- kendini, tamamen açık hale getiriyosun. - Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أنت تجعل نفسك مكشوف تماماً - لا أظن ذلك - |
Ama şunu kesin olarak biliyorum ki, başın açık bir yataklı vagon kondüktörü... olarak işine devam etmek istiyorsan, seni derhal trenden indirmekten başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | .. ولكني أعلم أنك إذا كنت تود ممارسة وظيفة .. عامل عربة النوم ورأسك مكشوف فأني لا أملك أي خيار إلا طردك من القطار فوراً |
Eli açık biri kapalı birini göremez. | Open Subtitles | صاحب الورق المكشوف لا يستطيع أن يرى ورق الشخص الغير مكشوف |
Kıçım açıkta ateş altında kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يتم حصارى هناك بينما ظهرى مكشوف لهم |
Devamlı korunmasız gezip yalnız olduğu sadece bir yer var. | Open Subtitles | يوجد مكان واحد فقط سيكون به وحيدًا حيث يكون مكشوف |
Tanrı bilir kaç tane ortaya çıkarılmayı bekleyen dere yatağı vardır. | Open Subtitles | فالله يعلم طول الخليج الغير مكشوف الذي يقبع تحت هذه الأرض |
Biri dolgu yapmanı isterse insanların canını yakabilirsin, bu durumda da kendini açık etmiş olursun. | Open Subtitles | تُخيف الناس وإذا سألوك لإنتزاع ضرس، ستكون مكشوف |
Sağ elini yukarıda tut. Her seferinde diyorum sol elin yukarıdayken açık veriyorsun. | Open Subtitles | ابقِ يدك عالياً، إنّي لا أنفك أخبرك ذلك، جانبك الأيسر مكشوف. |
Buranın tamamen açık olduğunu düşünüyoruz | Open Subtitles | بفعل ذلك، نحنُ نأخذ فرصتنا بأن نكون فى مكان مكشوف |
Hayır, büyük açık bir yarayla okula gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لا ، أنا لن أذهب للمدرسه مع جرُح كبير مكشوف |
Sol açık. | Open Subtitles | كان هناك متلقي مكشوف مستعد للضربة الأولى |
Acardo intikam istiyorsa, ben dışarı açık kalacak, beni bulabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا أراد اركادو الإنتقام سأبقى بمكان مكشوف حيث يمكن أن يجدوني |
Çoğu kuşun yumurtası, birkaç saatliğine açıkta bırakılırsa soğur ve kabukları kırılmaz. | Open Subtitles | معظم بيض الطيور ،الذي يُترك مكشوف حتى ولو لساعات قليلة يتعرض للبرودة ، ولا يفقس أبداً |
Bu cihazın altında açıkta kalan bir kablo var, oyuğun kenarlarına değiyor ve bu da kısa devre yaptırıyor. | Open Subtitles | يوجد سلك مكشوف تحت هذا الجهاز وهو يلامس جدار فجوة ويسبب دائرة كهربية قصيرة |
Hak ettiğin şey nedir? Senin gibi yetenekli ve deneyimli bir adam, yakılmış, açıkta kalmış, bir hiç mi? | Open Subtitles | رجل بمهاراتك , بخلفيتك , مكشوف ,فى العراء , بلا شيء ؟ |
Buraya tamamen korunmasız geldin. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا وأنت مكشوف بالكامل |
Bunun üzerine çalışmayla geçen birçok seneden sonra, nehir temiz suyla, ortaya çıkmış bir şekilde. | TED | بعد سنوات من العمل، النهر بمياه نظيفة، مكشوف. |
Eğer göz önünde rahat hareket edemeseydim, ben de kanalizasyon sistemini kullanırdım. | Open Subtitles | اذا لم يكن بإمكانه الحركة في مكان مكشوف فسيتخدم نظام المجاري للتحرّك |
Birlikçiler onu korumazsa MI5 onu ifşa olmuş halde IRA'ya hediye olarak bırakıp dikkatlerini daha büyük bir muhbirden uzaklaştıracak. | Open Subtitles | إذا "آر يو سي" لا يحميه، " . .إم أي 5" سيتركه مكشوف. |
- Öyleyse bu adamlar neye maruz kalmış olabilirler ? | Open Subtitles | - ثمّ الذي هل كان أولئك الرجال هل مكشوف كانت؟ |
Almanlar bizi açığa çekmek istiyorlar. | Open Subtitles | الالمان سيحاولون استدراجنا للخروج في مكان مكشوف |
Yine de burası biraz fazla meydanda, değil mi? | Open Subtitles | إنه مكشوف إلى حد ما ، أليس كذلك ؟ |
Daha dikkatli olmalısın. Tamamen açıktasın. | Open Subtitles | يتعيّن أن تكون أكثر حذرًا، إنّك مكشوف تمامًا. |
İskoç ordusu tamamen açıktaydı ve daha sonra da tüfek ateşinin içine düştüler. | Open Subtitles | جيش المرتفعات كان مكشوف بالكامل ودخلوا في مرمى البنادق |