceğimizden korktum, bu asla uygun olacağım bir statü değildi. TED أعتقد بأنني كنت مُتخوّفة من أن نُصبح رموزا مقصودة لعملية الوقوع في الحب، وهي مكانة لا أعتقد بأنني مُؤهلة لها.
    Yaptığın her neyse, eminim kasıtlı yapmamışsındır. Open Subtitles مهما كانت ، أنا مُتأكدة من أنها لم تكن مقصودة
    Aslında hepiniz çektiniz ve beni hasta etmek için fareyi kullanıp kasıtsız gibi görünmesini sağladınız. Open Subtitles في الحقيقة، جميعهم استدرجوني واستخدموا الفأر لأصابتي وجعلها غير مقصودة
    Eğer eritilmiş mumlar, genç metresi etkilediyse belki havai fişekler istemeden ormandaki dinsizleri korkutmuştur. Open Subtitles اذا كانت الشموع الذائبة تُرضي عشيقته الصغيرة ربما الألعاب النارية لديها منافع غير مقصودة لـ إخافة الوثننين في الغابة
    Dört arkadaşımızın başlattığı devrimin istenmeyen sonucu budur. TED وهذه هي النتيجة الغير مقصودة للثورة التي بدأت بمساهمات أصدقائنا الأربعة.
    Korkulan şey bu teşviklerin kararın yalnızca bilimsel sebeplerle yapılmadığını göstermesi ve hatta öyle olsa bile, istenmeyen sonuçların olabileceğidir. TED الخوف هو أن وجود تلك الحوافز يعني أن القرار لم يتخذ على أساس علمي وحتى إن كان كذلك، سيكون هناك عواقب غير مقصودة
    Doğa ile oynadığımızda sık sık büyük, istenmeyen sonuçlar ve zincir reaksiyonlar ortaya çıkıyor. TED غالباً تدخلنا غير الماهر في الطبيعة يؤدي إلى عواقب غير مقصودة وسلسلة من ردات الفعل
    Üç yıl önce makineyi özgür kılmak için o kodu yerleştirdiğimde nasıl bir yol izleyeceği ya da hangi istenmeyen sonuçlar doğuracağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Open Subtitles مذ ثلاث سنوات، حينما وضعتُ الرّمز لتحرير الآلة، لم تكن لديّ أدنى فكرة: أيّ طريق ستسلكها، أو أيّ عواقب غير مقصودة ستحدث؟
    Yani istenmeyen sonuçlardan biz sorumlu değiliz. Open Subtitles مما يعني أننا لسنا مسؤولين عن أي عواقب غير مقصودة.
    Bunlardan biri de, seni beslemekti, istenmeyen bir sonucu vardı. Open Subtitles واحدة منها هي إطعامكِ كانت نتائج غير مقصودة
    Reçeteli olsun olmasın kazara doz aşımı pek akla yatkın değil. Open Subtitles اذا وصفه طبيه له أم لا فان الجرعة الزائدة الغير مقصودة مستبعدة
    Apandisit ameliyatı, sezaryen fıtık, dalak, kazara ameliyat bunu düzelmek için ikinci ameliyat. Open Subtitles استئصال الزائدة الدودية، عملية قيصرية عملية فتق، وفي الطحال ، عملية غير مقصودة عملية أخرى لإصلاح الأولى ..
    Yaptığımız işin sonuçları var kasten ya da kazara. Open Subtitles ما نفعله له نتائج مقصودة وغير مقصودة
    kasıtlı bir kaza işleri tekrar yoluna koyacak gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أمراً لطيفاً الآن أن تكون حادثة مقصودة ستصحح الأمور مجدداً
    Kimse bunun kasıtsız sonuçların bir hikayesi olduğuna karşı gelmiyor. Open Subtitles لا أحد يشكك في كونها قصة مأساوية ذات نتائج غير مقصودة.
    İstemeden de olsa ilk biz ateş ettik. Open Subtitles نحن من وجّه الضربة الأولى، وإن كانت غير مقصودة.
    Bunun nedenleri nedir? Bu istenmeden gelinen bir sonuç. TED ما هي الأسباب؟ حسنا، إنها نتيجة غير مقصودة.
    tesadüfi sonuçları her zaman sevmedim ama sahip oldukları değeri anlamayı öğrendim. TED انا لا أحب دائما العواقب الغير مقصودة ولكني تعلمت حقاً ان اقدرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more