"مكاناً آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka bir yer
        
    • başka yer
        
    • Başka nereye
        
    • başka bir yere
        
    • başka yerim
        
    • başka yerin
        
    • bir yerde
        
    Pizzada peyniri koyacakları başka bir yer bulmaları için seneler geçmesi gerekecek. Open Subtitles سيحتاجون إلى سنوات حتى يكتشفون مكاناً آخر داخل البيتزا يخبئون به الجبن.
    Burası kime ait acaba. Belki başka bir yer baksak iyi olur. Open Subtitles أستغرب من يمتلك هذا المكان أعني ربما يجب أن نجدَ مكاناً آخر
    Bugün buraya getirmek zorundaydım. Gidebileceğimiz başka yer yoktu. Open Subtitles كنت مضطر أن أحضرها إلى هنا لم نجد مكاناً آخر
    Ben de buraya gedlim Başka nereye gideceğimi bilmiyordum. Open Subtitles قدمت إلى هنا ولم أعرف مكاناً آخر للبحث فيه
    - Haydi bize bir şişe daha getir. - Jörgen, başka bir yere gidelim. Open Subtitles اسرع واحضر لي قنينة أخرى يورغين، سنقصد مكاناً آخر
    Burada olmamam gerekiyor, ama gidecek başka yerim yok. Open Subtitles أعلم أنـّي لا يفترض أنّ أكون هنا، لكنـّي لا اعلم مكاناً آخر لأذهب إليه.
    Evet. Kalacak başka yerin olmaması kötü. Open Subtitles أجل ، للأسف أنك لا تملكين مكاناً آخر لتبقي به
    Burası kime ait acaba. Belki başka bir yer baksak iyi olur. Open Subtitles أستغرب من يمتلك هذا المكان أعني ربما يجب أن نجدَ مكاناً آخر
    Sanırım kendine uyuyacak başka bir yer bulman gerekecek. Open Subtitles أعتقد أنه عليك أن تجد مكاناً آخر لتنام فيه
    Tatlım, biz de yüzecek başka bir yer buluruz, tamam mı? Open Subtitles سنجد مكاناً آخر للسباحة يا حبيبى، اتفقنا ؟
    Ama başka bir yer bulana kadar burada kalabilirsin. Open Subtitles لكن يمكنك المكوث هناك حتى تجد مكاناً آخر
    Her yer dolu. başka bir yer buluncaya kadar burası idare eder diye düşünmüştüm. Open Subtitles كل الأماكن كانت محجوزة، أخذتها معتقدة أننا سوف نجد مكاناً آخر
    Buradan çıkmamız gerek. Güvenli başka bir yer bulmayız. Open Subtitles ،علينا الخروج من هنا يجب أن نجد مكاناً آخر
    Çılgına döndü. Gidecek başka yer bilmiyordum. Open Subtitles إنه تصرف غريب لم أعرف مكاناً آخر لكي أذهب إليه
    Haklısın. Belki de başka yer bulsam iyi olacak. Open Subtitles أنت محقة, ربما أنه من الأفضل لو وجدت مكاناً آخر
    Şu an benden nefret ettiğini biliyorum ama gidecek başka yer bulamadım. Open Subtitles أعلم أنك تكرهني الآن، ولكنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه.
    Buradayım çünkü beni Başka nereye tıkacaklarını bilmiyorlar. Open Subtitles بل لأنّهم لم يجدوا مكاناً آخر يضعوني فيه
    Üzgünüm. Başka nereye gideceğimi bilemedim. Open Subtitles أنا آسفة، لم أعرف مكاناً آخر للذهاب إليه
    Bakın, derin bir nefes alın şöyle bir gülümseyin ve başka bir yere gidin. Open Subtitles الآن عليكما ان تأخذا نفس عميق تبتسما بلباقة وتأخذا هذا الشجار مكاناً آخر
    "En az dört beş saatliğine başka bir yere gidebilir misin?" Open Subtitles هل يُمكِنُك أن تجد مكاناً آخر لكي نذهب إليه على الأقل لأربع أو خمس ساعات؟
    Gidecek başka yerim yoktu. İyi bir babasın, biliyorsun. Open Subtitles لم أجد مكاناً آخر ، لأذهب إليهِ، أنتَ أب مثالي ، أتعلم ذلك!
    Gidecek başka yerin yok. Open Subtitles أنتِ مثل البقية, لأنك لا تملكين مكاناً آخر تذهبين أليه
    Seni bu işe karıştırmamalıydım. Başka bir yerde saklarım onu. Open Subtitles لم ينبغي أن أقحمك في الأمر، سأجد مكاناً آخر لأخبأه به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more