"مكتبا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ofis
        
    • ofisi
        
    • ofise
        
    • office
        
    Bir kere dişçide bir dergide böyle bir ofis görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيت مكتبا كهذا في مجلة فورتشن عند طبيب الاسنان
    Vardı, ama master diplomasını alınca, ona yanımda bir ofis verdiler. Open Subtitles لقد كان لي لكن عندما حصل على الشهادة استلم مكتبا بجانبي
    Yıllardır bu işi yapıyorum. "Bana ofis verirseniz, size yardım edebilirim." Open Subtitles سوف أقوم بالتنسيق مع الأميرالية لقد أعطوني مكتبا في كوخك..
    O şişkoyla ilk tanıştığımda o kadar küçük bir ofisi vardı ki aklını dağıtmak için odadan çıkmak durumunda kalıyordun. Open Subtitles عندما إلتقية الرجل البدين لأول مرة كان يملك مكتبا صغيرا جدا.. لدرجة أن يتوجّب عليك أن تغادره لتتمكن من تغيير تفكيرك
    Kendi yöneteceği ofise geçmeden New York'ta seninle biraz daha zaman geçirmeli. Open Subtitles يجب عليه قضاء مزيد من الوقت مع كنت في نيويورك قبل أن يتولى مكتبا من تلقاء نفسه.
    Home office için iznimiz yok. Open Subtitles نعم , ليس من المفروض أن نملك مكتبا في البيت
    Yapacak hiç bir şeyim olmasa da, Washington'da bir ofis açmama izin verdiler. Open Subtitles إنهم أعدوا لى مكتبا فى واشنطن برغم أننى ليس لدى شيئا لأفعله
    Sana uygun bir ofis bulana kadar, burası kampanya merkezi olacak, Open Subtitles حتى نجد لك مكتبا مناسبا هذا المقر الانتخابي
    Yerel bir kadro kurup, bir ofis buldu. Open Subtitles لقد وجدوا لنا مكتبا فستأجروه لنا مع موظفين محلييين
    ofis gibi değil de, birçok bilgisayarı olan kayıt odası gibi düşün burayı. Open Subtitles هذا ليس مكتبا بالضبط كـالمكاتب الاقتصادية مع مجموعة من الكمبيوترات
    Doman ve Smith'in buluştuğu tek mekan barların dışındaki Delancey'nin sağında bir ofis. Open Subtitles , الموقع الوحيد الذي دومان قابل سميث , بغض النظر عن الحانات كان مكتبا في ديلانسي
    Sırf bana yalan söyleyebilesiniz diye sahte ofis mi yarattınız? Open Subtitles أعددت مكتبا مزيفا و كذلك تمكنت من الكذب علي
    Belki bir ofis açsan iyi olur. Open Subtitles سيكون من الجيد ان تفعل ذلك بدون مقابل ربما يجب عليك أن تفتح مكتبا
    Bayan pozitif enerji daha büyük bir ofis istiyordu ve biraz hodoo yaptı. Open Subtitles آرادت آنسة الطاقة الإيجابية الصغيرة مكتبا كبيرا، شي خزعبلات وطاخ.
    Ama dedim ya ben takıntlıyım, duramadım ve bu yüzden yatakları kaldırıp onların yerine masaları ve rafları koyabileceğiniz değişiklikler yapmaya başladım, böylece aynı birim artık bir ofis ya da emniyetli bir depo olarak kullanılabilir. TED لكنني كثير الهوس، لذلك لم أستطع التوقف عند هذا الحد، فبدأت بتغيير الأِسّرة ، بحيث يمكنك أن تخرج الأسِرَّة و تدخل مكانها مكتبا أو رفوفا، فيصبح بالإمكان استعمال نفس الوحدة كمكتب أو وحدة تخزين.
    - Nasıl harika bir ofis olacağını. Open Subtitles كيف نجعل هذا المكان مكتبا رائعا -من كان؟
    Bir satış geliştirme ofisi kuruyorum ve planlama komitesiyle çalışacak bir aracıya ihtiyacım olabilir. Open Subtitles سأبني مكتبا صغيرا للبيع بالتتجزئة و يمكنني الإستفادة من منسقة إتصالات لتعمل مع لجنة التخطيط
    - Öylece bir ofisi alamazsın. - Tabii ki alırsın. Open Subtitles لا يمكننى ان اخذ مكتبا فقط هكذا بالطبع يمكنك
    James leland gerçekten o üniversiteye gitmiş ve şehirde ofisi varmış. Open Subtitles ذهب جيمس ليلاند s.U. وفتح مكتبا له في المدينة
    - Daha büyük bir ofise geçmişsin. Open Subtitles سمعت ان لديك مكتبا اكبر
    Binada herhangi birinin home office'i var mı? Open Subtitles هل هناك أي أحد يملك مكتبا في منزله؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more