Kariyerimin ve aşk hayatımın yok oluşunu seyrettim ama Öylece durup kabullenmeyecektim. | Open Subtitles | رأيت مسيرتي المهنية وحياتي العاطفية تنهاران، ولم أنوي البقاء مكتوفة اليدان وتكبدها |
Ve siz onun haksız bir şekilde yargılarken burada Öylece oturmayacağım. | Open Subtitles | و انا لن اجلس مكتوفة الايدي بينما انتم تحاكمونه. |
Orada Öylece Oturup bu çocuğun benimle böyle konuşmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل ستبقين مكتوفة الأيدي و هذا الصبيّ يكلّمني بهذه اللهجة ؟ |
Kocasının aydınlanması üzerine şefkatli Parvati, kullarının tükenmesine seyirci kalamadı. | TED | وعندما حلت البصيرة على زوجها، لم تحتمل بارفاتي بأن تقف مكتوفة الأيدي وتشاهد محبيها يتلاشون. |
Olanlara seyirci kalıp Öylece izleyemem. | Open Subtitles | لا استـطيع أقف مكتوفة اليـدين وأرى ذلك يــحصل |
Kimseye söylemeden ve hiçbir şey yapmadan durmanın suçluluğunu taşıyamıyordu. | Open Subtitles | لم تتحمل ذنب كونها كانت مكتوفة الأيدي ولم تفعل شيئًا ولم تخبر أحدًا |
Oturup, zamanımı ve gözyaşlarımı kaçırdığın hikayeler ve doğum günleri için israf etmeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أجلس مكتوفة الأيدي وأضيع وقتي وأهدر دموعي علـى الحفلات وأعياد الميلاد الفائتة |
Öylece durup onun acı çekmesini izlemeyeceğim. Onu çok fazla umursuyorum. Bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا لن أقف مكتوفة اليدين أشاهده يعاني أنا أهتم به كثيرًا، هل تفهمين؟ |
Öylece durup onun acı çekmesini izlemeyeceğim. Onu çok fazla umursuyorum. Bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا لن أقف مكتوفة اليدين أشاهده يعاني أنا أهتم به كثيرًا، هل تفهمين؟ |
Eğer arkadaşlarımın hayatı tehlikedeyse hiçbir şey yapmadan Öylece durmayacağım. | Open Subtitles | طالما حياة أصدقائي في خطر، فلن أقف مكتوفة اليدين. |
Öylece köşeme çekilip ona işkence etmelerini izleyemezdim. | Open Subtitles | أنا فقط لم يمكني ان اقف مكتوفة الايدي ورؤيتهم يعذبوه |
Eğer arkadaşlarımın hayatı tehlikedeyse hiçbir şey yapmadan Öylece durmayacağım. | Open Subtitles | طالما حياة أصدقائي في خطر، فلن أقف مكتوفة اليدين. إذًا ماذا تقترحين أن نفعل؟ |
Eğer arkadaşlarımın hayatı tehlikedeyse Öylece bir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | طالما حيوات أصدقائي في خطر، فلن أمكث مكتوفة اليدين. |
Sen de sakın birilerinin adımı lekelemesine seyirci kalacağımı düşünme. | Open Subtitles | وإياكِ أن تفكّري أنّي سأقف مكتوفة الأيدي... لأي شخص يلطخ سمعتي... |
seyirci kalmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي نية بأن أجلس مكتوفة اليدين |
O beni döverken senin seyirci kalmayacağını nereden bileyim? | Open Subtitles | كيف أعرف أنك لن تقفي مكتوفة اليدين -بينما هي تضربني؟ -أوتلعم شيئاً؟ |
Hope'un, Hayley'den ayrılmasına seyirci kalamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني المكوث مكتوفة اليدين مراقبة (هوب) تؤخذ من (هيلي). |
Kilisedekilerin de ölmesini istemiyorum ve bu olurken öyle hiçbir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | لكنّي أيضًا لا يمكنني البقاء مكتوفة الأيدي مراقبةً ذلك يحدث. |
Anne, burada hiçbir şey yapmadan oturamam. Tamam mı? | Open Subtitles | أمي، لا أستطيع أن أجلس مكتوفة الأيدي، مفهوم؟ |