Farklı zamanlarda, farklı yerlerde. Sanki evrenin her yerinde bu yazıyor. | Open Subtitles | ،أزمنةٍ مختلفة، وأماكن مختلفة . كأنه مكتوبٌ في كل أرجاء الكون |
Burada yazıyor, ateş edildi ama yaralanan olmadı. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا أن نيراناً أطلقت ولكن لم يتأذى أحد |
Ve o yıl Mart ayının 7'sinde de. Biyografimde açıkça yazıyor. | Open Subtitles | . ويوم الجمعة , الـ 7 من مارس لنفس السنة مكتوبٌ بوضوح في سيرتي الذاتيّة |
Üzerinde şöyle yazan bir yastık bulduk: | Open Subtitles | ولدينا تلك الوسادة ،والتي كان مكتوبٌ عليها |
Sırtında "Bir tarafına girsin, domuz" yazan yelekle başka bir cehennem meleği* görmek gibi. | Open Subtitles | كرؤية ملاك يرتدي قميص ''مكتوبٌ عليه، ''سحقًا لك يا خنزير |
neden babam kaderlerimizin bağlı olduğundan, adlarımızın yıldızlarda yazılı olduğundan bu kadar çok bahsediyor? | Open Subtitles | أمر قدرنا بأن نكونَ مرتبطينَ انهُ مكتوبٌ في النجوم مسألةً كبيرةً بهذا الحد |
Görev listesinde onu temizleme görevinin sende olduğu yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ على لائحة المناوبة أن تنظيفه هي مهمّتكِ. |
Burada pek çok defa bilgilendirildiğiniz yazıyor. | Open Subtitles | '.مكتوبٌ أنه تم إنذاركم في مناسبات عديدة' |
Gizli bir hükümet projesinde çalıştığı yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ أنّه يعمل في معالجة النفايات، فى موقع حكومي سرّي. |
Özel dedektif olduğunuz yazıyor. Ruhsatınız nereden? | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا أنّكَ مُحقق خاص أين يصلح تصريحك؟ |
Okulun park yerinden kaçırıldığı yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا أنه تم أخذها .من موقف سيارات المدرسة |
O kitabın üzerinde ismin yazıyor. | Open Subtitles | اسمي مكتوبٌ على الكتاب لو أخذته، فأنت تسرقه منّي |
Burada benim bir sahtekarın işe alınması suçuna ortak olduğum yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا بأنّني متآمرٌ معكم في تعيين المحتال .. بالفعل |
Burada yazdığına göre 18'in de Pittsburgh Bale Grubu'nda stajyerliğe başladığın daha ilk yılında ayrıldığın yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا أنك تدربت في فرقة باليه بطسبرغ بعمر 18 |
Burada benim bir sahtekarın işe alınması suçuna ortak olduğum yazıyor. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا بأنّني متآمرٌ معكم في تعيين المحتال .. |
- Kamyonda "Fast Food" yazıyor. | Open Subtitles | مهلاً, إنَّ شاحنتنا مكتوبٌ عليها طعامٌ سريع, أليس كذلكْـ؟ |
Dükkân kapalı yazıyor ve kaç kişiyle mücadele edeceğimizi bilmiyoruz. | Open Subtitles | مكتوبٌ أنَّ المكانَ مغلقٌ ولا فكرةَ لدينا عن عددِ الأشخاصِ الذين سنواجههم هنالِكَـ |
Bunun anlamı üstünde "casa" yazan karta sahip kişiyle eşleşeceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلكَ يعني أن الشخصَ الذي لديهِ بطاقة مكتوبٌ عليها كلمةُ "منزل" سيضحي شريكها. |
Eğer bana üstünde Jaguar yazan bir kalem aramıyorsanız herhalde anahtarlarınızı arıyorsunuz. | Open Subtitles | مالم تريد أن تخرج لنا قلمًا مكتوبٌ عليه "جاغوار"، فيجب أن تجد مفاتيح منزلك. |
Ne tür bir baba, oğluna üzerinde "İyi yakalayıştı" yazan bir doğum günü pastası verir ki? | Open Subtitles | ,ماهونوعالآباء,الذينيعطونأبنائهمكعكةعيدالميلاد.. ، مكتوبٌ عليها, "إلتقاطًا رائعْ"؟ |
Ama bunu bilemeyeceğiz çünkü yazılı bir şey yok ki mahkemenin istediği şey de bu. | Open Subtitles | لكن لن نعرف ذلك ،لأنهُ غيرُ مكتوبٌ لدينا .وذلك ما يطلبهُ القاضي |
Bir kitapta geçiyor. Kodlu yazılmış ama sanırım kodu kırdım. | Open Subtitles | كلُ هذا في كتاب، مكتوبٌ بشفرات ولكن أظن أننى حللتُ هذه الشفرات |