| Hemen bir telefon açmalıyım. | Open Subtitles | يجب عليا ان اقوم بعمل مكالمة واحدة سريعه |
| Dün gece sadece bir telefon görüşmesi yapılmış. | Open Subtitles | يوجد مكالمة واحدة فقط عُملت الليلة الماضية |
| Lütfen, sadece bir arama. Sonra bana istediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | فقط مكالمة واحدة بعد ذلك افعل ماتريد فعله |
| bir arama cinayetten önce bir arama cinayetten sonra. | Open Subtitles | مكالمة واحدة قبل الجريمة، مكالمة واحدة بعدها مباشرة |
| Benim onuruma verilen sürpriz doğum günü partisini ve doğum günümü unuttun hem de bir telefonla. | Open Subtitles | نعم انت فقط افسدت الحفلة المفاجأة على شرفي ونسيت عيد ميلادي في مكالمة واحدة |
| Şimdi ararsanız, ücretsiz Bir aramayla herhangi bir bayramın bütün hediye paketlemelerini tamamlayabilirsiniz. | Open Subtitles | إتصل الآن ، وتستطيع إنهاء تسوقك للهدايا لأى إجازة مع مكالمة واحدة مجانية |
| Ailesine eve geleceğini söyleyen tek arama yok. | Open Subtitles | ولا مكالمة واحدة لوالديه يخبرهما بها أنه عائد للوطن |
| Farkındayım, sadece bir görüşme, hızlıca. İsterseniz konuştuğumu ödeyebilirim. | Open Subtitles | فقط مكالمة واحدة سريعة و سأدفع ثمنها لك |
| Mali diye adamdan tedbir aşısı yemekten bir telefon uzaktasın. | Open Subtitles | أنت تبعد مكالمة واحدة من الحصول على مغذي بشري من شخص يدعى مالي |
| bir telefon edeceğiz olacak bitecek. | Open Subtitles | أنظر , كل ما هو عليك فعله هو مكالمة واحدة |
| - Yalnızca Diane Lockhart için bir telefon görüşmesi istemiştim. | Open Subtitles | نعم- كل ما أحتاجه- هو مكالمة واحدة من دايان لوكهارت |
| Doğum günümde istediğim şey yalnızca bir telefondu, ...işten çıktığımda yalnızca bir telefon. | Open Subtitles | وكل ما احتجته هو مكالمة واحدة في يوم ميلادي مكالمة واحدة عندما طُردتُ من عملي |
| Polise Bey'in bir kongre üyesini zehirleme planını ihbar eden isimsiz bir telefon araması onu yolundan çekecekti. | Open Subtitles | مكالمة واحدة من مجهول لتخبر الشرطة عن خطة باي لتسميم النواب وسوف يكون خارجا |
| - Çocuk ve Aile Hizmetleri bir telefon görüşmesi uzaklıkta. | Open Subtitles | خدمة الأسرة و الطفل على بُعد مكالمة واحدة |
| Sadece bir arama hakkım var, birlikte çalışmamızı hayal etme konusunda onun parmağı olduğundan eminim. | Open Subtitles | أحصل فقط على مكالمة واحدة وأنا متأكد أن لها دخل |
| Tanık Koruma Programına bir arama yeter ve... | Open Subtitles | هيا, مكالمة واحدة لبرنامج حماية الشهود... |
| bir arama daha yapmama izin verecek misin? | Open Subtitles | هلا تدعنى أُجرى مكالمة واحدة أخرى؟ |
| Yapamadım. Sadece bir arama yapmama izin verdiler. | Open Subtitles | لم أستطع سمحوا لي بإجراء مكالمة واحدة |
| Tek bir telefonla kendini hiçliğin ortasına giden hayâlet bir uçuşta bulursun. | Open Subtitles | مكالمة واحدة وستصبح على طائرة مجهولة إلى مكان لا يعلمه أحد، |
| bir telefonla çocuğun beyni dağılır. demez misin? | Open Subtitles | مكالمة واحدة و ستجد رصاصة في رأس الفتى |
| Bir aramayla, park yerini elinden alacaktır. | Open Subtitles | مكالمة واحدة مني وسيأخذ سيارتكِ من مكانها |
| tek arama hakkım var. | Open Subtitles | انا فقط استطيع الحصول على مكالمة واحدة |
| Bu odadan sadece bir görüşme yapılmış. | Open Subtitles | مكالمة واحدة فقط من هذه الغرفة |
| Üzgünüm, kuralları biliyorsun. tek telefon hakkın var. Ben... | Open Subtitles | آسفةٌ، تعلمين القواعد مكالمة واحدة فقط |
| Meraklanma. tek telefon hakkınla gezegenini arayabilirsin. | Open Subtitles | لاداعي للقلق يمكنك إجراء مكالمة واحدة لتتصل بمنزلك |