"مقيّد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağlı
        
    • Sınırsız
        
    • bağlıyım
        
    • zincirlenmiş
        
    • kelepçeli
        
    • bağlısın
        
    • zincirlendim
        
    • kelepçeyle
        
    Teknolojimizi, yaratıcılığımızı ve evet, siyasetimizi harekete geçirmemiz lazım, böylece kişisel amaçlarımızda bizi destekleyen fakat insani değerlere de bağlı yapay zekayı inşa edebiliriz. TED يجب علينا أن نحشد تقنيتنا، وإبداعنا، وأجل، سياستنا حيث يمكننا أن نبني ذكاءً اصطناعياً يقوم بدعمنا في أهدافنا البشرية لكنه أيضاً مقيّد بقيمنا الإنسانية.
    Ve bildiğim sonraki şey, Karanlık bir odada uyandığım bağlı olarak, ağzımda bir bez, ve kapı açıldığında, Open Subtitles ما أعرفه لا حقا، أنّني أفقت في غرفة مظلمة مقيّد و فمي مغلق
    Sınırsız sorgulama için Harris Kampı'na götürülsün. Open Subtitles حوّل لتخييم هاريس للإستجواب الغير مقيّد.
    Şu an alkışlardım ama galiba biraz bağlıyım. Open Subtitles لكنتُ صفقتُ لكِ لو لا أنّي مقيّد الآن.
    Bedenim zincirlenmiş olabilir ama zihnim özgür. Open Subtitles ، قد يكون جسدي مقيّد .لكن أفكار عقلي حرّة
    kelepçeli olarak benim evimdesin. Salak gibi görünüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت مقيّد اليدين في منزلي ومنظرك غبي ، ألست كذلك ؟
    Bak, başladığın yere döndün. - Ama bu sefer masaya bağlısın. Open Subtitles عدتَ إلى حيث بدأتَ، إلاّ أنّكَ مقيّد إلى طاولة هذه المرّة
    Tabi. Bu yüzden kazan dairesinde bu boruya zincirlendim. Open Subtitles لذلك السبب أنا مقيّد بعامود بقبوٍ لعين.
    Arka koltuğunda, onu idamına götürdüğün ellen bağlı bir adam var. Open Subtitles رجلٌ مقيّد في المقعد الخلفي بينما تقوده إلى إعدامه
    Oğlunu oldukça karanlık bir yerde bağlı tutan adam. Open Subtitles الرجل الذي لديه إبنك مقيّد في مكان مظلمٍ جداً
    Garajda bağlı bir erkek var ve sen bu konuda hiçbir şey demeyecek misin? Open Subtitles لدي فتىً مقيّد ومكمم في المرآب، وليس لديك أي استفسارات؟
    Söyleyeyim. O şu anda bağlı. Open Subtitles سأخبركم ,' الحقيقة أنه الان مقيّد
    Hiç de değil. Tam tersine benim istikbalim de bu demiryoluna bağlı. Open Subtitles ففي النّهاية، مستقبلي مقيّد بالسّكّة الحديديّة .
    Sen yokken Will Tippin'in Sınırsız sorgulama için Harris Kampı'na götürülmesi emredilmişti. Open Subtitles بينما أنت كنت بعيدا، ستيبين طلب لتخييم هاريس للإستجواب الغير مقيّد.
    Sınırsız giriş iznine bak sen. Open Subtitles يبدو هذا كثيراً على تصريح دخول غير مقيّد
    Sınırsız sorgulama için daha çok erken. Open Subtitles الإستجواب الغير مقيّد غير ناضج.
    Ekmeğim için buraya bağlıyım. Open Subtitles أنا مقيّد إلى خبزي.
    Ekmeğim için buraya bağlıyım. Open Subtitles أنا مقيّد إلى خبزي.
    Bedenim zincirlenmiş olabilir ama zihnim özgür. Open Subtitles ، قد يكون جسدي مقيّد .لكن أفكار عقلي حرّة
    Kafesteki bir hayvan gibi zincirlenmiş. Open Subtitles مقيّد.. مثل وحش في قفص
    Karısının cesedini ve kelepçeli olduğunu söylediğiniz yerde radyatörü bulduk ama bu sırada olay yerine vardığımızda gitmişti. Open Subtitles وجدنا جثة زوجته ومكان ما قلتِ بأنّه كان مقيّد اليدين به ولكن حال وصولنا إلى مسرح الجريمة
    Hiçbir şey yapamazsın çünkü ufacıksın, bir sandalyeye bağlısın ve kimse nerede olduğunu bilmiyor. Open Subtitles لأنّك صغير و أنتَ مقيّد إلى... كرسي, و لا أحد يعلم أين أنت.
    - Baba bak, zincirlendim. Open Subtitles -أبي, إنظر. أنا مقيّد .
    Seni yanımızda kelepçeyle dolaştıramayız. Open Subtitles من الواضح أنت لا تستطيع إبقاء غطائك إذا أنت مقيّد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more